Cumhurbaşkanı Erdoğan: PTT ile 23 milyon aileye kara çam tohumu göndereceğiz

Bazı çevrelerin ağaç kesimine yol açacağı iddiasıyla vatandaşlara mektup gönderilmesini eleştirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne alakası var ya? Şu anda ormanlarımız yeri gelen bazı yerlerde hiç kesilmiyor mu zannediyorsunuz? Hem ormanı rahatlatmak hem de ormanlarda hani hüdayı nabit deriz ya, bu duruma gelmiş ağaçlar kesilir, temizlenir.Burada da zarf, kağıt bunlardan elde ediliyor ve onlarla birlikte biz yeni bir hareket inşa ediyoruz. Onlarla kara çam üreteceğiz. 23 milyon aileye bu tohumlar gidecek ve oradan kara çam üreteceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Orman ve Su İşleri Bakanlığınca "21 Mart Dünya Ormancılık Günü" dolayısıyla düzenlenen "Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşmasında konuştu.
"ORMAN ALANLARINI 223 MİLYON DEKARA ÇIKARTTIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 15 yılda 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturduğu için Dünya Ormancılık Günü'nü göğsünü kabartarak kutlama hakkına sahip olduğunu belirtti.

Orman alanlarını 15 milyon dekar artırarak, 208 milyon dekardan 223 milyon dekara çıkarmış olmanın iftihar verici bir durum olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kıyametin kopacağını bilsek dahi elimizdeki fidanı dikmeyi' tavsiye eden bir Peygamberin ümmeti olarak bu tablo karşısında gurur duymamak mümkün değildir. Ülkemizde bir dönem gecekondularla, çirkin binalarla, plansız yapılaşmayla nasıl şehircilik faciaları yaşadıysak, orman varlığımızın, ağaçlarımızın, yeşilimizin de hoyratça tahrip edildiğine hep şahit olduk, şahit oluyoruz.

Biz diğer alanlarda olduğu gibi ormanlarımız konusunda da tabloyu tersine çevirmek için 15 yıldır kararlı adımlar atıyoruz. Böylece dünyada orman varlığını artıran az sayıdaki ülkeler arasında bizler de yerimizi aldık. Ecdadımız inşa ettiği şehirlere, ibadethanelere, kamu binalarına, okullara, saraylara, köşklere velhasıl güzelleştirmek istediği her yere taşla, tuğlayla, ahşapla birlikte yeşili yerleştirmeyi de ihmal etmemiştir."

"MAHSULÜ GELİRE DÖNÜŞECEK 10 MİLYON AĞAÇ DİKTİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm projelerde en az binaların mimarisi kadar çevresini yeşillendirmeye de çok önem verdiklerine dikkati çekerek, "İşte bizim Külliyemiz, görüyorsunuz daha çok ahşap hakim bir yapı, çevreye çıktığınız zaman çevrede taşı, yeşili görürsünüz. Hala da yeşillendirmeye devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çünkü o bir başka heyecan veriyor." ifadesini kullandı.

Erdoğan, dış cephesi geleneksel Selçuklu ve Osmanlı mimarisine uygun şekilde, içi modern dünyanın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda inşa edilen projenin çevresini de ağaçlarıyla, çiçekleriyle, çalılarıyla, çimeniyle ferah bir görüntüye kavuşturmak için özel gayret sarf ettiklerine değindi.

Başta Külliye binası olmak üzere, tamamlanan projelere "şöyle bir baktığında hiç de fena bir iş yapmadıklarını gördüğünü" belirten Erdoğan, şöyle dedi:

"Sadece bu tür özel projeleri değil, karayollarımızdan üniversitelerimizin kampüslerine kadar uygun olan her yerde ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirdik. Sadece 110 üniversitemizde 6 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Osmanlı'nın sembolü olan çınar ağacını yaygınlaştırmak için başlattığımız seferberlikle ülkemizin dört bir yanında 242 bin fidan diktik.

Köylerimizin hem ağaç varlığını artırmak hem de buralarda yaşayan kardeşlerimize katkı sağlamak için '5 Bin Köye 5 Bin Gelir Getirici Orman Projesi'ni başlattık. Proje kapsamında şu ana kadar 3 bin 500'e kadar yakın köyde, mahsulü gelire dönüşecek 10 milyon ağaç diktik. Zeytinciliğimizi geliştirmek için 189 köyde 72 bin 500 zeytin fidanıyla işe başladık. Ayrıca 1 milyon yabani zeytini aşılayarak vatandaşlarımıza dağıttık."

"VATANDAŞLARIMIZI ORMAN VARLIĞIMIZI ARTIRMA KAMPANYAMIZA KATILMAYA DAVET EDİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada önemli bir pazarı bulunan tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda da önemli bir atılım gerçekleştirdiklerini, yıllık üretimi 31 bin tondan 586 bin tona çıkardıklarına işaret etti.

"Daha Yeşil Bir Türkiye'yi Birlikte İnşa Edelim" sloganıyla bugün yeni bir hamle daha başlattıklarına değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Amacımız halen ülkemizin yüzde 28,6'sını kaplayan orman varlığımızı, 2023 yılında yüzde 30'a çıkarmaktır. Bunun için tüm vatandaşlarımızı orman varlığımızı artırma kampanyamıza katılmaya davet ediyorum. Gelecek nesillere daha yeşil bir Türkiye, havası daha temiz bir ülke bırakmak için vatandaşlarımıza ulaştıracağımız fidanların ve tohumların toprakla buluşturulmasını istiyoruz."

Erdoğan, daha sonra şair Necip Fazıl Kısakürek'in "Utansın" isimli şiirinin şu, dizelerini okudu:

"Tohum saç, bitmezse toprak utansın. Hedefe varmayan mızrak utansın. Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen. Çatlarsan, doğuran kısrak utansın. Eski çınar şimdi Noel ağacı. Dallarda iğreti yaprak utansın. Ustada kalırsa bu öksüz yapı, onu sürdürmeyen çırak utansın. Ölümden ileride varış dediğin. Geride ne varsa bırak utansın. Ey binbir tanede solmayan tek renk, bayraklaşamıyorsan bayrak utansın."


"PTT İLE 23 MİLYON AİLEYE KARA ÇAM TOHUMU GÖNDERECEĞİZ"

Bazı çevrelerin ağaç kesimine yol açacağı iddiasıyla vatandaşlara mektup gönderilmesini eleştirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu;

"Ne alakası var ya? Şu anda ormanlarımız yeri gelen bazı yerlerde hiç kesilmiyor mu zannediyorsunuz? Hem ormanı rahatlatmak hem de ormanlarda hani hüdayı nabit deriz ya, bu duruma gelmiş ağaçlar kesilir, temizlenir. Kendi sektörlerinde, kağıt sektöründe bunlar kullanılır. Şimdi bütün bu gazete kağıtları vesaire bunlar gerçekten çok çok kalite, verimli olan ağaçlardan mı üretiliyor zannediyorsun. İşte bunlardan. Burada da zarf, kağıt bunlardan elde ediliyor ve onlarla birlikte biz yeni bir hareket inşa ediyoruz. Onlarla kara çam üreteceğiz. 23 milyon aileye bu tohumlar gidecek ve oradan kara çam üreteceğiz, bereketlenecek ormanlarımız. Ağzı olan herkes konuşuyor ya. Hadi onlar konuşmaya devam etsin biz de işimize devam edelim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasını izlemek için TIKLAYIN

"İSTANBUL'A DAĞLARI DELEREK SUYU GETİRDİK"

Erdoğan, ağaçlandırmaya yönelik çalışmalarını yeni olmadığını belirterek "1994 yılında İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimde gerçekten biz çok kötü bir şehir almıştık. İstanbul berbattı. Yol kenarlarında, yol ortasında ağaç yok. Karşımızda havası kirli, musluklarından su akmayan, kokudan Haliç'in yanından dahi geçilemeyen, çöp dağlarının istilası altında atık suları denize akan bir İstanbul vardı." dedi.

Hemen kolları sıvadıklarını ve tüm bu sıkıntıları birer birer çözdüklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"O zaman da Sayın Başbakanımızı, İstanbul Deniz Otobüsleri'nin başına getirmiştim. Veysel Bey'i de İSKİ'nin başına getirmiştik. Yoğun bir çalışma yaparak önce çöpleri toplayıp, sokakları temizleyip İstanbul'a bir nefes aldırdık. Yaşanabilir bir kent haline getirdik. Doğalgazı yaygınlaştırdık. Geldiğimizde 50 bin haneye doğalgaz gidiyordu biz bunu 1 milyon 250 bine çıkarttık ve İstanbul o kirli havadan kurtularak, temiz havaya kavuştu. İçme suyu sorununu yine sağ olsun Veysel Hoca ile yaptığımız çalışmalarla o zamanlar Istıranca Dağları'ndan İstanbul'a dağları delerek suyu getirdik. Düşünebilir musunuz evlerdeki küvetlere, su istasyonlarından su alıyor, küvetleri dolduruyor ve ihtiyacını oradan gideriyordu. Çünkü musluklar akmıyor. Hamdolsun bunları başardık, sorun kalmadı, İstanbul'un böyle bir sorunu yok. Atık su arıtma tesisleriyle kirli suların denize verilmesinin önüne geçtik. Şehrin her köşesini parklarla, bahçelerle, ağaçlarla, çiçeklerle donattık. Gazeteler maske dağıtıyordu maske, kirli hava solumasınlar diye, bundan kurtardık. Bırakınız ağaçlarını, çiçeklerini sulamayı vatandaşına içecek su veremeyen yönetimler, kimden aldık? Cumhuriyet Halk Partisi Belediyesinden aldık."

"AKDENİZ BÖLGESİNİN EN BAŞARILI ÜLKESİ HALİNE GELDİK"

Başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2,5 milyar dolar borcunun olduğunu, yapılan tüm hizmetlere rağmen görevden ayrıldığında borcun 1 milyar 250 milyon dolara düşürüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hem yatırım yaptık hem para kazandık. Böyle çalıştık. Şimdi de Türkiye'yi böyle yönetiyoruz. İstanbul'u bize bu şekilde devreden zihniyetin mensuplarının yıllar sonra karşımıza dikilip, bizi ağaç düşmanlığıyla, yeşili tahrip etmekle suçlaması da ayrı bir garabettir. Halbuki biz hem belediyelerimiz hem de bakanlıklarımız eliyle yaptığımız çalışmalarla Türkiye'nin gelmiş geçmiş en çevreci, en ağaç ve yeşil dostu yönetimi olduğumuza inanıyoruz ve bunun iddiası içerisindeyiz. Sadece ağaç varlığımızı artırmakla kalmadık, mevcut ormanlarımızı korumak için yürütülen yangınlar mücadele projesiyle bu konuda Akdeniz bölgesinin en başarılı ülkesi haline geldik. Helikopter dahil, teknolojinin tüm imkanları bütün bu mücadelelerde veriyoruz. Kendi ormanlarımızı korumanın yanında talep edilmesi halinde çevre ülkelerdeki yangınlarla mücadeleye de aktif destek veriyoruz."

"Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşmasını başlı başına bir ağaçlandırma devrimi olarak nitelendiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Orman, su ve tabiat varlığımızı ne kadar güçlendirsek, gelecek nesillere o kadar yaşanabilir bir Türkiye bırakacağımızı biliyoruz. Ormana sahip çıkmak, unutmayalım vatana sahip çıkmaktır. Çünkü ağaçsız toprak suya, erozyonla suya karışıp gitmeye mahkumdur. Yürüttüğümüz ağaçlandırma projeleriyle topraklarımızı bu tehditten koruyoruz. Üstelik de yatay kök olmamalı, dikey kök olmalı. Yatay kök olduğunda heyelan yine mümkün ama dikey olursa o heyelanı engeller. Bir Karadeniz çocuğu olarak bunu yaşıyoruz. Çünkü Karadeniz'de dikey kök olduğunda böyle heyelan olmuyordu ama yatay kök çaya geçtiğimiz de bir de ona meşhur Avrupa gübresini koyduğumuzda azot nitrat ne yapıyor, toprağı adeta eritiyor. Eriterek yağmurla bütünleştiğinde heyelan adeta bir balçık geliyor, evleri alıp götürüyor. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.