Mevlüt Çavuşoğlu: Türkiye tam iş birliği yapacak!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, "Yerel işbirlikçi ve işbirlikçiler kim ve bu talimatın arkasında kim var, tüm bu sorular henüz cevaplanmadığı için uluslararası camiadan da 'uluslararası bir soruşturma ihtiyacı vardır' sesleri gelmeye başladı. Uluslararası bir soruşturmada Türkiye tam iş birliği yapacaktır. Tüm belge ve bilgilerin paylaşımı dışında gereken neyse o konuda da her türlü desteği verecektir." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Slovakya Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Miroslav Lajcak ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Rusya ile Ukrayna arasında başlayan sıcak gelişmelerle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, "Bu süreci yakından takip ediyoruz. Her şeyden önce hem Ukrayna hem de Rusya'ya bu süreçte sağduyulu davranmaları çağrısında bulunmak isterim. Elbette Kırım'ın statüsü ve yine bazı konularda tartışmalar devam ediyor, çözülmeyen sorunlar var. Belirsizlik de var ama diğer taraftan bu sorunların çözümü zaman alabilir. Ortada de facto durumlar var. Bu süreçte bu tür sorunların bir daha yaşanmaması için bazı kuralların belirlenmesi gerekiyor. Zaten Karadeniz'de yeterince gerginlik var. Ara ara da tırmanmayı görüyoruz. Bu son olay da sizlerin de söylediği gibi gerginliği artırdı. Biz bundan yana değiliz. Her iki ülkeyle ilişkilerimiz son derece iyi. Her iki ülkeyle de yine bu gerginliği azaltmaları için gerekli temaslarda bulunacağız. Buradan da bu çağrıyı yapmak istedim." şeklinde konuştu.

Fransa'da yaşanan polis müdahalesi ve Avrupa'nın bu müdahaleye sessizliğine ilişkin soru üzerine ise Çavuşoğlu, gerek Türkiye'de gerek herhangi bir ülkede, gösterilerin barışçıl bir şekilde vandalizme dönüşmeden yapılmasını tercih ettiklerini ve gösterilerin demokratik bir hak olduğunu söyledi.

"AB FRANSA'DAKİ OLAYLARDA SESSİZ"

Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa'daki gösterilerin petrol fiyatlarındaki artış ve diğer bazı sebeplerden dolayı ortaya çıktığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Fransa'nın da şu anda kullandığı aşırı gücü tasvip etmiyoruz. Özellikle Fransa İçişleri Bakanının kullandığı tehditkar dilin de olayları tırmandırdığını görüyoruz. Bu konuyu Yüksek Temsilci Mogherini ve Komiser Hahn'la da cuma günü görüştük. Burada özellikle Türkiye'de herhangi bir olay olduğu zaman ders vermeye çalışan ülkelerin kendi ülkelerinde olduğu zaman agresif ve aşırı bir güç kullanması doğru bir yaklaşım değil, bir de çifte standarttır. Malta'daki toplantıda söylemiştim. Avrupa Birliği'nin başka bir aday ülkede böyle olaylar olduğu zaman verdiği tepki farklı, fakat herhangi bir üyesi olan ülkede bu tür olaylar olduğu zaman daha sessiz. Sadece bu olayları söylemiyorum. Hatta AB içinde de Macaristan gibi küçük ülkeler olduğu zaman tepki farklı Fransa gibi ülkeler olduğu zaman tepki farklı. Bunun adına 'dayanışma' diyorlar. Üyeler arasında, örgüt içinde dayanışma önemlidir. Özellikle herhangi bir üyesi ya da bölge zor duruma düştüğü zaman dayanışma göstermek doğaldır, olması gereken şey. Fakat hukukun, insan haklarının ve Avrupa değerlerinin çiğnendiği bir ortamda adına 'dayanışma' diyerek bunları görmezden gelmek her şeyden önce AB'nin kendi değerleriyle çelişir. Fransa şu anda görüyoruz ki, çok aşırı güç kullanıyor. Hatta bir kapsülden dolayı A Haber'in muhabiri bir arkadaşımız da hafif şekilde yaralandı. Gerçekten sadece bu arkadaşımız yaralandığı için demiyoruz, ölenler var. Sağduyu çağrısında bulunuyoruz."

Çavuşoğlu, Fransa'da yaşayan 700 binden fazla Türk vatandaşına ve turist olarak ülkeyi ziyaret eden Türklere olayların olduğu bölgelere gitmemelerine yönelik uyarıda bulunduklarını hatırlattı.

"İDLİB MUHTIRASINI BOZMAK İÇİN ÇABA SARFEDENLER VAR"

Türkiye ve Rusya arasında yürütülen İdlib ve Tel Rıfat görüşmelerine ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, şu şekilde konuştu:

"Bir taraftan Rusya'yla imzaladığımız İdlib muhtırasına tüm dünyadan destek ve takdir gelirken, diğer taraftan bu muhtırayı bozmak için çaba sarfedenlerin olduğunu biliyoruz. Bunun içinde ülkeler de var, gruplar da var. Oysa Suriye'de siyasi bir çözüm için belki de son fırsat penceresini de bu muhtıra sunmuştur. Şimdi karşılıklı suçlamalar var. Geçtiğimiz günlerde Milli İstihbarat Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız, Rusya'ya giderek muhataplarıyla görüştüler. Yine milli savunma bakanlarımız bu olaydan sonra telefonla da görüştüler. Ben de en kısa süre içinde Sergey Lavrov'la da görüşeceğim. Bu tür provokasyonları, oyunları bozmamız gerekiyor. Kim ne kullandı ortaya çıkar, sahadaki incelemeler de devam ediyor. Öyle görünüyor ki, bu İdlib muhtırasından sahada da, dışarıda da rahatsız olanlar var. Biz bu tür oyunlara gelmeyeceğiz. Suriye'de siyasi bir çözüm için gerginliğin azaltılması, azaltıcı bölgelerin korunması, İdlib'in statüsünün korunması ve anayasa komisyonunun bir an önce yine hayata geçmesi önemli."

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2 gün önce Türkiye'nin de katkısıyla Suriye'de rejim ve muhalifler arasında tutukluların karşılıklı serbest bırakılması gibi bazı güven artırıcı adımların da atıldığını hatırlatarak, "Bunların hepsi esasen rejim ve muhalefetin siyasi süreç için bir araya geldiğini gösteriyor. Biz bu sürece sadece destek vermedik, aracılık ettik. Astana'da, Soçi'de, Cenevre'de Türkiye olarak İdlib muhtırasının korunmasının yanında siyasi çözüm için çabalarımızı sürdüreceğiz. Bu konuyu da yakından takip ediyoruz. Gerçekler kısa bir süre içinde ortaya çıkacaktır." dedi.

"ULUSLARARASI SORUŞTURMADA TÜRKİYE TAM İŞ BİRLİĞİ YAPACAKTIR"

Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin Yalova'da yapılan aramalar ve bu konuda uluslararası soruşturmayla ilgili girişimlerin devam edip etmediğine ilişkin soruyu da Çavuşoğlu, şu şekilde yanıtladı:

"Soruşturma bizim tarafımızdan kapsamlı ve yoğun bir şekilde devam ediyor. Tabii her aşaması başsavcılık tarafından açıklanmaz. Zaten biliyorsunuz gizlilik de var. Diğer taraftan yürüttüğümüz süreç tüm dünya tarafından da takdirle karşılanıyor. Elimizdeki bilgileri ve bulguları isteyen ülkelerle de paylaştık. Amacımız bu cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılmasıdır. Cevap aradığımız sorulardan bir tanesi de Kaşıkçı'nın cesedi nerede? Nereye gömüldü, ne yapıldı? Tabii ki bu cinayeti işleyenler şu anda Suudi Arabistan'ın elinde olduğu için doğrudan bir sorgulama yok. Dolayısıyla Suudi Arabistan başsavcısının bu konuda bilgi vermesi gerekiyor. Sadece bizden bilgi almaya çalışmak bu cinayetin tüm boyutlarıyla açığa çıkması için yeterli olmaz. Bu kişileri onlar sorguluyorlar. Hatta bize vermeleri gerekiyor, bizim de sorgulamamız gerekiyor. Yerel işbirlikçi ve işbirlikçiler kim ve bu talimatın arkasında kim var, tüm bu sorular henüz cevaplanmadığı için uluslararası camiadan da 'uluslararası bir soruşturma ihtiyacı vardır' sesleri gelmeye başladı. Ülkelerden ve uluslararası örgütlerden geliyor. En son Cenevre'den BM İnsan Hakları Komiserliğine bağlı bazı raportörlerin genel sekretere bu konuda bir BM soruşturması yapılması çağrısında bulunması da bunun bir göstergesidir. Bu konuları biz genel sekreterle de görüştük. Birçok ülkenin dışişleri bakanları ve uluslararası örgütlerin temsilcileriyle de neler yapılabileceğini ele aldık. Biz her zaman şunu söylüyoruz, uluslararası bir soruşturmada Türkiye tam iş birliği yapacaktır. Tüm belge ve bilgilerin paylaşımı dışında gereken neyse o konuda da her türlü desteği verecektir."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.