28 Şubat zihniyetinin açtığı yara kapanmadı!
Türkiye'nin ameliyatla ayrıldıktan sonra sağlıklı bir şekilde yaşayan ilk siyam ikizlerinin annesi Kezban Alkan 21 yıldır kalbinden çıkmayan yarayı açıkladı. Kezban Alkan, "O dönem kızlarımızın ameliyatı sonrası İstanbul Üniversitesi'nin yaptığı kutlama kokteyline rektör 'başımda yazma var' diye beni almadı. Çocuklarımı içeri alıp, beni kapı dışarı attılar. Şimdi nereden nereye geldik. Başkan Erdoğan o dönem olsaydı beni başım kapalı veya açık olduğu için değil sırf anne olduğum için baş tacı yapardı. Keşke o yıllarda Erdoğan olsaydı." dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 09:01 | 12.06.2020
Antalyalı siyam ikizleri Derman ve Yiğit'in İngiltere'de başarılı bir operasyonla birbirlerinden ayrılması, bir anne var ki onu 21 yıl öncesine götürdü. Çünkü onun çocukları da yapışık doğmuştu. Tek farkla; Sema Nur ve Seda Nur başlarından değil göğüsten göbeğe kadar yapışıktı. O annenin adı Kezban Alkan. O dönem yaşadığı acıyı SABAH'a anlattı: Keşke o yıllarda da Başkan Recep Tayyip Erdoğan olsaydı. Cerrahpaşa'da bizi taburcu ederlerken kokteyl yaptılar. Dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, beni o kokteyle başım kapalı olduğu için almadı. Çocuklarımı aldılar, beni kapının dışında bıraktılar. Gerekçe de başımda yazma olmasıydı. İşte bu yüzden keşke o yıllarda Erdoğan olsaydı, başım kapalı veya açık olduğu için değil, sırf o çocukların annesi olduğum için başının üstünde taç yapardı. Ne günlerden nerelere geldik.
Hasan-Kezban Alkan çiftinin ikizleri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde göğüsten göbeğe kadar yapışık halde doğdu. 5 kilo olan bebekler 11 ay hastanede yaşadı. İkizler, 10 saat 45 dakika süren ameliyatla birbirlerinden ayrıldı. İkizler büyüdü. Seda Nur, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tarih Bölümü'nde okuyor. İkizi Sema Nur ise liseyi bitirdiken sonra tasarım kurslarıyla kendini geliştirmeyi tercih etti. Anneleri Kezban Alkan, Derman ve Yiğit bebekleri görünce 21 yıl öncesine döndüğünü söyleyerek, SABAH'a o yıllarda kalbinde yara olarak kalan, içini acıtan duygularını paylaştı:
Yapışık bebekler o kadar zor ki. Ben göğsünden yapışık oldukları için ikisini birden kucağıma alıyordum. Ama Evrensel ailesi çocukları başından yapışık olduğu için ikisini aynı anda kucağına alması çok zordu. Onları en iyi ben anlıyorum. Birisi yürüse yapışık oldukları için diğeri düşüyordu. Çok zordu onların aynı anı yakalaması. O dönem Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Daver Yeker ve ekibi dışında bize kimse destek olmadı. Evrensel ailesi çok şanslılar ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşleri Emine Erdoğan var. Onlara destek oldular. 1999'da Erdoğan olsaydı bizi hiç yalnız bırakmazdı. Bir de ameliyattan sonrası var tabi. Bu süreç de çok zor. Ben kızlarım ilkokula başlayana kadar tedirgindim. Kalbim hep hopluyordu onlara bir şey olacak diye. Seda Nur'un kalbi göğsünün tam ortasından attı uzun zaman. Onu tam yerine yerleştiremediler. Yapay göğüs duvarı yaptılar. İkinci ameliyatta kalbi normal yerine alındı. Sema Nur'un organları yerli yerindeydi.
BU NASIL İNSANLIK
Aklımdan ve kalbimden hiç çıkmayan bir acı var. Çocuklarımı hastaneden taburcu edeceklerdi. Cerrahpaşa'da kokteyl düzenlediler. O dönemin İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu geldi. Çocuklarımı kokteyl salonuna aldılar. Beni ise dışarda bıraktılar. Gerekçe ise başımın bağlı olmasıydı. Bu nasıl insanlık. Annelerini kapı dışında bırakıp, çocuklarımı alıyorsunuz kokteyle. Üstelik o çocuklar kimin çocukları benim. Ben ne diyeceğimi şaşırdım. Yaşadığım o kötü duygusu kelimelerle anlatamam.