Eski siyasetçi ve yazarlar, muhafazakarları aşağılayıp gençlere umutsuzluk pompalıyorlar
Muhafazakar kesimde yetişmiş o dönem kamuoyu tarafından ilgi görmüş ancak sonra değişime uğramış bazı isimler son zamanlarda, muhafazakar kesimi aşağılayan, gençlere umutsuzluk pompalayan, CHP ve HDP çizgisine ise olabildiğince sempati ile bakan bir eziklik içerisinde olması dikkat çekiyor. Sabah yazarı Hasan Basri Yalçın bugünkü köşesini bu konuya ayırdı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 11:45 | 28.05.2019
- Güncelleme Tarihi: 14:13 | 28.05.2019
"Muhafazakâr camiada kendini yerden yere vurma halleri sadece gençlere has bir özellik değil. Esasında yetişkinlerden gençlere kalmış bir miras olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Gençler sadece bulabildikleri bilgi biçimleriyle idare ettiklerinden büyüklerinin hal ve tavırlarını daha sert biçimde kullanır oldular.." diyen Hasan Basri Yalçın köşesinde bu konulara dikkaT çekti.
İşte Hasan Basri Yalçın'ın yazısından önce çıkanlar...
"MUHAFAZAKAR CAMİADA KENDİNİ YERDEN YERE VURMA HALLERİ"
Bu kalıplar zamanla insanların kafasında kategoriler haline dönüşür ve sonuç olarak ortaya arabesk bir kültür çıkar. Başarılarla değil de muhayyel bir ahlakçılıktan beslenen ezberlerherkesin kafasında tartışılmaz doğrular halini alıyor. Buna göre, kazanmak değil kaybetmek tavsiye edilir. Çünkü bu sinikler hiçbir iş yapmadıkları ve hiçbir doyurucu bilgi üretmedikleri halde kenardan siyasetçilere sataşmayı tek erdem olarak görür.
Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bir asrı saadet ideali çizilir ve bugün yaşayan tüm faniler o ideale uymamakla itham edilir. Ancak Peygamberin devlet kurucu bir irade olduğu göz ardı edilerek İslam Peygamberi, Katolikliğin İsa'sına dönüştürülür. Anadolu'nun kapılarını Müslümanlara açan Alpaslan, yüzyıllarca yönettiği Avrupa coğrafyasını siyasetsizlik nedeniyle terk etmek zorunda kalan Endülüs Müslümanlarının gölgesinde kalır.
Yenilmişlik ve ezilmişlik hırs ve mücadele azmine değil ötekine duyulan hayranlık veezikliğe dönüşür. Sonra da soruyor "biz ne ara böyle olduk" diye. Siz hep böyleydiniz. Yenilmiş ve ezik. Gençlere de bunun dışında bir şey vermiyorsunuz. Kendi başarısızlığınızı gençlerin omuzlarına yüklüyorsunuz. Siyaseti itham ederek bilgi ve dil üretememenin suçunu da siyasete bağlıyorsunuz.