HSK Başkanvekili mehmet Yılmaz: 2018'de FETÖ davalarının büyük bölümü bitmiş olacak

Yılmaz, AA'ya yaptığı açıklamada, yargıda iş yükünün çok fazla olduğunu ve Türk yargısının sadece FETÖ/PDY davalarıyla uğraşmadığını söyledi.

Türkiye'de 2016 yılında 2 milyon 500 bin ceza davası ile 3 milyon 500 bin hukuk davası görüldüğünü belirten Yılmaz, "Yani Türk yargısı her yıl 6 milyona yakın davayla iştigal ediyor. FETÖ/PDY davaları da bize ekstra yük olarak geldi. Yaklaşık 180'in üzerinde ek mahkemeler kuruldu. 2018 yargı yılının sonuna doğru FETÖ'nün hem terör örgütüyle ilgili davaları hem de darbe teşebbüsüyle ilgili davalarının büyük bir bölümü bitmiş olacak ve Türkiye'nin gündeminden kalkmış olacak." ifadelerini kullandı.
"TÜRK YARGISI BÜYÜK FEDAKARLIK GÖSTERİYOR"

Yılmaz, Türk yargısının işinin sadece FETÖ davaları olmadığını, terör örgütleri DHKP-C ve PKK ile ilgili davaların da mahkemelerde görüldüğünü dile getirdi.

Adliyelerdeki iş yüküne dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

"Sadece Ankara Adliyesine günde yaklaşık 80-100 bin kişi geliyor adalet arayışı için. İstanbul Adliyesine günde 150 bin kişi giriyor adalet arayışı için. Kimisi boşanma davası, kimisi ticari dava, kimisi ceza davası, cinayet, hırsızlık ve gasp davası bunlar. Dolayısıyla Türk yargısı hakimiyle, savcısıyla bütün zorluklara rağmen bu davalarla baş etmeye çalışıyor. Alnının akıyla da bu mücadeleyi yürütüyor. İnşallah önümüzdeki dönemde de iyi çalışmalar içerisinde olacağı kesin."

"GERÇEK HAKİM VE SAVCI TEMİNATINI SAĞLAYIP MİSYONUMUZU TAMAMLAYACAĞIZ"

"Yargıda bozulan her geleneği yeniden oluşturma peşindeyiz." diyen Yılmaz, hakim ve savcı terfilerinde adaletli ve gerçekçi ölçüde argümanların yeniden geri getirildiğini vurguladı.

Yargının denetimlerinin yeniden başladığını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bir de atama ve yetkilendirme sorunumuz var. Bunu geçmişte olduğu gibi yerli yerine oturtacağız. Anayasada tarifini bulduğu üzere, gerçek hakim ve savcı teminatını sağlayıp misyonumuzu tamamlayacağız. İki misyonumuz var. Birincisi, yargıda çete unsurlarını ve bireysel menfaat peşinde koşanları tamamen uzaklaştırmak. İkincisi de yargıda tekrar verimli ve adil çalışma düzenini oturtup, yargıç teminatını en ideal ölçülere getirmek. Bunu da tamamlayacağız. İnşallah Türk yargısı bu bunalımlı dönemi aşmış olacak."