Erdoğan: Burada kaybettiğin zaman gönderirler

Yeni sistemde cumhurbaşkanının sorgulanabileceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na seslenerek "7 kez seçim kaybettin ama hala oradasın. Yeni sistemde kaybettiğin zaman gönderirler." dedi.

Antalya'da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
"PARALEL İKTİDAR KURANLAR İÇİN 16 NİSAN ELBETTE KABUS GÜNÜDÜR"
"Bu milletin cebinden paralarını çalanlar, hak etmedikleri bir gücü kullanarak kendilerine paralel iktidar kuranlar için 16 Nisan elbette kabus günüdür. Onun için istemiyorlar. Ama istikrar ve güven ortamını garanti altına alacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle 2023 hedeflerine ulaşarak dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olacak Türkiye için 16 Nisan düğün günüdür, bayram günüdür.

Bu sistemle birlikte Türkiye'nin değişim taleplerine en büyük direnci gösteren bürokratik oligarşinin, vesayet odaklarının gücü tamamen kırılıyor. 'Parlamenter demokrasi' diyorlar ya, parlamenter demokrasi aslında bir vesayet sistemidir. Şimdi bu sistemin beli kırıldığı için rahatsız oluyorlar.

ANTALYA BU DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE ÖN SAFLARDA YER ALDI

Meclisimizi, Emniyet teşkilatımızın binalarını, Cumhurbaşkanı Külliyemizi bombaladılar. TÜRKSAT'ın binasını bombaladılar. Ankara'da, İstanbul'da vatandaşlarımıza ateş açtılar. Tanklarla üzerinden geçtiler. F-16'larla bombaladılar, helikopterlerle taradılar. Ancak tüm alçaklıklarına rağmen Türkiye'yi teslim alamadılar. Ülkemizi bu hainlere bırakmadık. Milletimizle bir olduk, darbecilerin karşısına dikildik. Türkiye'nin tarihinde ilk defa milletiyle birlikte olan Cumhurbaşkanı, hükümeti, meclisi sayesinde bir darbe girişimi akamete uğratıldı. Türk Milleti istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkacağını içiredeki ve dışarıdaki tüm müstevlilere gösterdi. Antalya'nın da bu demokrasi mücadelesinde ön saflarda yer aldığını biliyorum.

BU MİLLETİ TESLİM ALAMADILAR

O FETÖ terör örgütü bu milleti teslim alamadı. Bir tarafta bayrağımız, öbür tarafta şehitlerimiz. Öyle durup dururken bu topraklar vatan olmadı. Antalya, bilesiniz ki, Cumhurbaşkanınız beşer planında bugüne kadar kimsenin önünde eğilmedi. Biz ancak Rabbimizin karşısında, rükuda eğiliriz, secdede eğiliriz. Bundan sonra da inşallah bu yolculuğumuzu hep beraber böyle yürüteceğiz. Buradan bir kez daha tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. O gece 2 bin 193 gazi ve 249 şehidimiz oldu. Allah razı olsun. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Biliyoruz ki, Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz. Biz böyle bu yolda yürüdük.

DAMDAN DÜŞMEYENLER BU İŞLERİ BİLMEZ

Uğruna ölmeyi göze alan kahramanlar olduğu sürece kimse bu ülkeyi bölemez, birliğimizi, beraberliğimizi bozamaz. İşte 16 Nisan halkoylaması bunun için çok önemli. Biz yönetim sistemimizi kendi keyfimiz için değil, ülkemizin ve milletimizin geleceği için değiştiriyoruz. Az önce bu ülkenin Cumhurbaşkanlırını, Başbakanlarını dinlediniz, ne dediklerini duydunuz. Bu iş damdan düşenlerin işidir. Damdan düşmeyenler bu işleri bilmez. Ana muhalefetin başındaki SSK'yı ne hale getirdiğini bu millet iyi biliyor. Bakıyorsunuz, aman yarabbim, akşam başka, sabah başka konuşuyor.

IMF BAŞKANI'NA 'BİZİ SİYASETEN İDARE EDEMEZSİNİZ' DEDİM

MGK'da anayasa kitapçığı fırlatıldı, ertesi gün Türkiye'de ekonomi altüst oldu. Biz bunlar olmasın diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. Bunları yaşamayalım diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. Artık Cumhurbaşkanı, Başbakan yok. Sadece Başkan var. Sadece bunu dahi anlamaktan aciz olanlar bu ülkenin geleceğine yönelik bir yönetim sistemi değişikliğini 18 maddeyi okumamış olanlar bu ülkeye hizmet verebilir mi? Dikili ağaçları yok. Yola çıktık 14 sene önce. Neler yaptığımız ortada. Sadece bir şey söyleyeyim, bizim IMF'ye olan borcumuz 23,5 milyar dolardır. 8 ay memuruna maaş ödeyemeyen bir devlet vardı. Biz geldik maaşları takır takır ödemeye başladık. IMF'e dedik ki, son katıldığım one minutes dediğim Davos'ta dedim ki, IMF'nin Başkanına; "Siz bizi siyaseten idare etmeyeceksiniz, bunu kafanızdan silin. Siz verdiğiniz borcu taksit taksit bizden alacaksınız. Bizi idare etmeye kalkarsanız, kusura bakma Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı benim, siz değilsiniz."

O ZAMANLAR HASTANELERİN HALİ NEYDİ? AMAN ALLAHIM!

2013 IMF'ye tüm borcu ödedik bitti. Ardından onlar bizden borç istedi. Dedik ki, "5 milyar dolar verebiliriz". Şu ana kadar cevap gelmedi. Veren el alan elden hayırlıdır. Biz evelallah dik duracağız. Bunlar Türkiye'yi nasıl bir boyunduruk altına almışlar bunu bilin. Bütün bu pisliklerin hepsini biz temizlemek mecburiyetinde kaldık. Bizden öncekiler yapamadı. Ana muhalefetin başındaki zat SSK'nın başındaydı. O zaman hastanelerin hali neydi, aman Allahım! 40 yaş üstü herkes hastanelerin halini bilirler. Sağlıklı gir, hasta çıkarsın. İlacını alamıyordun. Doktor reçete yazıyor, yarısı var yarısı yok. Olmayanlar için akıl veriyor, onu da gidin başka yerlerden paranızla alın. Biz geldik ne yaptık? Bütün hastaneler bir defa devletin olacak dedik.

ÖYLE İSE ŞEHİR HASTANELERİNİ KURALIM Kİ...

Hastanelerin hepsini devletleştirdik. PTT'nin, Denizyolları'nın hastanesi vardı. Bunların hepsini toplayalım dedik. Sendikalar olmaz dediler, kusura bakmayın, bunların hepsi devletin sizin değil dedik. Kararı verdik, yasal düzenlemeleri yaptık, adımı attık. şu anda memur işçi ayrımı var mı, yok. Hatta hatta isteyen özel hastanelere gidiyor mu? Dedik ki, bu da yetmez, benim bir sevdam var, Sağlık Bakanımıza dedim ki, süratle şehir hastaneleri kuracağız dedim. Çünkü Türkiye'nin 81 vilayetinde hastane var fakat bizim derdimiz başka. Biz Kanuni'nin torunlarıyız. Öyle ise şehir hastanelerini kuralım ki, dünyanın dertlisi buraya gelsin, dünyadaki hastalar da buraya gelsin.



DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ ÜLKELERİN BAŞARISI İSTİKRARDADIR

Antalya alın teriyle kazanan bir şehirdir. Benim buradaki bacılarım o tarlalarda, seralarda o güneşin altında nasıl çile çektiğini çok iyi bilir. Antalya'nın anayasa değişikliğine dört elle sarılacağına inanıyorum. Antalya evet diyorsa 16 Nisan tamamdır inşallah. 16 Nisan'da evet dediğinizde yeni hükümet sisteminin en önemli kazanımı istikrardır güvendir. Hepsi de şu an rahmetli rahmana kavuşan Erbakan, Türkeş, Özal, Demirel ve Yazıcıoğlu gibi kişilerin söyledikleri hep istikrar ve güven olmuştur. Birçoğu ile görüşmelerim olmuştur, hepsi de istikrarı özellikle tavsiye etmişlerdir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımızda başarılarını hep istikrara borçlu olduğunu görürsünüz.

PARLAMENTER SİSTEM ASLINDA BİR VESAYET SİSTEMİDİR

Yeni sistemle birlikte başarısız liderlerin koltuklarını koruma şansı kalmıyor. Sıkıntı oradan geliyor. Siyasi parti ve bürokrasilerde yenilenmenin önü sürekli açık oluyor yeni sistemde. 18-25 yaş arasındaki gençlere seçilme imkanı verilmesi bu değişimi daha da hızlandıracak. Ama bu ana muhalefeti niye rahatsız ediyor. Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyeti gençlere emanet etmemiş miydi? Sayın Kılıçdaroğlu sen Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başında değil misin? O zaman Gazi Mustafa Kemal'e neden ihanet ediyorsun? Bak şimdi ters düştün. Türkiyemizin geleceğini biz gençlerimize emanet ediyoruz. Bu sistemle vaseyet odakların gücü kırılıyor. Parlamenter demokrasi aslında bir vesayet sistemidir. Şimdi bu sistemin beli kırıldığı için rahatsız oluyorlar.

CUMHURBAŞKANININ MİLLETİN YARISINDAN FAZLA OY ALMASI GEREKECEK

Sandıkta milletin yarısından fazla oyu almayı hedefleyen bir Cumhurbaşkanı halkı mümkün olan en fazla şekilde kucaklamak mecburiyetindedir. Ben sizleri yaradandan ötürü seviyorum. Seçilen Cumhurbaşkanı da millete verdiği taahhütleri yerine getirmek için Meclis'te kendi partisinin yanında tüm milletvekilleriyle müsbet ilişkiler kurmak isteyecektir. Cumhurbaşkanı öyle iddia edildiği gibi layüsel değil. Anayasa ve yasalarla sınırlı bir haraket alanına sahip. Şu anda ben Cumhurbaşkanı olarak çok daha rahatım. Ama yeni sistemde öyle olmayacak. Yeni sistemde sorgulanabilecek. Sorgulandığın sürece daha ideal bir çalışma ortaya koyarsın. Suç işlemesi halinde Cumhurbaşkanı yargılanmak üzere Meclis tarafından Yüce Divan'a dahi gönderilebiliyor.

KILIÇDAROĞLU BURADA KAYBETTİĞİN ZAMAN GÖNDERİRLER

Seçimlerde doğrudan hesabı soracaktır millet. Ne yapacaktır, sen başaramadın diye diğer adayı işbaşına getirecektir. Kılıçdaroğlu 7 kez seçim kaybettin hala oradasın. Ama burada duramazsın. Burada kaybettiğin zaman gönderirler. Yeni sistemde milletvekilleri hükümet tarafından kendilerine gönderilen kanun tasarılarıyla değil kendi hazırlayacakları kanun teklifleriyle Meclis'i çalıştıracaklar. Cumhurbaşkanı sadece bütçe ile ilgili kanun tasarısı haricinde kanun tasarısı hakkı yok. Milletvekili adaylarının seçmenlerini daha iyi temsil eden isimlerden temsil edilmesi gerekir.
BİZ FERHAT GİBİ AŞIĞIZ! VURUYORUZ KAZMAYI ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI DİYORUZ

Siyasi risklerni azalmasıyla döviz kuru, faiz, enflasyon gibi ekonomi politikası araçları daha kolay kontrol altına alınabilecek. Daha delinecek çok dağlarımız var. Dağları dele dele geliyor muyuz? Bizden öncekiler öyle dağ, mağ delemediler. Ama biz evelallah Cumhuriyet tarihinde açılan tünellerden daha fazlasını açmış vaziyetteyiz. En son Ilgaz tünelini açtık. Kastamonu'da, Ilgaz dağında. Aynı şeyi Rize-Erzurum arasında Ovit tünelini açıyoruz. Orada muhteşem bir teknoloji uygulanıyor. Biz aşığız, aşığız. Biz Ferhat gibi aşığız. Vuruyoruz kazmayı, çoğu gitti azı kaldı diyoruz. Dozerleri çalıştırıyoruz, çoğu gitti azı kaldı diyoruz.

BUNLARIN HAFZALASI ALMAZ BU İŞLERİ

Göreve geldiğimizde 25 tane havalimanı vardı. Şimdi 59 tane havalimanı var. Şu Antalya Havalimanı, aman yarabbim! Turistler gelip, çile üstüne çile çekerdi. Terminal binası kifayetsizdi. 1 yılı bulmadı, başladık hallettik. Biz buyuz. Alanya-Antalya arası, o bölünmüş yolu nasıl yaptığımızı biliyorsunuz değil mi, anında. Gazipaşa Havalimanı için olmaz dediler, biz dedik ki olacak. Bize tünel münel dayanmaz. Çünkü biz bu millete efendi olmaya gelmedik, bu millete hizmetkâr olmaya geldik. Daha bizim kurulacak çok köprümüz var. Bu hayırcılar var ya! Bunlar 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, boğazın altından Marmaray'ı yapıyoruz bunların hepsine hayır dediler. Bunların hafzalası almaz bu işleri. Avrasya'ya da hayır dediler.

"EY KILIÇDAROĞLU YALAN MAKİNESİ"

Cumhurbaşkanı lokantaları kapatacak diyor. Muhtarlıklar, belediyeler, sendikalar kapatılacak diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Yalan üstüne yalan. Yalanı bunun kadar güzel kullanan yok. Ben BM Genel Kurulu'nda konuşuyorum, ertesi gün açıklama yapıyor; Cumhurbaşkanı sanki muhtarlara konuştu diyor. Tabii muhtarlarımız bundan çok rahatsız oldu haklı olarak. Ankara'da 30-40 muhtarın olduğu bir toplantıda konuşma yapıyor. Bir muhtarımız sordu, siz sanki muhtarlara konuşuyor diyerek bizi küçümsediniz diyor. Haddimize mi, öyle bir şey olabilir mi dedi. Ey Kılıçdaroğlu yalan makinesi. Şu ana kadar 16 bin muhtarımızla milletin evinde biraraya geldik. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde onları milletim adına ağırladım. 55 bin muhtarımızı da ağırlayacağım milletim adına. Muhtar BM Genel Kurulu'na gelmiş olanlardan aşağı değildir. Oraya gelenlerin içinde seçilmiş var atanmışlar var.

KANUNLA KURULAN KURUMLAR KANUNLA KAPATILABİLİR

Benim muhtarım da en az benim kadar saygındır, çünkü o da seçilerek gelmiştir. Atanmış ve seçilmişi ayıracaksın birbirinden. Hatta dedi, simit camekanları, karpuz tablaları, boyacı sandıkları kapatılacak dedi. Ben de diyorum ki, asla böyle bir şey olamaz. Öğrenciler okullarından, memurlar işlerinden, hanımlar altın günlerinden çıkartılmayacak. Bu işlerin Cumhurbaşkanıyla uzaktan yakından alakası yok. Kanunla kurulan kurumlar kanunla kapatılabilir. Belediyenin yetkisi olan kurumlar onların kararıyla kapatılabilri. Belediyenin, iş dünyasının kapıları kimseye kapatılmayacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.