Darbe girişiminin 9. yılı! FETÖ’ye köprüde direnen kahramanlar A Haber

Tarihin en büyük ihanetlerinden birine FETÖ'nün kanlı darbe girişimine göğsünü siper eden 15 Temmuz gazileri darbe girişiminin 9. yılında direnişin sembolü olan köprüde o kara geceyi A Haber'e anlattı.

İNANILMAZ BİR MANEVİYAT VARDI

15 Temmuz gazisi Halim Ayvalıoğlu: Ben o gün yatsı namazından sonra evime geldiğimde köprüde terör olayları olduğunu söylediler. Yani ilk başta öyle sanmışlar. Ben de kendimi sokağa attım. Kısıklı Meydanı'na gittiğimizde büyük bir kalabalıkla Cumhurbaşkanımızı korumaya gittiklerini öğrendim. Ben de onların arasına geldim dört çocukla beraber, bir tane büyük Türk bayrağıyla beraber. Oradan yürüyerek köprüye geldik. Tabii öyle bir maneviyat vardı ki yani inanılmaz bir şey.

ÖLÜMÜ ÖLDÜRMEYE GELDİ

Ben tabii o anki maneviyatla bu köprüye ölümüne geldim yani, ölmek için geldim. Ölümü öldürmeye geldim. Burada bir polis arkadaşla görüştüm. Nöbetçiydi elinde otomatik silah. Ancak emir olmadığı için müdahale edemediklerini söylediler. Ben de köprünün gişelerine kadar 100 metre falan vardı tanklara kadar yürüdüm.

ELİMİZDEKİLERLE KARŞI KOYMAYA ÇALIŞTIK

Benim gittiğim 12.30 falan civarlarıydı. O anda kimse yoktu. Yani birkaç kişi vardı. Yani her gişenin, o beton gişelerin arkasında bir iki kişi gizlenmişti. O anda işte elimizde ne varsa açıkça söyleyeyim atmaya çalıştık yani. Onlar bizi tarıyor. Biz de onlara elimizde ne varsa atmaya çalışıyorduk, engellemeye çalışıyorduk daha doğrusu.

TANK ATIŞI İLE YARALANDIM

15 Temmuz gazisi Mehmet Memiş Sidar: Ben köprüde tank atışıyla yaralandım. Ben mermiyle yaralanmadım. Burada bir bayan kardeşimize yardım ederken yaralıyken onu çektiğimde yaralı insana da defalarca ateş edip merminin gidip çıkışını ağzından köpük köpük kanların gelmesini şimdi vahamet durumlarını anlatmam yani insanların belki hoşuna gitmeyecek ama durum böyleydi.

ANCAK HAİN OLANLAR TİYATRO DER

Onlar izzet-i nefislerini satmış kişiler tiyatro diye yansıtıyorlar ama bu devletin insanı, bu devletin vatanın evladı bu durumu görüp de tiyatro demesi hainliğindendir. Hainler anca zaten böyle bir cümle sarf edebilirler. Bu hainliğini de devletin yönetimine karşı kullanırlar. Gerek ki 9 seneden beri zaten bunlar bu şekilde devam ettiriyorlar.

BİZ KANLARI AKAN İNSANLARI TAŞIDIK

Özellikle son zamanda sokağa davet etme konusunda inançlı bir davaya sahip olanlar bu sokaklarda adaleti temsil edebilirler. Onun dışındakilerin ancak eğlenceye gark olabileceği ya da hezimete uğrayacağı bir dava olabilir onlar için. Dava niteliği de onların yargılanmasıyla sonuçlanır.

Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti'nde adalete ve temsili olan millete inanıyoruz. Bu millet olduğumuz için söylüyorum bunu. Bunu üstün cesareti olan kişiler denesinler. Bir görmek isterdim onları. Ben burada insanları kucaklarımızda kanlarla taşıdık. Çocukları taşıdık, kadınları taşıdık biz.

ŞEHİT OLMAYA KOŞARAK GİDERİZ

15 Temmuz gençleri, 15 Temmuz'un çocukları büyüyorlar. Onlar yarının komutanları, yarının Fatihleri olacaklar. Ben buna inanıyorum. Tabirimi yanlış anlamayın. Takdiri Allah'tan bekleyeceğiz. Biz gerekeni yapacağız. Yine yapacağız. Bugün nasıl Filistin'de yapılıyorsa, bu şanlı insanlar, o dava insanları şehitliklere akın akın gidiyorlarsa ölerek, şehit olarak gidiyorlar. Bizler öyleyiz. Bizi Özgür Özel birileriyle karıştırmasın.

Şerefimizi, haysiyetimizi, vatanımızın birliğini yürüten devletimizin büyüğü Cumhurbaşkanımıza armağan ettik biz. Biz Cumhurbaşkanımız için ve onun gibi olabilecek insanlar için gözümüzü kırpmadan şehit oluruz. Ve son diyeceğim, şehit yakınlarımıza ve gazilerimize ve bu 15 Temmuz gazileri değil tek, bütünüyle söylüyorum. Şehit yakınlarımızın tamamı için gazilerimiz için lütfen saygı ve hürmeti eksik bırakmayın.