Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç Ertuğrul Özkek'e sert çıktı: Barcelona'da başına gelenlerin intikamını mı almaya çalışıyorsun?

Köşe yazılarıyla algı operasyonları yapmaya çalışan Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, "Upper (Yukarı) Cihangir dedektifliği' yapacağım." diyerek Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'ı hedef aldı. Özkök'e sert çıkan Ardıç, "Bak, işi gücü bıraktık, halkımızı son derece yakından ilgilendiren önemli bir soruna kırk dört yıl sonra ışık tuttuk. Saçma sapan magazin yazılarına beni meze yapma. Yoksa Barcelona'da başına gelenlerin intikamını mı almaya çalışıyorsun?" dedi.

İşte Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın kaleme aldığı 'Ertuğrul faciası' yazısı:

Dostum sandığım Sefa Kaplan ortaya atmış, kültür dedikodusu yazarı İhsan Yılmaz diye bir adam yangına körükle gitmiş, muhalefet yapıp yeni efendilerini zor duruma düşürmemek için kıvranan ve kendini çarçur konulara veren Ertuğrul Özkök de üstüne balıklama atlamış...

Bir Cihangir muhabbeti.

Ertuğrul, bendenizi "öldüğü gece Oğuz Atay'ın evinden günlüklerini çalmış olabilecek olağan şüphelilerden biri" olarak gösteriyor!

Yani hırsız diyor.

Buna ancak "çüş" denir.

Belki "oha" da denir.

Gerçi İhsan Yılmaz daha da ileri gitmiş, "Oğuz Atay'ın ölümünden sonra evin balkonuna tırmanarak içeri girip kahverengi plastik kaplı defteri koltuğunun altına sıkıştırarak gözden kaybolan kişi ya da kişilerden" sözediyor. Bunu, rahmetlinin yarattığı hayali kişilerden Olric'e de bağlamış.
Uygun bir hakaret bulsam edeceğim ama...

Olağan şüpheliler bendeniz, Ayhan Aktar ve Barlas Özarıkça.

Neden mi? Rahmetlinin evine sıkça girip çıkarmışız...

Yalnızca iki kere gitmiştim. Şimdi adresi bul deseniz bulamam.

Rahmetliyi ölümünden "birkaç ay önce" görmüştüm son olarak... Londra'ya tedaviye gitmeden önce...

Ondan sonra ilişkimiz "mektup yazmaktan" ibaret kaldı. Cep telefonu, internet vb. henüz icat edilmemişti.

Aramız da son zamanlarda biraz soğuktu üstelik.

***

Üstelik bize o sıralar Oğuz'un Yeniköy'de kendi evinde değil, yakın dostu Altay Gündüz'ün Mecidiyeköy'deki evinde öldüğü haberi gelmişti.

Bunu da araştırsanıza Cihangir çocukları...

Pakize'ye sormak da mı aklınıza gelemiyor?

***

Ertuğrul aklı sıra bana kamış atmak için "Playmen dergisinde yazmış" olduğumu parçalı köşesinin hem de iki yerinde hatırlatıyor.

Bunda utanılacak bir yan göremiyorum Ertuğrul.

Bunu aklın sıra "muhafazakârlarla aramızı bozmak" için yapıyorsan avucunu yalarsın.

Yoksa Barcelona'da başına gelenlerin intikamını mı almaya çalışıyorsun?

(Meraklıları konuyu hatırlayacaklardır.)

Diğer bir kamış çabası olarak bana yönelttiğin "iktidarın en hızlı kalemşoru" lafını da hiç ciddiye alacak değilim.

"Kalemşor senin babandır" diyeceğim ama bunu kime diyeyim?

Aferin Ertuğrul... Bak, işi gücü bıraktık, halkımızı son derece yakından ilgilendiren önemli bir soruna kırk dört yıl sonra ışık tuttuk.

Ben Cihangir'de oturmuyorum Ertuğrul.

Saçma sapan magazin yazılarına beni meze yapma.

Kim Kardashian'ın kıçını yaz, yakışır.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.