Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten MYK sonrası flaş açıklamalar

Son dakika... AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ zaferi kutlamaları için ülkeye kritik bir ziyarette bulunacak. Ömer Çelik bu gelişmeyi, "Bu ziyaret tarihi bir ziyaret olacak." sözleriyle açıkladı. AB'nin Türkiye'ye yaptırım tehdidine sert çıkan Çelik, "Avrupa demokrasisi, Türkiye'ye borçludur. Buna karşın Türkiye'ye yaptırım dili kullanmak tamamen akıl tutulmasıdır." dedi. CHP'deki taciz iddialarına da konuşmasında geniş yer veren Çelik, CHP’yi topa tuttu, “Her gün yeni bir şey ekleniyor bu tartışmaya. Yeni beyanatlar sizin kendi partilileriniz tarafından söyleniyor. Bu kurumsal suskunluk sağlıklı ve ahlaki bir suskunluk değil. Başka konuları gündeme getirirken herkesin kendi evleriyle ilgili konuları hassas bir şekilde ele almasında fayda var. Kadın haysiyetini korumak her birimizin üstüne vazifedir.” dedi.

SON DAKİKA HABERİ | AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin flaş açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik'in açıklamaları şöyle;

BAŞKAN ERDOĞAN AZERBAYCAN'A GİDİYOR

Siyasi gündemi yakından takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız çarşamba günü Azerbaycan'a ziyaret gerçekleştirecekler. 9-10 Aralık'ta Bakü'yü ziyareti Azerbaycan Türk'ü kardeşlerimizle buluşmamız son derece önemlidir. 9 Kasım'da anlaşma sonrası Ermenistan çekilmesi için anlaşma sağlanmıştı. 1 Aralık'ta bu sona erdi. Ele geçirilen topraklar Azerbaycan toprakları, BM'ye göre de öyle Ermenistan 30 yıl boyunca burayı işgal etmiştir.

YUNANİSTAN'A TEPKİ
Müzakere masasına oturulursa kazan kazan temelinde Türk diplomatlarının kabiliyetlerini göstereceği siyasi irade Türkiye'de mevcuttur. Ama masaya oturmaktan kaçan sürekli şantaj siyaseti uygulayan Yunanistan'dır. Türkiye olmadan AB'nin güveni olmaz, sadece mülteci meselesinde bile Türkiye bu kadar mülteciyi misafir ederek, Avrupa demokrasisini kurtarmıştır. Türkiye tabi ki bunu mazlum mültecileri kurtarmak için yapıyor. Mülteci meselesi çıktıktan sonra faşist partiler 2. parti haline geldiler. Eğer Türkiye bu insanı vicdani ölümden kaçan mazlumlara kol açmasaydı aynı kavimler göçü gibi Avrupa'nın jeopolitik haritasının altüst olduğu bir durumla karşılaşacaktır. Hatta bugün liderlerin çoğu başta olamayacaktı. Faşistler yönetimi ele geçirecekti. Buna karşı Türkiye'ye yaptırım dili kullanmak gerçekten bir akıl tutulmasıdır. Avrupa köprü kurmalı, duvar örmemelidir.

FRANSA'NIN SKANDAL KARABAĞ KARARINA SERT TEPKİ

Fransa duruyor, Karabağ'ın bağımsızlığını tanıyor. Yukarı Karabağ Cumhuriyetini tanımak demek oradaki işgale onay vermek demektir. BM kararlarına da aykırı bir durumdur. Fransa'yla son zamanlarda dünya barışı konularında en anormal davranışları onlardan görüyoruz. Şimdiye kadar Fransa'nın buraların Azerbaycan toprağı olduğuna dair bir beyanı olduğunu duymadık. Tamamen dar bir çevreye şirin gözükme kaygısıyla yapılmış bir davranıştır. Burada Ermenistan tarafının da şunu değerlendirmesi gerekiyor. Fransa benzeri ülkelerin attığı adımlar Ermenistan aleyhine atılmış adımlar değildir. Fransa gibi ülkeler rehin politikası izliyor. Fransa'nın aldığı karar sembolik gibi bir karar olsa da provakatif bir karardır. Zaman zaman yapılan görüşmelerde görüyorsunuz ki Macron'un tek bir hedefi var. Türkiye'ye karşı kışkırtıyor, birlikte hareket etmek istiyor. Dar bir yaklaşımlar hareket ediyorlar. Bu yaklaşımdan vazgeçmesi Türkiye ile saygı çerçevesinde bir yaklaşımla hareket etmesi gerekiyor.

"FRANSA'NIN AMACI TÜRKİYE KARŞI BLOK OLUŞTURMAK"

Tek bir temeli var Türkiye'ye karşı blok oluşturmak. Suriye ve Doğu Akdeniz'de bunu yapıyor. Fransa açısından Türkiye karşıtlığı doğru bir politika değil. Benzer bir konusu maalesef Yunanistan tarafından gündeme getiriliyor. Tam AB zirvesi öncesi Türkiye karşıtı son derece provakatif açıklamalar yapıyorlar. Yunanistan Başbakanı diyor ki; Türkiye ile olan sorunumuzu AB sorunu haline getirdik. Yani Yunanistan AB'yi peşine takmış sonuçsuz ilişkiler kurma konusunda AB'yi yanlış yere sürüklüyor

İL VE İLÇE BİNALARININ KİRALARININ ÖDENMEDİĞİ İDDİASI

Bizim aldığımız hazine yardımından yüzde 30'unu teşkilatlarımıza gönderiyorduk, pandemi sürecinde bunu yüzde 40 oranına çektik. Genel başkanımız teşkilatların ihtiyaçları konusunda hassastır. Bu konuda AK Parti'nin herhangi bir problemi yoktur, borcu da yoktur. Ödenmemiş bir kira durumu söz konusu değildir. Hiçbir çalışan kardeşimizin maaşının ödenmemesi de söz konusu değildir.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MÜTEŞEKKİRİZ"

Maalesef vaka sayılarında yükseliş var. Bütün tedbirler açıklanmasına rağmen maske mesafe temizlik konusunda zaaflar ortaya çıkıyor. Bu da mücadeleyi zayıf kılıyor. Dünyaya örnek olacak bir mücadele veriyorlar. Sağlık çalışanlarımız insan sevgisinin ve vatan severliğin tanımını yeniden yazıyorlar. Hepsine müteşekkiriz. Bütün gösterdikleri fedakarlıklar için sevgilerimizi saygılarımızı sunuyoruz.

DİYARBAKIR ANNELERİ

466. gün sonunda 21 annemiz evladına kavuştu. Bütün vatandaşlarımıza, yetkililerimizi teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bütün Türkiye'nin kalbi onlarla atıyor.

KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİNE ÇOK SERT TEPKİ

Kılıçdaroğlu diyor ki 'Sayın Cumhurbaşkanına saatlerce ulaşılamadı',. Sayın Cumhurbaşkanının tüm arkadaşlarımızda telefonu vardır. Böyle bir konu da Türkiye haklıyken çıkıp Kılıçdaroğlu, Almanlar'ın tezini Türkiye'nin tezine göre doğru bulması, son derece şaşırtıcı. Sonuç ne oluyor, Türk devletlerinin kurumları açıklama üstüne açıklama yapıyorlar. Hukuki bilgi veriyorlar. Bu tezi dayandırdığınız teknik bilgiler yanlıştır. Bakın Yunanlılar manşet atıyorlar. Başkası tarafından takdir görmüyor sadece oradan takdir görüyor.

ÖMER ÇELİK: SİYASİ TARİHTE ÖRNEĞİ YOK!

Bakın bu gemi hadisesinde kendilerini, Türk muhalefet tarafından doğru bulunduğunu belirten beyanat veriyorlar. Kendi devletine karşı eleştiriler olan yabancıların tezlerini kendi devletine tezine karşında gerçek bir tez gibi savunan bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Son derece yadırgatıcı buluyoruz. Siyasi tarihte örneği yok. Teknik bilgi verilmesine rağmen Kılıçdaroğlu'nun buna devam etmesi son derece yanlıştır.

CHP'DE CİNSEL TACİZ SKANDALI

Doğu Akdeniz'le yine aynı şeyle karşı karşıyayız. Dünkü konuşmasında sayın Kılıçdaroğlu bol bol ahlaktan, siyasi etikten bahsediyor. Kendi içlerinde taciz, tecavüz, hırsızlıkla ilgili gündem var. Kadınların mağdur edilmesiyle ilgili olarak kendi arkadaşları içerideki suskunluğu eleştirdi. Ortada taciz, tecavüz, hırsızlıkla ilgili iddialar varsa birtakım grupların tartışmasına dönmüşse, ve suskunluk varsa bunun adı ahlaksızlığa göz yummaktır. Kadın onuru karşısında susanın ondan sonra siyasette söyleyecek herhangi bir cümlesinin olmaması gerekir. Çıkın deyin ki bunlar var ya da yok.

Dün bir sürü konuda iddiada bulunuyorlar. Üstüne de en temel kavramları istismar eden çatı kurmaya çalışıyorlar. İyi de bu taciz, tecavüz skandalıyla ilgili niçin susuyorsunuz? Kadınlara saygı gereği bunun en sert bir şekilde, bunun gereği yapılması lazımn, tasfiye edilmesi lazım. Gerek parti mekanizmaları açısından her şeyin yapılması lazım.

Her gün yeni bir şey ekleniyor bu tartışmaya. Yeni beyanatlar sizin kendi partilileriniz tarafından söyleniyor. Bu kurumsal suskunluk sağlıklı ve ahlaki bir suskunluk değil. Başka konuları gündeme getirirken herkesin kendi evleriyle ilgili konuları hassas bir şekilde ele almasında fayda var. Kadın haysiyetini korumak her birimizin üstüne vazifedir. Dün bir deyim kullandı, inşallah ne manaya geldiğini biliyordur sayın Kılıçdaroğlu. diyor ki, 'hükümet sözcülerini dinliyorum Alis Harikalar Diyarı'nda gibi konuşuyorlar'. Biz herhangi bir rüya görmüyoruz. Buna verilecek en iyi cevap bu Alacakaranlık Kuşağı noktasında suskunluğunuzdur.

Yakın zamanda enteresan bir yalan söylediler. Türkiye Bosna Hersek'ten mercimek ithalatına izin verdi. Neymiş Avrupa'nın kalitesiz mercimeği Türk vatandaşına yedirecekmiş. Tam 17 sene öncesinden bahsediliyor. Bu bir serbest ticaret anlaşması, üstelik Bosna-Hersek'ten mercimek de ithal edilmemiş. Her konuda hata yapmaya devam ediyorlar.

TANK PALET FABRİKASI İDDİALARINA YANIT

(Kılçdaroğlu'nun tank palet fabrikası ile ilgili açıklaması) Yalan siyasetinin, yıkım siyasetinin sistematik bir şekilde devam ettirildiğini görüyoruz. Satıldığı iddiası açık ve net bir yalandır. Fabrikanın sadece işletme hakkı devredilmiştir. CHP'nin bu konudaki iddiası bir yalan siyasetidir. Bütün denetim Milli Savunma Bakanlığı'ndadır. Fabrikaya ait tüm varlıklar devlet mülkiyetindedir.
AŞI TARTIŞMALARI

Eğer bir aşı öneriliyorsa vatandaşımızın sağlığının korunması içindir. Lütfen Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından yapılan açıklamalara riayet edelim.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.