Son dakika: Başkan Erdoğan: 2019-2023 dönemini kapsayan...

Son dakika haberi.... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Birinci Yaşlılık Şurası'nda konuştu. Erdoğan, "İlk insandan bugüne kadar yaşlılık hayatın kaçınılmaz bir dönemi olarak karşımıza çıkıyor. Dünyaya gelip de er veya geç vakti saati geldiğinde darı bekaya göç etmemiş kimse yoktur." dedi. Erdoğan konuşmasında "Yaşlılarını en yüksek makama oturtan "ak saçlı" diyerek bilgeliği onlarla simgeleyen kültüre sahibiz." ifadelerine yer verdi. Öte yandan Erdoğan, 2019-2023 dönemini kapsayan bir "yaşlı vizyon belgesi" hazırladıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Birinci Yaşlılık Şurası'nda konuştu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
"DÜNYAYA GELİP DE ER VEYA GEÇ..."
İlk insandan bugüne kadar yaşlılık hayatın kaçınılmaz bir dönemi olarak karşımıza çıkıyor. Dünyaya gelip de er veya geç vakti saati geldiğinde darı bekaya göç etmemiş kimse yoktur. Tarihte, fikirde, sanatta, edebiyatta önemli eserler vermiş kişilerin pek çoğu yaşlılık üzerine, yaşlanma üzerine düşünmüşler ve önemli sözler söylemişlerdir.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

ERDOĞAN: YUNUS EMRE ŞÖYLE DİYOR...
Mesela Yunus Emre şöyle diyor; "Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi. Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi" Yaşlılık gövdelerden önce ruha çöker.

Atalarımız "Akıl yaşta değil baştadır" der. Ama bunun bir de "Aklı başa yaş getirir" şeklinde devamı vardır. Yaşlılığı bir dağa tırmanmaya benzeten bir yazar, çıktıkça nefesin daraldığını ama görüş açısının genişlediğini söylüyor. Herkesin uzun yaşamak istediği fakat yaşlanmak istemediği bir dünyanın içindeyiz. Bugün bulunduğumuz yaşlara kadar gelmiş olmamız rabbimizin bir bir lütfüdür."
"TÜRKİYE İÇİN DURUM İÇ AÇICI GÖZÜKMÜYOR"
Yaşlılık için üzülmek yerine bu dönemimizi en güzel şekilde değerlendirmenin gayreti içinde olmalıyız. Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor. Bir kaç asır önce 40'ı bulmayan ortalama hayat süresi bugün 70'in üzerindedir. Hatta bazı ülkelerde 90'ı zorlamaktadır. Bu durum çözüm bekleyen pek çok meseleyi de beraberinde getiriyor. Batı ülkelerinde azalan genç nüfusun yerini diğer ülkelerden gelen göçmenler kapatıyor. Asya, Afrika, Güney Amerika ortalamanın çok üzerinde büyüyen nüfuslarıyla adeta dünyanın geleceğine talipler. Türkiye'nin durumu vahim değilse de çok da iç açıcı gözükmüyor. ülkemizde 65 yaş ve üzeri oran yüzde 8,8. Yaşlı nüfus oranımızın yıllar içinde artması ve 2040 yılında iki katına ulaşmasına bekleniyor.
"EN AZ ÜÇ ÇOCUK YAPIN"
İşte bunun için tüm nikah töreninde gençlerimize en az 3 çocuk, mümkünse daha fazlasını tavsiye ediyorum. Onun için bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur; gerisi Allah Kerim diyorum... Mecburuz, çünkü bu yapıyı dinamik genç nüfus yapısını sağlam tutalım. Bilhassa bizim gibi ülkeler için nüfus güçtür. Ortada yeterli nüfus yoksa, diğer imkanların kendiliğinden yok olup gitmesi kaçınılmazdır. Nüfus yapımızdaki bu değişim bize diğer pek çok nüfusun, hususun yanı sıra yaşlılarımıza götürülecek hizmetlerin artırılması gerektiğine de işaret ediyor.

"ASIL OLAN YAŞLILARIMIZIN AİLELERİYLE BİRLİKTE ÖMÜRLERİNİ GEÇİRMESİ"
Elbette kimsesi kalmayan veya ailesiyle birlikte hayatını sürdürme imkanından mahrum olan yaşlılarımız için huzur evinden rehabilitasyon merkezine kadar her türlü altyapıyı oluşturmalıyız. Hatta hasta vatandaşlarımızın evde tedavilerini yapıyoruz. Niçin? Hastaneye gelemeyebilir. Davete anında icabetle, doktorlarımız evinde müdahaleyi yapıyorlar. Asıl olan yaşlılarımızın aileleriyle birlikte ömürlerini geçirmesi.
"ONLAR OLDUĞU İÇİN BİZ VARIZ. ONLAR OLMASA BİZ YOKTUK"
Cennet anaların ayağı altındadır hadisi şerifini herhalde bilmeyen yoktur. Ben anacığımın ayağının altını öperdim, anam ayağını çekerdi. Anacığım bana cennet kokusunu çok mu görüyorsun derdim; ağlardı. Tavsiye ediyorum analarınızın ayaklarının altını öpün. Onlar gibisi yok. Onlar olduğu için biz varız. Onlar olmasa biz yoktuk. Zaman zaman araçların arkasında gördüğüm bir yazı "Anamın duası, babamın gölgesi yeter" diyor. Gerçekten de bizim milletimiz için başka hiçbir beklentiye girmeden, sadece duası bile anaya babaya ömür boyu hizmet etmek için yeterli bir sebeptir.
"GEREKİYORSA BUNUN İÇİN TEŞVİK MEKANİZMALARI KURMALIYIZ"
Bir evde, büyükanne büyükbaba, anne baba ve torunlar bir arada yaşayabiliyorsa o ev günün 24 saat yaşayan, içinde huzur bulunan bir yerdir. Olması gereken budur. Ama bu var mı şimdi? Yok. Şimdi kaçan kaçana... "Ben yetiştim" diyor gidiyor bir tarafa. Halbuki aslolan bu değil. Büyükşehir hayatının böyle bir aile modelini zorlaştırdığının farkındayız.
"O AYRI MESELE AMA DOĞRUSU BEN KABULLENEMİYORUM"
Fakat bu durumun aile büyükleriyle ilişkilerin neredeyse bayram ziyaretlerinin bile ihmal edildiği bir periyoda dönüşmesini asla kabul edemeyiz. Ben kimsenin özel hayatına karışamam o ayrı mesele ama doğrusu ben kabullenemiyorum. Aynı şehirde yaşayıp da en azından her hafta sonu anne babalarımızı torunlarımızı bir araya getirmiyorsak haksızlık yapıyor vebal altına giriyoruz demektir. Bizim en az yaşlı bakım hizmetleri kadar, aktif yaşlanma konusu kadar bu meseleye de önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Hatta gerekiyorsa bunun için teşvik mekanizmaları kurmalıyız.

Bakanlığımız yaşlı vizyon belgesi hazırlıyor. Yaşlılarımızın pek çok alana aktif katılımı amaçlanıyor. Hiçbir yaşlımızı sokakta veya dört duvar arasında bırakmıyor, hepsine sahip çıkıyoruz. 65 yaşını geçenlere ödenen yaşlılık maaşı biz geldiğimizde 24 liraydı, şimdi 601 liraya çıktı.
"ÇİÇERO ŞÖYLE BİR HADİSE ANLATIR..."
Antik Roma döneminin filozoflarından Çiçero şöyle bir hadise anlatır. Atina'da ihtiyar bir adam tiyatroya gider. Atinalıların yanına gider kendisine kimse yer vermez. Bunun üzerine ihtiyar Spartalıların olduğu bölüme geçmek zorunda kalır. Orada hemen ihtiyara yer açılır. Atinalılar ise bu davranışı alkışlarla karşılarlar. Çünkü Atinalılar iyilik nedir bilirler ama yapmak istemezler. Evet dünyamızın hızla Atinalılaştığı bir dönemde, yaşlılarımıza sahip çıkmayı, onlara hep el üstünde tutmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz.
Biz köklerimizle varız, biz sizlerle varız, sizlerle olacağız. Köklerimizin en güçlü göstergesi de yaşlılarımızla, ak saçlılarımızla kurduğumuz ilişki içindir. Anneciğini, babacığını huzur evine bırakan evlatlar değil, onlarla beraber yaşayan evlatlar istiyoruz. Tarihimizde ve kültürümüzde var olan bu toplumsal yapıyı korumak için çalışmayı sürdüreceğiz. Yaşlılarını en yüksek makama oturtan "ak saçlı" diyerek bilgeliği onlarla simgeleyen kültüre sahibiz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.