Sabah yazarı Engin Ardıç'tan Ekrem İmamoğlu'na tepki: Sen kimsin be adam? Siyasi balon
Göreve geldiği günden beri CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun ismi skandal adımlar, siyasi şovlar ve yandaş atamaları ile yan yana geliyor. Kendine gülücük atan sanatçılara İBB'nin parasını dağıtan ancak ekmek kavgasındaki işçileri kapının önüne koyan Ekrem İmamoğlu'nun skandalları bitmiyor. İstanbul'u zama boğan, temel atmama törenleri düzenleyen "Emrindeyiz" dediği Celal Şengör'e Kanal İstanbul için "Depremi tetiklemez" dediği için "Bu adamı neden bağladınız?" diye çıkışan Ekrem İmamoğlu için Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Engin Ardıç yazısında, "Eğlenmiyoruz, İstanbul için üzülüyoruz. İstanbul'un başında bir siyasi balon var. Solcu geçinen bazı puştların "solun lideri" olarak pazarlamaya çalıştıkları Karadenizli bir inşaat müteahhidi bu adam. Çok zengin. Arsaları, apartmanları var. Yüzünde hiç de güven vermeyen zorlama bir gülümseme... İmamoğlu için "hay ellerim kırılsaydı da..." diyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İmamoğlu da sanki "kibir koleksiyonu" yapıyor, onun da şişinmesi gün geçtikçe yükselişte. Televizyon tartışmalarına katılıyor. Ama her zaman ona soruları önceden verecek bir şerefsiz bulamaz ki...." ifadelerini kullandı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 11:12 | 11.01.2020
- Güncelleme Tarihi: 11:44 | 11.01.2020
İşte Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın yazısından öne çıkan satır başları:
Eğlenmiyoruz, İstanbul için üzülüyoruz. İstanbul'un başında bir siyasi balon var. Solcu geçinen bazı puştların "solun lideri" olarak pazarlamaya çalıştıkları Karadenizli bir inşaat müteahhidi bu adam. Çok zengin. Arsaları, apartmanları var.
Yüzünde hiç de güven vermeyen zorlama bir gülümseme...
"SAYI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR"
İmamoğlu için "hay ellerim kırılsaydı da..." diyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İmamoğlu da sanki "kibir koleksiyonu" yapıyor, onun da şişinmesi gün geçtikçe yükselişte. Televizyon tartışmalarına katılıyor. Ama her zaman ona soruları önceden verecek bir şerefsiz bulamaz ki... Sıkışınca da sinirleniyor tabii. Kendisine "ters" soru sorulmasını istemiyor.
Kendi görüşüne aykırı kimse olmayacak ortalıkta.
"BU ADAMI NEDEN ÇAĞIRDINIZ"
Bilim adamları onu desteklerlerse tamam, onu yalanlarlarsa tu kaka. "Bu adamı neden çağırdınız" diye program sunucusundan hesap soruyor. Hani, bizim için "niçin yazdırıyorsunuz bu adama" diyen faşistler gibi. Onun kafasına uymayan kişilerin programa davet edilmesine "yanlış" diyor. Çok demokrat maşallah....