Son dakika: 28 Şubat darbesi bin yıl geçse de unutulmayacak! Milletin evlatları geçit vermedi

Türk siyasi tarihinde "postmodern darbe" olarak kayıtlara geçen 28 Şubat 1997'deki MGK'nın üzerinden 24 yıl geçti. Süreç, rejim ve irtica tartışmaları, Sincan'daki "Kudüs Gecesi", tankların yürütülmesi ve "Demokrasiye balans ayarı yaptık", "28 Şubat bin yıl sürecek" sözleriyle zihinlere kazındı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında 8 saat 45 dakika süren MGK toplantısı ve sonrasında yaşanan süreç, Başbakan Necmettin Erbakan'a konulan siyaset yasağı ve Refah Partisi'nin kapatılmasıyla noktalandı. Toplum üzerinde psikolojik harp taktiklerinin uygulandığı o süreçte, irtica bahanesiyle milyonlarca kişi fişlendi, başörtülü kadınlar okul kapılarından geri çevrilirken işten atılanlar, sürgün edilenler, işkenceye uğrayanlar, cezaevlerine konulanlar oldu. İçinde siyasi, sosyal ve ekonomik boyutlarını barındıran bu darbe milyonlarca insanı mağdur etti, toplumda derin izler bıraktı. Bin yıl süreceği iddia edilen o düzen AK Parti'nin 3 Kasım 2002'de iktidara geldiği seçimlerde, bir Anadolu İhtilâli ile son buldu. 28 Şubat mağdurları o karanlık süreçte yaşadıklarını SABAH'a anlattı. İşte söyledikleri:

28 Şubat'tan hapis alan Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız: Ailece hayatımız altüst edildi. Haklarımız kısıtlandı.
TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun: 1996'da girdiğim İstanbul Üniversitesi'nde ikna odalarında öğrenciler psikolojik travmalara maruz bırakıldı. O odalardan çıkan arkadaşlarımın paramparça halleri, o dönemin en acı sahneleri arasındadır. Başörtümü açmayı kabul etmediğim için 3. sınıfa kayıt yaptıramadım. Okulumu, 11 yıl sonra, dört çocuk annesi olarak ve büyük fedakârlıklarla bitirdim. Bugün yasakların kaldırıldığı, toplumun nefes aldığı bir ülkede yaşıyoruz.
Yüksek mimar Esra Özdil: İnanç özgürlüğümüze saldırdılar. Ötekileştirdiler. İnsanı insan yapan bütün değerlere yapılmış zalimce bir saldırıydı. Bugün Avrupa'da kaliteli eğitim almış biri olarak kamu kurumunda yöneticiyim.
Ordudan atılan Prof. Dr. Ahmet Sınav: GATA'da doçent binbaşıydım. 'Tıp Ressamlığı' konusunda bir bölüm açmaya çalışıyordum. Bir hafta içinde, hiçbir soruşturma geçirmeden re'sen emekli edildim. ABD'ye gittim. 12 yıl sonra milletime daha yakından hizmet etmek için ülkeme döndüm.
Dr. Öğretim Üyesi Mücella Ateş: Mağduriyet yıllarından sonra Viyana Teknik Üniversitesi'nde mimarlık eğitimimi tamamladım.

28 ŞUBAT'IN GÖBEĞİNDE CHP ZİHNİYETİ VAR
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu: 28 Şubat'ın tam göbeğinde ve merkezinde CHP zihniyetini ve FETÖ'yü görüyoruz. 28 Şubat tüm dünyada FETÖ'nün daha da palazlanmasına sebebiyet vermiştir.

BARO'DAN AÇIKLAMA
İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Gönül Yıldız dün baro üyeleriyle birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında, "28 Şubat; bu memleketin çocuklarının başörtülü ve başörtüsüz diye ayrıştırılarak, yerlerde sürüklendiği, ağızlarının kapatıldığı gündür... 28 Şubat; FETÖ'nün, PDY'nin temellerini sağlamlaştırdığı gündür. 28 Şubat; binlerce başörtülü avukat, doktor ve öğretmenin kamuda ve özelde çalışmasına engel olunduğu ve gelecek hayallerinin ellerinden zorla alındığı gündür" dedi.

'CUMHURBAŞKANIMIZA ÇOK TEŞEKKÜRLER'
Ayşenur Çakmakoğlu: Üniversite 3. sınıfta başörtümüz nedeniyle ağır hakaretlerle mobbing gördük. Bize "Teröristsiniz", "Çık dışarı defol" diyen hocalarımız olmuştu. 2016'da tekrar okula giderek eğitimimi tamamladım. Sayın Cumhurbaşkanımıza özgürlükler uğruna verdiği destansı mücadele için teşekkürler.
Trabzon 28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Aynur Özdemir: Bir neslin gözyaşları içerisinde hayatını sürdürmesine sebep olan bu darbeci zihniyeti kınıyoruz. Allah'a şükürler olsun ki çok güzel bir duruma geldik.
Darbe sürecinde öğretmenlikten atılan Elmas Sula: Başkanımız Erdoğan sayesinde 2016'da tekrar öğretmenliğe döndüm.