AK Partili Hayati Yazıcı'dan A Haber'e özel açıklamalar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, A Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

Hayati Yazıcı'nın açıklamalarından derlenenler şu şekilde:

Bizim siyasi tarihimiz bir taraftan darbeler tarihidir bir taraftan da parti kapatmalar malul bir süreci ifade eder. AK Parti'nin gerçekten 13 yıl kadar önce muhatap olduğu karşılaştığı kapatma davasında Türkiye'de yok dünya tarihinde benzeri yok. Bunların altını çizmek istiyorum. 14 Temmuz öncesi neler olmuş Türkiye'de? Bir seçimler olmuş 2007'de 22 Temmuz o seçimleri 3-4 ay önce almışız. Millete götüren gelişmeler olmuş. 2007 yılında bir Cumhurbaşkanlığı seçim süreci olmuş. Mevcut anayasa aynı mevzuat aynı. Gelenekler parlamento gelenekleri önemlidir. Bunlara da harfiyen uyulmak şartıyla AK Parti grubu Meclis AK Parti adayının Cumhurbaşkanına seçimine ilişkin toplantı yapmış. Toplantı yeter sayısı uygun değil denilerek Anayasa mahkemesine götürülmüş. Ve anayasa mahkemesi de bu konuyu konuşmak ve gündem yapmak için Meclis'te 367 kişi hazır ve nazır olacak demişlerdi.

Tek başına iktidarımız devam ediyor. Cumhuriyet hükümeti bir muhtıraya muhatap olmuş TSK'nın ülkenin güvenliğini dış düşmanlara karşı korumakla görevli. Milletin bağrından çıkmış Peygamber ocağı dediğimiz ordumuzun başındaki komutan imzasıyla elektronik muhtıraya muhatap olmuşuz. 27 Nisan e muhtırası meşhur. Fakat biz hiç teklemeden buna gerekli cevabı vermişiz ve hakeme başvurmuşuz. Hakem kim aziz Türk milleti. 22 Temmuz'da millet biz her şeyi biliyoruz. Durmak yok yola devam demiş. Aynen bizim sloganımızı tekrarlar mahiyetinde. 341 üyeyle seçim sonrası Meclis'e gelmişiz. Tek başına iktidar. Programlarımız vardı. 2023 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılı hedeflerimiz var. Bu projelerle meşgul olurken, beni bir arkadaşı çağırdı. Kapatma davası açılmış. Partimiz aleyhinde üzüldük ama metanetimizi hiç bozmadık. Cumhurbaşkanımızı seçmişiz. Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteği oldu. Böyle bir süreç yaşıyoruz ve kapatma davası iddianamesi elimize geçti. Bir irdeledik baştan sona evhamlarla dolu bir iddianame. 71 kişinin siyaseten 5 yıl süreyle talep ediliyordu. İçimizden seçilmiş Cumhurbaşkanı, TBMM başkanı, Başbakan, Bakanların bir kısmı böylesine hoyratça bir iddianame.

RAMAZAN ETKİNLİĞİ LAİKLİĞE AYKIRI ETKİNLİK OLARAK TANIMLANDI

O gün Başbakan bugün Cumhurbaşkanımız hakkında konuşmasında değerlendirmesi partinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiği söyleniyor. Bir örnek vereyim Bir beyanı olmuş "Türkiye'nin nüfusunun yüzde 99'u Müslüman bir ülkeyiz" demiş bu var. Yüzde 99'u Müslüman bir ülkeyiz bu bile var. Sıralıyor bunları. AK Parti Genel Başkanı Başbakanın söylediği sözleri tırtıklamış getirmişler. AK Parti kurulmadan önce Sayın Erdoğan'ın konuştuğu konuşmaları toplayıp yazmışlar. 2006 yılında Ramazan ayında Ankara Gençlik Kolumuz iftar çadırı oluşturmuş. İftar çadırı üzerinde şöyle bir ibare "Hoş geldin ya şehri Ramazan AK Parti Türkiye için" birkaç yerde o dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri var. Ankara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi partiler masası bununla soruşturma açılmasını sonucu kendilerine bildirmeleri bu etkinlik laikliğe aykırı eylem olacak. Takip ettik beratle karar verildi. İddianamede bu etkinlik laikliğe aykırı eylemlerden birisi olarak tanımlanıyor.

TÜRKİYE'NİN KAYBI 20 MİLYAR DOLAR OLDU

Bunların Türkiye'ye faturası ağır olmuştur. Bu zaman diliminde Türkiye'nin kaybı 20 milyar dolardı. Darbeye teşebbüs edenleri yargı önlerine çıkardık. Bu tür vesayetçi unsurların sorgulaması hiçbir zaman olmadı. Biz vesayetçi yapılarla mücadele ederek geldik. AK Parti hükümeti nelerle karşılaştı. Bağrımıza taş bastık. Gücü milletten alıyoruz. Siyasetimizin merkezinde millet var.