Karaciğer sağlığını korumak için püf noktaları
Vücudumuzun en büyük organı olan karaciğer çok yoğun çalışan bir fabrika gibidir. Kendi kendini yenileme yeteneği yüksek bir organdır. Bir yandan ağızdan alınan tüm yiyecek ve içeceklerin, diğer yandan hemen hemen tüm ilaç ve besin takviyelerinin sindirilmesi, vücuda yararlı hale getirilmesi, kullanılmayan ve vücuda zarar verebilecek şekle dönüşen kısımlarının zararsız hale getirilerek vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 00:00 | 13.03.2017
- Güncelleme Tarihi: 12:58 | 13.03.2017
Hepatit B ve C gibi tedavi edilmez ise karaciğer yetersizliğine yol açabilecek virüslere karşı korunmalıyız. Özellikle hepatit B ve hepatit A gibi aşı ile korunması mümkün olan hastalıklara karşı aşılar yaptırmalıdır. Ayrıca bu virüslerin bulaşmasını önlemek amacıyla kişisel hijyen kurallarına çok dikkat edilmelidir. Hepatit B ve C virüslerinin bulaşmasına yol açabilecek korunmasız cinsel temastan kaçınılmalıdır. Steril olmayan malzeme kullanılarak yapılan tıbbi girişimler (diş tedavileri, anjiyografi, jinekolojik muayeneler vb.) dövme-tatoo, manikür-pedikür gibi uygulamalarda tek kullanımlık malzeme kullanılmasına özen gösterilmelidir.
Obezite ve kontrolsüz diyabet hastalığı; karaciğer yağlanmasına yol açmaktadır. Bu yağlanma öncelikle basit yağlanma şeklinde başlayıp, sonrasında yağlı hepatit denilen karaciğer iltihabına yol açabilmektedir. Yıllar sonrasında da yağlı hepatit siroza dönüşebilir. Sağlıklı beslenme, yeterli fiziksel aktivite ve kilo kontrolü ile karaciğer yağlanması önlenebilir. Bu nedenle yağlı ve karbonhidratlı gıdaların tüketimi sınırlanmalı, sebze-meyve tüketimi arttırılmalı, hazır gıda tüketimi en aza indirilmelidir.