Tehlikenin en tatlı hali
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, vücudun fazla miktarda rafine şeker tüketiminin yarattığı fizyolojik tepkileri dengelemek için verdiği hormonal tepkinin ruh halindle değişimlere, yorgunluğa hatta depresyona neden olabileceğini söyledi.
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 00:00 | 21.10.2016
- Güncelleme Tarihi: 11:51 | 21.10.2016
Eski dönemlerde şeker ihtiyacının hurma, üzüm, elma gibi tatlı meyvelerin sularının sıkılması ile karşılandığını hatırlatan Uzel, "Yapılan beslenme araştırmalarına göre, günlük gereksinimlerin yaklaşık üçte ikisinin şeker, un ve yağlardan karşılandığı bilinmektedir. Ancak bu üç kaynağın kullanımı konusunda dikkatli olunmaz ise obeziteden kansere kadar uzanan geniş bir risk dizisi belirecektir. Rafine şeker kullanılarak imal edilen kek, soslar, reçeller, içeceklerin emilimi çabuktur yani kana hızlı karışırlar. Halbuki tahıl, sebze ve meyvelerden oluşan doğal şeker esaslı gıdaların kana karışması daha uzun sürede olur. Sağlıklı beslenmede kan şekerinin ani iniş çıkışına olanak verilmemesi gerektiği açıktır" dedi.
ÇOCUKLARDA HIRÇINLIK YAPIYOR
Fazla şeker tüketiminin yarattığı psikolojik tepkilere dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Uzel, özellikle çocuklarda dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozuklukların görülebildiğini söyledi. Uzel, "Vücudumuz, fazla miktarda rafine şeker tüketiminin yarattığı fizyolojik tepkileri dengelemek için hormon salgılar. Oluşan bu hormonal tepki de ruh hali değişimlerine, yorgunluğa ve depresyonun diğer semptomlarına neden olabilir ya da var ise seviyesini arttırabilir. Çocukların tükettiği fazla miktardaki rafine şeker kaynaklı besinler de dikkat dağınıklığı, moral dengesizliği, hırçınlık gibi bozukluklara yol açabilmektedir"dedi.