17-25 Aralık kumpasının perde arkası A Haber'de: Hedef Türkiye'nin istikrarıydı! FETÖ'nün ayarını bozan "one minute" çıkışı!
FETÖ’nün 17-25 Aralık yargısal darbe girişiminin üzerinden 12 yıl geçti. 7 Şubat MİT kriziyle başlayan ihanet sürecini, Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, A Haber’de anlattı. Şimşek, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsviçre’deki “One Minute” çıkışının örgütün ayarını bozduğunu belirterek, Turkuvaz Medya’nın tehditlere boyun eğmeyen tarihi duruşunun bilinmeyenlerini paylaştı.
Türkiye'nin istikrarını hedef alan, 7 Şubat MIT kumpasıyla fitili ateşlenen ve 17-25 Aralık'ta topyekün bir yargı darbesine dönüşen FETÖ ihanetinin üzerinden 12 yıl geçti.
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, A Haber canlı yayınında Haktan Uysal'ın konuğu oldu ve o karanlık sürecin bilinmeyenlerini, medya ve bürokrasi üzerindeki baskıları tek tek anlattı.
İşte Abdurrahman Şimşek'in, Türkiye'nin kaderinin değiştiği o sürece dair anlattığı çarpıcı detaylar;
(foto:ahaber.com.tr)
"ONE MINUTE" FETÖ'NÜN AYARINI BOZDU
Sürecin kırılma noktasına değinen Abdurrahman Şimşek, FETÖ'nün saldırganlaşmasının arkasında yatan asıl nedeni, "Sayın Cumhurbaşkanımız 'One Minute' olayından sonra bu FETÖ'nün ayarı bozuldu. Özellikle İsviçre'de Filistin'de çocukları katlettiğini haykırmasından sonra, Fethullah Gülen'den 'Otoriteden izin alınmalıydı' cümlesi geldi. İşte o an çatlaklar başladı. Ardından Uludere saldırısı ve istihbarat oyunlarıyla devleti bölgede zor durumda bırakmaya çalıştılar." şeklinde ifade etti.
(foto:ahaber.com.tr)
"ULUDERE SALDIRISI VE ÇÖZÜM SÜRECİNİ BALTALAMA GİRİŞİMLERİ"
FETÖ'nün, devletin bekasını hedef alan hain planlarının devam ettiğini belirten Şimşek, "Sonra en önemli yaptıkları işlerden biri Uludere saldırısıydı. 30-40 köylü F-16'larla 'PKK'lı' denilerek bombalandı. Aslında bu istihbaratı da Fetullahçılar verdi." dedi.
(foto:ahaber.com.tr)
Şimşek, "Kendi istihbaratlarıyla vurarak, 'devlet Güneydoğu'da sivilleri katletti' algısı oluşturmak istediler. Amaçları, Kürt kökenli vatandaşlarımızı devlete karşı isyana sürüklemek ve çözüm sürecini baltalamaktı." ifadelerini kullanarak Uludere saldırısı ve çözüm sürecini baltalama girişimlerine dikkat çekti.
(foto:ahaber.com.tr)
HAKAN FİDAN'A KURULAN TUZAK VE BAŞKAN ERDOĞAN'IN KRİTİK HAMLESİ
Şimşek, 7 Şubat 2012'de Hakan Fidan'ın gözaltına alınma girişimine de değinerek, sürecin kritik bir eşiğinden geçtiğini belirterek, "Daha sonra 7 Şubat süreci, biliyorsunuz 7 Şubat'ta Hakan Fidan'ın, Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman başbakanken, bir sağlık problemiyle alakalı ameliyata gireceği gün, Hakan Fidan'ın da o gün gözaltına alıp, tutuklayacaklardı. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız bir anda bir hasta ziyaretine giderek, olayın aslında Türkiye'nin kaderinin değiştiği noktalardan biri ve o süreçle başlayarak tabii her süreçte bir eylemleri açığa çıkmaya başladı." ifadelerini kullandı.
(foto:ahaber.com.tr)
SAVCI ZEKERİYA ÖZ'DEN SABAH VE A HABER'E TEHDİT! "ZORBALIK VE TEHDİTLERE RAĞMEN GERÇEKLER YAZILDI"
FETÖ'nün yargı içindeki tetikçilerinin medya üzerindeki baskılarını bizzat yaşadığını anlatan Şimşek, "Zekeriya Öz ve Celal Kara beni tehdit etmişlerdi. 'Siz bu operasyonlarda bizim yanımızda duracaksınız, Sabah grubu yanımızda olacak. Bu MİT'çiler vatan haini, PKK ile iş birliği yapıyorlar' dediler. Biz ise Turkuvaz Medya olarak 'Sayın Cumhurbaşkanımızın duruşu neredeyse biz oradayız' dedik. Telefonlarımızı dinlettiler, A Haber yöneticilerini adım adım izlettiler. Ama biz korkmadan doğruları yazmaya devam ettik." ifadelerini kullanarak doğru bildiklerini yazmaktan vazgeçmediklerini belirtti.
(foto:ahaber.com.tr)
TURKUVAZ MEDYA'NIN DİK DURUŞU
Milli ve yerli medyanın önemine vurgu yapan Abdurrahman Şimşek, A Haber ve Sabah Gazetesi'nin direnişine dikkat çekti ve "Bu manşetlerle toplumu bilgilendirdik. Eğer A Haber ve Sabah olmasaydı, milyonlarca insan FETÖ'nün ne olduğunu bu kadar net göremeyebilirdi. Başta Serhat Albayrak yönetim kurulu başkanvekilimize de teşekkür ederim. Bizlere güç, kuvvet vermişti ve onun, ondan aldığımız güçle biz bu yayınları yapabildik.15 Temmuz'da halk sokağa döküldüyse, bu milli duruşun payı büyüktür. Yabancı İstihbarat örgütleri Türkiye'de yerli ve milli medya istemiyordu. Hala da karalama kampanyalarına devam eden yayın organları var ama biz devletimiz ve milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
(foto:ahaber.com.tr)
İSTANBUL EMNİYETİ'NİN ONURLU DURUŞU
O dönem FETÖ'cü savcıların hukuksuz talimatlarına karşı direnen emniyet mensuplarını da unutmayan Şimşek, "Selami Altınok ve Selami Yıldız gibi isimler Zekeriya Öz'ün talimatlarını yerine getirmeyerek milli bir duruş sergilediler. Onlara da buradan teşekkürlerimizi sunuyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN