Cumhurbaşkanı Erdoğan: Demek onlara dahi bu korkuyu vermişiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"DEMEK ONLARA DAHİ BU KORKUYU VERMİŞİZ"
Kartal bu ne güzel tablo. Biz kendi geleceğimiz için bir karar vermenin çabası içindeyken, bakıyoruz ki kimi Avrupa ülkeleri alenen kampanya yürütüyorlar. Size ne ya! Size ne? Avrupa'nın milletvekillerine ne? Parlamentosunun önünde Erdoğan'ın resmi şakağına silah dayatılmış, "Erdoğan'ı öldürün" diyor. Nerede bu? İsviçre Parlamentosu. Allah'ıma hamdolsun, demek onlara dahi bu korkuyu vermişiz. Biz düşmana korku, dosta muhabbet erleriyiz. Bizim farkımız bu. Nerede İsviçre'nin yönetimleri? Niçin bu teröristlere orada haddini bildirmiyor. İşte bunların ne olduğunu anlayın.

"BİZE GELİP DE ŞÖYLE, BÖYLE DEMESİNLER! KÜLAHIMIZA ANLATSINLAR"

Bakıyoruz AB üyesi ülkeler Vatikan'a gitti. Vatikan'da ne işiniz var? Vatikan AB üyesi mi? Değil. Bunların içinde protestan, ortodoks, ateist var. Bunların hepsi katolik olan Vatikan'a gidiyor? Hepsi diziliyorlar, nasihatlarını aldılar, kuzu kuzu ayrıldılar. Çünkü bunlar tek millet. Bize gelip de şöyle, böyle demesinler. Külahımıza anlatsınlar. 54 yıldır bu ülkeyi oyaladılar. İşte 16 Nisan bunun dönüm noktası olacak. Erdoğan çok sert, evet. Biz kime sert, kime yumuşak davranacağımızı çok iyi biliriz. Ama hiçbir zaman baş eğmeyiz. Bunlara hakikati, doğruları söylediğimiz için rahatsız oluyorlar.

"ETA GİBİ SİLAHLARI GÖMMEDİKLERİ SÜRECE ONLARA YAŞAM HAKKI YOK! "

Avrupa'nın bizimle sorunu halkoylamasındaki tavrı değil. Açtıkları hendeklere, çukurlara bu töristleri gömdük ya! Rahatsızlık buradan geliyor. Yaklaşık 20 ayda yaklaşık 11 bin teröristi etkisiz hale getirdik. O silahlar gömülmediği sürece ETA gibi yapmadığı sürece bu ülkede onlara yaşam hakkı yok. Bayan bakanımızı arabaya mahkum ediyorlar. Oraya toplanmış olan vatandaşlarımızın üzerine atlarını, itlerini salıyorlar. O itler Hüseyin Kurt'umuzun baldırından parça kopardı.

"ŞİMDİ BİZE MAHKEMELERE GİTMEYİN DİYE HABER GÖNDERİYORLAR"

Şimdi bu işi uluslararası mahkemelere taşımayın diye haber gönderiyorlar. Yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak? Nerede sizin adaletiniz, nerede insan hakları? Araştıracağız, ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bunların kimseye söyleyecek sözü kalmadı. Biz demokrasiye yaklaştıkça onlar uzaklaşıyorlar.

"BUGÜNÜN HASTA ADAMI AVRUPA BİRLİĞİ'DİR"

Bugünkü hasta adam Avrupa Birliği. Ticaret hacmi daralıyor. IMF'ye borcumuz var mı? Yok. Geldik sıfırladık. Ekononmiyle, vizeyle, ticaretle tehdit edenler dönüp kendilerine baksınlar. Türkiye'nin önünde bunlar durabilir. Şu anda biz G-20 ülkesi miyiz? Şimdi hedef ilk 10.

"YALANCININ MUMU YARIN AKŞAM SAAT 5'E KADAR YANACAK!"

Parlamentoyu feshedecek diyor. Yalan söyleme, dürüst ol. Ancak Cumhurbaşkanı yeni sistemde seçimlerin yenilenmesi kararını verebilir. Cumhurbaşkanı niye durup dururken seçimlerin yenilenme kararını versin. Çünkü kendisi de seçime gidecek. Yalan söylüyor. Yalancının mumu yarın saat akşam 5'e kadar yanacak.

"KILIÇDAROĞLU TANKLARA SELAM VERDİ VE ORADAN KAÇTI"

Ben Marmaris'ten çıkıp geliyorum. Türkiye'nin genci yaşlısı, kadını erkeği herkes geldi. Havaalanına geldik hep beraber orada valimiz, komutanımız işi koordine etmeye başladık. Gençler yanıma geldi "11.15 gibi buradan Kemal Kılıçdaroğlu" geçti dediler. O zaman detayları bilmiyorduk, şimdi detaylar çıktı. Meğerse geliyor orada tanklar duruyor. Tanklara bir selam. Kendi adamları tankların başındakilerle görüşüyor. Görüştükten sonra ışıldaklı arabaya binip, doğru belediye başkanının evine gidiyor. O gün bugün oldu Kılıçdaroğlu bir şey konuşamadın. Hala cevap veremedin. Kalkıp radyoda "ilk defa tankların önüne ben çıkarım" diyordun. Niye kaçtın. Bizim üzerimizde F-16'lar, helikopterler uçuyordu. Biz eşim, damadım, kızım, torunlarımla vatandaşlarımızla bütünleştik. Biz yola kefenlerimizle çıktık. Aramızdaki fark bu Kılıçdaroğlu?

"BAKALIM KILIÇDAROĞLU İDAM KONUSUNDA NE DİYECEK?"

Utanmadan sıkılmadan bizim darbeyi örtbas ettiğimizi söylüyor. Bu adam yalan makinası. Şu anda cezaevindeler. Sen mi yaptın bu işi. Bu kararları sen mi aldın? Yarın alacağımız karar aynı zamanda idamın da yolunu açacaktır. Hemen parlamentoya kanun tasarısı geldiğinde bakalım Kılıçdaroğlu ne diyecek? Sayın Bahçeli, sayın Yıldırım evet diyor. Dolayısıyla parlamentodan geçti bana geldi ben de buna onayı veririm işi bitiririm. Ha olmadı! O zaman bir referandumda onun için yapacağız. Millete geleceğiz. Asıl kararı millet verecek, şehitlerimizin varisleri, gazilerimiz verecek.

"SIKIYSA GEL TÜRKİYE'YE"

Ey Kılıçdaroğlu sen Hakkari'de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın. Ama biz gittik aslanlar gibi bayrağımızı da dalgalandırdık, Selahaddini Eyyübi Havalimanımızı da açtık. Kılıçdaroğlu sen mitinglerini nerede yapıyorsun. Kahvehane köşelerinde, düğün salonlarında yapıyorsun. Çık meydana çık! Bizim tek devletimiz var. Sıkıyorsa gel Türkiye'ye, Pensilvanya'ya sıkışıp kaldın. Niye gelemiyorsun Türkiye'ye. Ben diyorum ki, bu şarlatana aklını kiraya vermiş olan vatandaşlarıma sesleniyorum; lütfen uyanın. Aklınızı kiraya vermeyin. Akıl, ilim Allah'ın bize büyük lütfu.

"DÜNYANIN BİR NUMARALI KÖPRÜSÜ OLACAK"

Şimdi kim hayır diyor? 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmara, Avrasya, Osmangazi Köprüsü'ne hayır dediler mi? Yahu siz neye evet diyeceksiniz? Ey Kılıçdaroğlu, ey o hayır diyenler! 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün de temelini attık. Yaklaşık 11 katrilyona malolacak. Bu milletin cebinden 1 kuruş çıkmayacak. Yüzde 50 Kore yüzde 50 Türk sermayesiyle yapılacak. Onlara rağmen orayı da yapıyoruz inşallah. İki kule arası 2023 metre. Dünyanın bir numaralı köprüsü olacak.

"BU KILIÇDAROĞLU YENİKAPI RUHUNA 1 HAFTA 10 GÜN DAYANABİLDİ"

Kuru derede su değirmeni çalışmaz. Onla saldırdıkça milletimiz elhamdülillah. Yahu Bu Kılıçdaroğlu'nu 15 Temmuz'dan sonra 7 Ağustos'ta Yenikapı'ya davet ettim. Önce bana olumsuz cevap verdi. Sonra Cuma günü herhalde baskılara dayanamadı, geleceğini bildirdi. Geldi, Yenikapı ruhunu 1 hafta 10 gün sonra eleştirmeye başladı. AK Parti MHP bir oldular. Parlamentodan 339'la şu andaki halkoylaması neticesi doğdu. Şimdi sıra millette. Yarın inşallah sandıklarda bu birlikteliğimizi göstereceğiz.

"BUNLAR DÜNYANIN SAĞLIKTA ERİŞEMEDİĞİ REFORMLAR"

14 senede 19 bin kilometre bölünmüş yola yaptık. Şimdi şehir hastaneleri geliyor. İstanbul'umuzda bir tanesi de Samandra'ya geliyor inşallah. Şu anda ihalesi yapılmak üzere. Avrupa yakasında inşaat devam ediyor. Bunlar dünyanın erişemediği sağlıktaki reformlar. İhracaatımız düştü diye seviniyorlar. Şimdi o da yükselmeye başladı.