Libya heyetini taşıyan jet Ankara'da düştü! Uçağın radar bağlantısı neden kesildi?
Ankara'dan kalkan ve Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali Al-Haddad dahil üst düzey heyeti taşıyan jet Haymana'da düştü. Kalkıştan sonra elektrik arızası yaşayan uçağın, geri dönüş yolunda kontrolü kaybederek çakıldığı öğrenildi. Feci kazada 6 kişilik heyetin tamamı hayatını kaybetti. Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hüseyin Fazla, uçağın düşüş nedenlerini ve teknik detayları A Haber’de değerlendirdi.
Ankara'dan Trablus'a gitmek üzere havalanan Malta tescilli Falcon 50 tipi iş jeti, kalkıştan kısa süre sonra teknik arıza bildirerek geri dönüşe geçti ancak Haymana'nın dağlık arazisinde yere çakıldı. Kazada; Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed El-Haddad, Kara Kuvvetleri Komutanı Feyturi el-Gribil, Askeri Sanayi Kurumu Komutanı Tuğgeneral Mahmud El-Katavi, Danışman Muhammed Asavi Diyab ve Fotoğrafçı Muhammed Mahcub şehit oldu.
Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hüseyin Fazla, A Haber canlı yayınında kazanın teknik detaylarını, kiralama sistemini ve kara kutu tartışmalarını tüm ayrıntılarıyla değerlendirdi.
"BAKIMSIZ UÇAK YOKTUR, SİCİLİ İNCELENECEK"
Kazanın ardından uçağın bakım geçmişine dikkat çeken Hüseyin Fazla, inceleme sürecini, "Bu tür bir uçak kazasından sonra uçakların sicili, seceresi en ince ayrıntısına kadar incelenir. Bu uçak 1988 yılında uçmaya başlamış. O günden bugüne kadarki bütün uçuşları, büyük bakımları ve en son Esenboğa'dan kalkmadan önceki yerdeki sorti arası bakımları dahil her türlü kayıt incelenir. Gereken otoritelerin imzaları aranır. Buralarda bir soru işareti varsa bunlar mutlak suretle tespit edilir. Uçak tam manasıyla, biz havacılıkta 'bakımsız uçak yoktur' deriz. Falcon 50 uçakları aslında sicili çok temiz bir modeldir; hemen hemen hiç düşmemiş gibi bir durumla karşı karşıyayız." şeklinde anlattı.
(foto: ahaber.com.tr)
KİRALAMA SİSTEMİNDEKİ KRİTİK SORU İŞARETLERİ
Libya heyetinin neden Malta'dan uçak kiraladığına yönelik soru üzerine Fazla, "Libya biliyorsunuz 2011'den sonra neredeyse ikiye bölünmüş bir devletin birleşme sürecinde. Kendisine ait bir VIP servisinin, uçak filosunun olmadığını anlıyoruz. Malta'daki kiralama şirketi portföyü geniş bir şirket. Burada önemli olan kiralamayı yapan otoritenin yaptığı sözleşme ve kontrol mekanizmasıdır. İnceleme heyeti bu kiralama prosedürlerini mutlaka masaya yatıracaktır. Türkiye'nin sahip olduğu VIP uçak imkan ve kabiliyetleri ile kıyaslamak yanlış olur." ifadelerini kullandı.
(foto: ahaber.com.tr)
TEKNİK ARIZA ANALİZİ: "TAM ELEKTRİK ARIZASI MI YAŞANDI?"
Uçağın kalkıştan sonra 32.450 fit (yaklaşık 10 km) yüksekliğe tırmandığını belirten Fazla, "Uçağın içinde üç tane motor, dolayısıyla üç jeneratör var. Bir jeneratör çıksa diğeri besler. Bizim en çok korktuğumuz, özellikle gece şartlarında 'tam elektrik arızası'dır. Batarya dahil her şeyin gitmiş olması demektir. Ancak kuleyle bir temas olduğuna göre bataryaların en azından bir süre faal olduğunu görüyoruz. Pilotlar acil durum prosedürü gereği geri dönüp en yakın meydana inişe geçiyorlar. Normalde süzülerek inmelerini beklerdik ama 20:36'dan sonra uçağın kontrolünün kaybedilme olasılığını çok yüksek görüyorum. Pilotlar ya yanlış kumanda verdiler ya da arıza kumanda kaybını tetikledi. Uçak muhtemelen döne döne, bir bütün halinde ve ses süratini geçerek yere düştü." ifadeleri ile elektrik arızası ihtimalini değerlendirdi.
(foto: ahaber.com.tr)
KARA KUTU ŞARTI MI? "ELİMİZDE BAŞKA VERİLER DE VAR"
Kara kutunun bulunamaması durumunda bile kazanın aydınlatılabileceğini vurgulayan Hüseyin Fazla, "Her uçakta kara kutu olacak diye bir mecburiyet yok, ancak kara kutu inceleme heyetine büyük fayda sağlar. Kokpit ses kayıtları ve uçuş verileri orada yer alır. Diyelim ki kara kutu yok, bu dünyanın sonu değil. Uçağın radar bilgilerini FlightRadar24 gibi sivil yazılımlardan bile görebiliyoruz. Ayrıca kuledeki telsiz konuşmaları kayıt altındadır; sadece kara kutuya bağımlı değiliz. Ahlatlıbel radarı ve Ankara yol kontrolün kayıtları da inceleme heyetine çözümleme konusunda büyük fayda sağlayacaktır. Kara kutuya yakın bir çözümleme imkanına her halükarda kavuşulur." dedi.
(foto: AA)
GECE ŞARTLARI VE ARAZİ ENGELLERİ
Arazinin düz görünmesine rağmen gece şartlarının inişi imkansız kıldığını belirterek, "Bu uçak gece şartlarında görerek şartlar olmadığı için araziye inemezdi. Ankara şehrini geçip Esenboğa pistine ulaşmaları mümkündü ancak kontrolsüz bir düşüş yaşandığı görülüyor. Gökyüzüne yükselen alevler, uçakta Libya'ya gitmek üzere yüklü olan yakıtın patlamasından kaynaklıdır. Enkazın Gürcistan'daki C-130 kazasına kıyasla daha küçük bir alana yayılması, uçağın bir bütün halinde vurduğunu gösteriyor." dedi.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
