AB'nin sözde tarafsız gözlemcileri!
Avrupa'nın 16 Nisan anayasa değişikliği referandumu için Türkiye'ye gönderdiği gözlemciler, aylarca "hayır" propagandası yaptı hatta terör örgütü PKK'ya açıkça destek verdi. Gözlemcilerin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımları, Avrupa'nın ikiyüzlü tavrını bir kez daha gözler önüne serdi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 19.04.2017
- Güncelleme Tarihi: 18:53 | 19.04.2017
Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi adına anayasa değişikliği referandumu için gözlem yapan Andrej Hunko'nun ardından, iki gözlemcinin daha terör örgütü PKK ile bağlantıları ortaya çıktı.
Yaşananlar, sözde demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapan Avrupa'nın, milli iradeye gölge düşürmek istediğinin kanıtı oldu. AGİT, 16 Nisan öncesinde sözde tarafsız temsilcilerini Türkiye'ye gönderdi. Ancak o temsilciler 2 ay boyunca, terör örgütlerinin yanında durdu ve "hayır" kampanyası için çalıştı. Üstelik gözlemciler "hayır"a verdikleri desteği açıkça göstermekten de çekinmedi. Gözlemci Ana Miranda sosyal medya hesabı üzerinden, HDP'liler ile birlikte katıldığı "hayır" mitinglerinden fotoğraflar paylaştı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi adına halk oylaması sürecini takip eden Danimarkalı üye Nikolaj Villumsen de Türkiye'yi hedef aldı. Sık Sık HDP'li milletvekilerini ziyaret eden Villumsen, yayınladığı bir videoda Danimarka'daki Türk vatandaşlarına seslenerek, halk oylamasında "hayır" oyu vermelerini istedi.
Bununla da yetinmeyen Villumsen, terör örgütü PKK elebaşının posteri ve örgütün paçavraları önünde konuştuğu fotoğrafları paylaştı. Danimarkalı milletvekili daha önce de, PKK'nın Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması gerektiğini savunmuştu.
Danimarka'da Birlik Listesi'nin 14 parlamenteri arasında yer alan Villumsen, 2014'te terör örgütü YPG için partisiyle birlikte 53 bin 500 kronluk yani yaklaşık 28 bin liralık para toplamıştı. O paralar örgütün elebaşı Salih Müslim'e Kopenhag'da teslim edilmişti. Villumsen, silah alımı da dahil paranın istenildiği gibi kullanılabileceğini vurgulamıştı.
Güçlü bir Türkiye'den rahatsızlık duyan Avrupa, gönderdiği taraflı gözlemcilerle referandum sürecine müdahale etmeye kalkışsa da başarılı olamadı. Demokrasiye sahip çıkan halk, "evet" in zaferiyle Türkiye'yi karalama kampanyasına karşı gereken yanıtı verdi.