Cumhurbaşkanı Erdoğan: Önümüzdeki günlerde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecek

Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "32. gününe giren Zeytin Dalı Harkatı'nda 1715 teröristi etkisiz hale getirdiğimiz operasyonda 32 de şehidimiz var. Yavaş ilerliyor görülebilir ama biz oraya önümüze geleni yakıp yıkmak için gtimedik. Biz yaşanılabilir ve güvenli bölge haline getirmek için girmiş bulunuyoruz. Adım attığmız her yerin güvenli olarak kalması bizim için çok önemli. Sahada belirli hazırlıkların da yapılması zaman alıyor. Önümüzdeki günlerde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir. Böylece şehre ve bölgeye dışarıdan gelen yardımların önü kesilecek." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AFRİN ŞEHİR MERKEZİ KUŞATILACAK
32. gününe giren Zeytin Dalı Harkatı'nda 1715 teröristi etkisiz hale getirdiğimiz operasyonda 32 de şehidimiz var. Yavaş ilerliyor görülebilir ama biz oraya önümüze geleni yakıp yıkmak için gtimedik. Biz yaşanılabilir ve güvenli bölge haline getirmek için girmiş bulunuyoruz. Adım attığmız her yerin güvenli olarak kalması bizim için çok önemli. Sahada belirli hazırlıkların da yapılması zaman alıyor. Önümüzdeki günlerde Afrin şehir merkezinin kuşatmasına geçilecektir. Böylece hem şehre ve bölgeye dışarıdan gelen yardımların önü kesilecek.

Erdoğan'ın açıklamalarını izlemek için TIKLAYIN


BİRİLERİ OSMANLI TOKADININ NE OLDUĞUNU SORUYORMUŞ
Türkiye'nin ve Türk milletinin kırmızı çizgilerini yok sayanlara gerekiyorsa alınlarının ortasına bu çizgileri göstermek boynumuzun borcudur. Birileri Osmanlı tokadının ne olduğunu soruyormuş. Bu soruyu soranlar batılı tarihçilerin yazdıkları kitapları okusunlar. Dedelerinden veya onların babalarından savaşanlar varsa onlara sorsunlar. Daha da merak ediyorlarsa buyursunlar Afrin'e gelsinler. Bu tokadın hak edenden başkasına atılmadığını da soruşturup öğrensinler.
İDLİB'DE DE MÜNBİÇ'TE DE AYNISI OLACAKTIR
Türkiye askeri operasyonları daima en son ihtimal olarak görmüştür. Yıllarca Suriye'deki terör örgütlerinden yönelen tehditlerin önlenmesini bekledik. Baktık ki, bu tehditler azalacağı yerde artıyor ve sınırlarımızı aşıp bize zarar veriyordu. Artık harekete geçmekten başka çare görmedik. Fırat Kalkanı harekatından sonra orası huzur ve güven ikliminin hakim olduğu yer haline geldi. Afrin'de de aynısı olacaktır. İdlib'de de Münbiç'te de aynısı olacaktır. Ülkemizin varlığından sadece terör örgütleri ve onları destekleyen güçler hoşnutsuzdur.

PİŞKİNLİKLE İDDİALARINI SÜRDÜRÜYORLAR
Sahadaki varlığımızı etkin bir şekilde sürdürürken diplomasinin imkanlarını da ihmal etmiyoruz. Verilen sözler geçmişte tutulmamış olsa da muhataplarımızla diyaloğu kesmemeye özen gösterdik. Silah teslimatlarını belgelediğimiz halde pişkinlikle iddialarını sürdürmekten elbette üzüntü duyuyoruz. Biz bütün video kayıtlarıyla beraber tespitleri tek tek gösterdik. Bunlar batıdan geldi. Bunlar Suriyeli değil. Bunlar işte sizin askerleriniz, sizin bayrağınız. Hala yok diyorsunuz. Sizin tanklarınız, sizin toplarınız. Bunlar buraya zembille inmedi. Buraya 5 bin TIR'la taşındı, 2 bin kargo uçakla geldi. Kime karşı kullanılıyor önemli olan bu. Biz bunları görüyoruz onun için de madem ki stratejik ortağız sizi de uyarıyoruz. Üç beş gün içinde çözeceğiz dedikleri halde hala aynı işleri yaptıklarını görmekten dolayı öfkeliyiz.
DİYALOG YOLLARINI KAPATMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ
Diyalog yollarını kapatmayı da asla düşünmüyoruz. Önümüzdeki günler görüşmeler sürecektir. Sahadaki operasyonlar da sürecektir. Suriye meselesinin tüm tarafları ile kesintisiz görüşmeye devam ediyoruz. Dün Putin ve Ruhani ile telefon görüşmem oldu. Diğer ülkelerin liderleri ile de her fırsatta görüşüyorum. Sözün gücünü en iyi biz biliriz.

BİZ AYNI ZAMANDA KUZEY AFRİKALIYIZ
​Ortadoğu aradan bir asır geçmesine rağmen, Kuzey Afrika'yı boydan boya geçen herkes bizden oralarda bir parçaya rastlar. Biz aynı zamanda Kuzey Afrikalıyız, aynı zamanda Orta Afrikalıyız. Hafta başı oralara 4 ülkeyi kapsayacak seyahate çıkıyoruz. Kimi zaman Avrupa da bizim yurdumuz olmuştur. Bu da bizim aynı zamanda Avrupalı olduğumuzu gösterir. 18 milyon kilometrekarelik bir alanda hükmetmiş bir ecdada sahibiz. Bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Bunları söylerken daha birkaç asır öncesini konuşuyorum. Bugün birisi bizi sizin burada ne işiniz var diye eleştiriyorsa, bilin ki bizim orada olmamış şarttır. Zaten bizim olmamamız gereken hiçbir yerde de biz bulunmayız.

GÜN GEÇMİYOR Kİ...
Gün geçmiyor ki oradaki kardeşlerimizin (Avrupa) ibadethaneleri, okulları kundaklanmasın. Avrupa'daki ve dünyanın her köşesindeki vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Arkalarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır ve olacaktır. Suçlu dahi olsa, kendi vatandaşları için dünyayı ayağa kaldıran hiç kimsenin de Türkiye'nin bu hassasiyetinden rahatsız olmasını kabul edemeyiz. Eğer bir ülkede, üstelik de resmen terör örgütü olarak tanınan bir yapının mensupları, masum insanlara şiddet uygulayabiliyorsa orada sözün bittiği yere gelinmiştir. Bölücü terör örgütü yandaşlarının pek çok Avrupa ülkesinde yaptıkları işte budur. Terör örgütünün adını eğip bükerek itiraf ettikleri gibi onlar üzerinde imaj çalışması yaparak gerçekleri gizlediklerini sananlar sadece kendilerini kandırıyorlar.

İŞİN RENGİ ÇOK DEĞİŞECEKTİR
Palazlandırılan, cesaretlendirilen bu terör örgütleri faaliyetlerini başka yerlere doğru genişlettiğinde işin rengi çok değişecektir. Terör örgütlerinin saldırılarına maruz kaldıklarında bir sırça sarayda olduklarını çok çabuk anlayacaktır. Çoğunluğu özellikle suni güvenlik ve refah dünyasında yaşayan ülkelerde yaşıyor demektir. Adeta patlamaya hazır bir bombanın olduğunu görürüz. Zaten bu tehlikenin farkına varan ülkenin ilk yapacağı iş gelip Türkiye ile işbirliği yollarını aramak olacaktır. Biz ikaz görevimizi yerine getiriyor, müttefiklerimizi bu büyük tehdit konusunda uyarıyoruz. Bugün terörizme yüz vermeyin ki yarın kendinize korku içinde saklanacak yer aramayın.

BU MÜCADELEDE ÇOK ŞEHİT VERDİK
Bu mücadelede şimdiye kadar çok şehit verdik. Fırat Kalkanı Herakatı'nda 72 şehit vermiştik, Zeytin Dalı Harekatı'nda 32 şehidimiz var, 60'u aşkın da ÖSO'dan şehidimiz var. 3 şehidimiz İdlib'de. Rabbim cennetinde buluştursun inşallah. Şehitlerimiz bir hilal uğruna, onlar cennete uğurlandı.

+2 DİYEREK ÇOK DAHA İDDİALI BİR KAMPANYA BAŞLATTIK
Bütün bu güvenlik ve diplomasi meseleleri ile uğraşırken milletimizin de beklentilerini asla ihmal etmiyoruz. Türkiye'nin 2014'e kadar yakaladığı güçlü büyüme performansı bir parça gölgelenir gibi olmuştu, ekonomimiz üzerinde estirilen olumsuzluk havası farklı sonuçlar doğurdu. Geçtiğimiz yıl yeniden güvenle bakılmasını sağladığımız bir dönem oldu. Bu dönemdeki en önemli başarılarımızdan biri de istihdamdaki kırılmanın önüne geçebilmek. Türkiye tarihinde ilk defa 28.6 milyon kişilik istihdam seviyesine ulaşmıştır. İşsizlik oranını yeniden tek haneli rakamlara indirmektir. Şimdi +2 diyerek çok daha iddialı bir kampanya başlattık. Biz bu işleri, kendi kafamıza göre yapmıyoruz. İşverenlerimiz, esnaflarımızın, sanatkarlarımızın, çalışanlarımızın ve işsizlerimizin seslerine kulak vererek yol haritamızı belirliyoruz. İstismarlara yol açan kimi uygulamalar daha adil ve sürdürülebilir bir zemine oturtuluyor. AK Parti kurulduğu günden beri bu ülke ve bu millet için tuğla üstüne tuğla koyan herkesin yanında olmuştur ve bundan sonra da olmaya devam edecektir.

ÇOCUKLARA YÖNELİK BU ALÇAKLIKLAR İSTİSMAR DEĞİL TOPLUMUMUZU ÇÖKÜŞE GÖTÜRECEK BİRER DİNAMİTTİR
Masum olan çocuklarımız rabbimizin bize emanetidir. Bu masumların her türlü tehdit ve tehlikeden korunması da bizlerin sorumluluğundadır. Son günlerde karşımıza çıkan çocuklara yönelik alçakta saldırılarla ilgili haberler bizi bu sorumluluklar konusunda düşünmeye yöneltmelidir. Çocuklara yönelik bu alçaklıklar istismar değil alelen toplumu çöküşe götürecek dinamittir birer alçaklıktır. Böyle bir duruma asla kayıtsız kalamayız. Dün Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuyu ele aldık. Çocuklar konusundaki hassasiyetimizi her düzeyde ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Dün Beştepe'de toplanan Bakanlar Kurulu'nda meseleyi ele aldık. Bu konudaki bilincin artırılması hususunda çalışma başlattık. Bu heyet çok kısa süre içinde değerlendirmeler ışığında çözüm tekliflerini getirecek. Ardından ilk Bakanlar Kurulu'nda yasal düzenlemeleri derhal hayata geçireceğiz.

İNSANI ÖLDÜRMEKLE AYNIDIR
Caydırıcı olması bakımından en ağır müeyyideler neyse alınacaktır, adımları atılacaktır. Bu tür konuların beklemeye uzatmaya tahammülü yoktur. Bu tür suçları işleyenlerin tüm indirimlerin kolaylıkların dışında tutulması şarttır. Milletin gözünde ve toplumda açılan yaralar bir insanı öldürmekle aynıdır. Bu tür suçlara verilen cezaların hissiyatımıza uygun olması gerekir. En kısa sürede bu meseleyi çözüme kavuşturacağız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.