14 Şubat'ta eşimle sahneye çıkabiliriz

Mustafa Ceceli, 'Kalpten' isimli yeni albümüyle hayranlarıyla buluştu. Albümde bir sürpriz gizli olduğunu söyleyen ünlü şarkıcı, 'Gül Rengi' isimli şarkıda kendisine eşi Sinem Ceceli'nin vokal yaptığını söyledi. Ceceli, yeni albümünü, projelerini ve ev yaşamını GÜNAYDIN'a anlattı...
Yeni albümünüz çıkalı birkaç gün oldu, heyecanlı mısınız?
Çok heyecanlıyım. Bir önceki albümümü 2012 yılında çıkarmıştım. Üzerinden uzun zaman geçti, bu yüzden bir heyecanım var. Bir başka heyecanım da; albüme gelecek tepkiler... Nasıl tepkiler geleceğini çok merak ediyorum, bekleyip göreceğiz.
Albüm yaparken korkularınız oluyor mu?
Aslında hiçbir şey korkutmuyor beni çünkü bu, üçüncü solo albümüm oldu. Bazı şeyleri çok daha net görüyorum artık, konuya daha hakimim, tecrübeliyim. İlk albümümde kendi sesime çok yabancıydım. Senelerdir aranjör olarak çalışan, başka sanatçıların sesi üzerine şarkılar yapan biri olarak, bir şarkıyı dört-beş kere baştan düzenlemek zorunda kaldım.
KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEN TERZİYİM
Kendi sesinize karşı objektif mi olamıyordunuz?
Objektif olamıyordum, söylediğim hiçbir şarkıyı beğenmiyordum. Nilüfer Hanım'a, Sezen Aksu' ya, Kenan Doğulu'ya, Tarkan'a şarkı yaparken, onların söyleme tarzlarını bildiğim için işim daha kolaydı. Fakat 'Mustafa Ceceli nasıl şarkı söyler, nasıl bir tarzı vardır?' diye düşünmem ve denemem gerekti. Bana en yabancı gelen şey tarzdı.
Sizinki tam 'kendi söküğünü dikemeyen terzi' durumu olmuş...
Çalıştığın sanatçıların üzerine elbise dikebiliyorsun ama kendi söküğünü dikemiyorsun işte. Zaman geçtikçe Mustafa Ceceli de düzenlemelerini yaptığım bir sanatçı haline geldi. Artık kendimi dışarıdan değerlendirebiliyorum. Bu yüzden söküğünü dikebilen bir terzi oldum.
Artık birçok isim single yapıyor. Siz neden albüm yaptınız?
Single'ların çok popüler olduğu bir dönemde, single yapmak istemedim. Sevenlerimin benden beklentisi albümdü. 'Geç olsun, güç olmasın' dediler.
Bu albümün ikinci bölümünü de yapacakmışsınız...
Evet; bu, 'Kalpten 1', Haziran'da da remikslerle birlikte 'Kalpten 2' çıkacak. Altı-yedi tane de yeni şarkı olacak içinde. Repertuvarımda 20 şarkı vardı ve çok kararsız kaldım. Sonunda bölmeye karar verdik. Bu albüm, devam filmleri gibi oldu.

EUROVISION MİSYONUNU TAMAMLADI
Eurovision için teklif gelse kabul eder misiniz?
Eurovision, çok farklı bir konsept. Çok büyütüyoruz bence. Geçen yıl katılmadık da ne oldu? Açıkçası, bu yarışmanın misyonunu tamamladığını düşünüyorum. Sertab Erener'le birinciliği yakaladık, katılan diğer arkadaşlarımızla önemli dereceler aldık ve bizim için o dönem bitti. Yine de teklif gelirse, üzerine düşünebilirim. Aslında İngilizce bir şarkı da söyleyebilirim.
Yeni yaptığınız şarkıları eşiniz Sinem Hanım'a dinletir misiniz?
Şarkılarımı herkesten önce eşim dinliyor çünkü aranjmanları evde yapıyorum. Bazen yanıma gelir, bazen de fikrini almak için ben onu çağırırım. Bir keresinde evde 'Gül Rengi' şarkısını bitirdim, Sinem geldi ve "Bu şarkıyı çok sevdim" dedi. Sonra şarkıda bana vokal yaptı; bu şarkıda duyduğunuz kadın vokal, Sinem Ceceli'den başkası değil...
Neden sadece vokal yaptı?
Önce şarkıyı baştan sona okudu, sonra vazgeçti ve vokal yaptı. Arada şarkılara eşlik ederdi ama sesinin bu kadar güzel olduğunu hiç fark etmemiştim. Ben parçayı tamamen söylediği bölümün aynen kalmasını istedim ama kabul etmedi. Stüdyoda çok heyecanlandı ama bizim için çok güzel bir anı oldu.
TOP OYNAYIP ŞARKI YAPIYORUM
Eşiniz 'Ben de şarkıcı olmak istiyorum' derse itiraz eder misiniz?
Onun yapabileceği bir iş değil ama ara sıra Sinem'le bu tür sürprizler yapabiliriz. 14 Şubat Sevgililer Günü'nde, Bostancı Gösteri Merkezi'nde konserim var. 'Gül Rengi' şarkısını sahnede birlikte söyleyebiliriz. Sinem'i ikna edersem mutlaka bir düet yapmak istiyorum onunla. Bunun dışında olmaz; bir eve bir şarkıcı yeter. (Gülüyor)
Evde nasıl birisiniz?
Evin yaramaz çocuğuyum; eşim, oğlumuz Arın kadar benimle de uğraşıyor. (Gülüyor) Arın ile evde top oynayıp, bir şeyleri devirip kırdığım oluyor. Evin iki numaralı çocuğuyum yani. Sinem'in işi zor; benimle uğraşmak kolay değil.
Hep böyle hareketli misiniz?
Aslında evde, tipik bir aile reisi nasılsa, öyleyimdir. Tek farkım; işimin bir kısmını evde yapmam. Ailemle daha fazla vakit geçirebilmek için böyle bir şey tercih ettim. Bir şarkı için çalışırken, oğlum geliyor "Hadi baba, top oynayalım" diyor. Arın ile top oynarız, sonra tekrar işimin başına geçiyorum.

O ŞARKI ÖZCAN'IN HAKKIYDI
'Ben bu şarkıyı okuyamam' dediğiniz oldu mu hiç?
Olmaz olur mu, oldu tabii ki. 'Ben her şarkıyı okurum' diye bir şey yok. Bununla ilgili bir anım da var. Özcan Deniz'in seslendirdiği 'Kalp Yarası' adlı bir şarkı var. Repertuvarımda bu şarkıyı söyledim ama şarkının yapısı, benim ses rengime ve tarzıma uymadı. Sonra parça Özcan Deniz'de patladı. Bu konuda bu kadar açık olmak lazım. İlla ki 'Şarkı çok güzel, bunu mutlaka ben söyleyeyim' dememek lazım. O şarkının hakkını verebilecek tek isim Özcan Deniz'di. Konuya böyle bakmak lazım bence.
Kayahan'a saygı albümünde 'Sarı Saçlarından Sen Suçlusun' şarkısını Volkan Konak okuyamadığı için sizin söylediğiniz de yazıldı.
Hiç kimsenin böyle bir olaydan haberi yok. Volkan Konak ile uzun yıllardır sevgiye dayalı bir dostluğumuz var. Kendisini çok severim; çok dobra adamdır. Volkan Abi'yi stüdyoda gördüm, "Abi, böyle bir haber çıktı" dedim. "Ya Mustafa'm sorma, o ne Allah aşkına" dedi ve karşılıklı güldük.
SİNEM ÇOK ÇEKİYOR BENDEN
Dışarıdan çok sakin birisi gibi duruyorsunuz...
Beni tanıyanlar, normalde hiç sakin durduğumu görmemiştir. Çocukluğumdan beri çok hiperaktifim, anneme az çektirmedim. Hâlâ da o hiperaktifliğim gitmedi. Şimdi de eşim Sinem çok çekiyor benden, bildiğiniz gibi değil.
Evde eşinize yardım eder misiniz?
Hiç anlamam ev işlerinden. Evlendiğimizde, 'Mutfaktan Sinem sorumludur' yazıp buzdolabına yapıştırmıştım, hâlâ da duruyor. Ama bazen kahvaltı hazırlarım. Çocukken çok dağınıktım, şimdi Arın'a kötü örnek olmamak için toparlandım.
ALIŞTIĞINIZ MUSTAFA'YI KORUYORUM
Sizi tanıdığımızdan beri müzik tarzınızdan hiç uzaklaşmıyorsunuz...
Bir taraftan müzik tarzımın köklerini değiştirmeden, diğer taraftan yenilenmeye çalışıyorum. Sürekli değişen ve yenilenen dünyada, ben kendimi nasıl yenileyebilirim diye düşünüyorum. Alıştığımız Mustafa Ceceli'den uzaklaşmadan, yeni bir şeyler yapmak için uğraşıyorum. Ama köklerimi her zaman korumaya çalışıyorum.

Günaydın/Hüseyin Hatun