Erdoğan: Avrupa ikinci dünya savaşı öncesi günlere yuvarlanıyor

Avrupa Birliği'ne sert sözlerle yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar haçlı-hilal mücadelesini başlattılar. Başka izahı olamaz. Şu anda yaptıkları budur. Açık söylüyorum. Avrupa hızla ikinci dünya savaşı öncesi günlere yuvarlanıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'da Demokrasi Meydanı'nda toplu açılış töreninde önemli mesajlar verdi.
İşte Erdoğan'ın açıklamasından satır başları:
Düşmanın dize getiremediği, depremin yıkamadığı Sakarya terör örgütlerine meydanı bırakır mı? Sakarya'nın 1,5 yılda 14 şehidi var. Bu namertler istedikleri hainlikleri yapsınlar; bizim askerimiz, polisimiz, korucumuz mertçe mücadelesini vermeye devam edecektir. Bunları inlerinden çıkarıyoruz. Peşlerindeyiz.

DİZ ÇÖKTÜRECEKLERİNİ SANDILAR
Terör örgütleri ve arkalarındaki güçler ve FETÖ'cüler her türlü oyunu oynadılar. Askerimiz başarısız olsun diye, DEAŞ'ından PKK'sına tüm örgütler üzerimize saldılar. Türkiye'yi pes ettireceklerini, diz çöktüreceklerini sandılar. 15 Temmuz gecesi bir milletin nasıl tek yürek, tek bilek olarak ülkesine, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıktığını gördüler.

GEÇ ONLARI GEÇ
Suriye'de Mehmetçiğin DEAŞ, YPD/PYD'yi nasıl darmadağın ettiğini gördüler. Onun için böyle davranıyorlar, arıza çıkarıyorlar. Neymiş, Türkiye Avrupa'da seçim propagandası yapamazmış. Ey Hollanda İngiltere'de seçim propagandası yapıyorsun. Şimdi bunlar vizelerin kaldırılması meselesinde söz verdiler tutmadılar. Şimdi geri kabul diyorlar, geç onları geç. Sen benim bakanımı Hollanda'ya sokmayacaksın, sen benim Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermeyeceksin, benim topraklarım olan başkonsolosluk binasına girmesine fırsat vermeyeceksin, bizden buralara girişi bekleyeceksin. Yok öyle şey. Arapların güzel bir sözü var men dakka dukka. Sen atını, itini benim oradaki Türk vatandaşlarımın üzerine mi saldın. Bunun bedelini ödeyeceksin. Ey Rutte sen birinci parti olarak çıkmış olabilirsin ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. 'Seçimden sonra Başbakanla bir yemek yiyebiliriz' geç o işi bizde öyle bir başbakan yok. Sen kaybettin.

Erdoğan, Arapların sözüyle yanıt verdi. Haberin videosunu izlemek için tıklayın

ALMANYA BAŞINI ÇEKTİ
Avrupa'da kim bunları yapıyorsa, ki Almanya başını çekmiştir, onlarla da bu işi enine boyuna konuşacağız. Bunlar bir ajan teröristi Alman rezidansında saklıyor. Sonunda mahkemeye çıktı, tutuklandı. Niye bu ajan terörist. Neymiş Alman vatandaşıymış, ne vatandaşı olursa olsun. Bunlar Türkiye'de ajanlık yapıyorsa bedelini ödeyecek.

SANA NE ZARARI VAR
Türkiye'nin yurtdışında 3 milyon seçmeni var. Bu da 30 milletvekili seçme gücünde bir nüfus demektir. Böyle bir güç nerede yok sayılabilir? Orada seçim çalışması yapanın sana ne zararı var? PKK her tarafı yakıp yıkıyor, onlar sana zarar vermiyor, kalkıyor Berlin'de çadır kurduruyorsun...

BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI'NIN PKK İLE YAN YANA NE İŞİ VAR
Bizimki diplomat, sen diplomatın önünü kesiyorsun. Ben onların hakkını aramazsam kimin hakkını arayacağım? Hayır propagandası yapanlara kapınızı açıyorsunuz. Hayır kampanyası yapmak üzere PKK ile Avrupa'da dolaşan ki, bunlardan biri de Türkiye Barolar Birliği başkanıdır, senin PKK ile yan yana olmanı kim nasıl anlatabilir? Kandil "hayır" diyor mu, PKK'nın başı "hayır" diyor mu, bölücü terör örgütü yandaşları "hayır" diyor mu? Kişi sevdikleriyle beraberdir.

SIKIYSA HAYIR DESİNLER BAKALIM
15 Temmuz köprüsü yapıldığı zaman o zamanın solcuları 'hayır' dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne de 'hayır' dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Osmangazi Köprüsü, Marmaray'a da hayır dediler. Hayır diyenler Cumartesi günü 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün temelini atıyoruz. Evet mi, hayır mı? Sıkıysa hayır desinler. Diyebilirler mi? Niye? Artık millet bunu yutmuyor. İnşallah dünyanın bir numaralı köprüsü olacak. Fakat bunlarda yüz yok. Köprüden de geçerler, Marmaray'dan da geçerler. Geçsinler, biz ne diyoruz, "At denize balık bilmezse Halik bilir" diyoruz. Türkiye'deki halkoylamasından Avrupa'ya sesleniyorum size ne yahu! Bir ülkenin sistem değişikliğiyle nasıl bir sıçrama yapacağını bunlar iyi biliyor. Onun için korkuları var.
HANIMLAR SİZLERDEN EV SOHBETLERİ YAPMANIZI İSTİYORUM
Çatlasanız da patlasanız da 16 Nisan yeni bir sistem, lider ülke Türkiye'yi meydana getirecek bu sistem. 31 gün kaldı. Kapı kapı çalışmaya var mıyız? Hanımlar sizden özellikle ev sohbetleri istiyorum. Şu 18 maddeyi gittiğiniz evlere anlatın. Kaleler biliyorsunuz içeriden fethedilir. Hanımlar işi burada çok önemli. Onlar 50 cente muhtaç, kendilerine sürekli el açan o eski Türkiye'yi istiyorlar. Bu CHP zihniyeti o zihniyet değil mi? Onlar bizi 50 cente muhtaç edenler değil mi? Atlarını, itlerini insanların üzerine salıyorsun, sen ne yapıyorsun? Bunlarda medeniyet diye bir şey yok. Akif bunlar için 'tek dişi kalmış canavar' diyor. Dünyaya demokrasi, insan hakları, özgürlük dersi verirler öyle mi? Kendi çıkarları sözkonusu olduğunda faşizmin en alasını sergilemekten kaçınmazlar.
AVRUPA İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ GÜNLERE YUVARLANIYOR

Ey Hollanda sen benim Bosna'da Müslüman kardeşimi katlettin. Biz bunların cibilliyetini biliriz. Her sene katliamın yıldönümleri anılır. Birçoğunun kabri bilinmez. Yazıklar olsun bunların demokratlığına, yazıklar olsun sizin AB müktesebatınıza, değerlerinize, yazıklar olsun sizin hukukunuza adaletinize! AB'nin Adalet Divanı bir açıklama yaptı. İşverenlere diyor ki, isterseniz işyerlerinizde başörtülü çalışmak isteyenlere müsaade etmeyebilirsiniz. Hani inanç özgürlüğü, hani din özgürlüğü? Bu kararı veren AB'nin mahkemesi Adalet Divanı. Bunlar haçlı-hilal mücadelesini başlattılar. Başka izahı olamaz. Şu anda yaptıkları budur. Açık söylüyorum. Avrupa hızla ikinci dünya savaşı öncesi günlere yuvarlanıyor.

16 NİSAN GECESİ SAKARYA'YI SANİYE SANİYE TAKİP EDECEĞİM

Sakarya ülkemize karşı her türlü çirkinliği sergileyen Avrupalılara 16 Nisan'da dersini veriyor mu? Sakarya hayır çıksın diye tüm güçleriyle çalışan terör örgütlerine 16 Nisan'da 15 Temmuz'daki gibi dersi veriyor mu? Söylemleriyle ihanet çizgisine varan ana muhalefetin başındaki zata dersini veriyor mu? Sakarya 16 Nisan'da ayağa kalkıyor mu? Maşallah! Barekallah. Bak 16 Nisan'da saniye saniye takip edeceğim. Bakalım Sakarya ne yaptı, sandıkları patlattı mı diye izleyeceğim. Türkiye 16 Nisan'da tarihi bir perspektife kavuşacak. Yeni yönetim biçimin amacı ülkemizde güven ve istikrar ortamını kalıcı hale getirmektir.

KILIÇDAROĞLU HAYATINDA İLK DEFA DOĞRU BİR ŞEY SÖYLÜYOR

Yeni sistemin özünde Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştirerek yürütmenin güçlendirmesi hem de mevcut sistemdeki iki başlıklardan kaynaklanabilecek muhtemel sorunların önlenmesi var. Ana muhalefetin başındaki zat Cumhurbaşkanı başka partiden Başbakan başka partiden olursa kavga çıkar diyor. Bu zat hayatında ilk defa doğru bir şey söylüyor.

BU ZAT DERSİNE ÇALIŞMIYOR HEP YALAN SÖYLÜYOR

Sayın Kılıçdaroğlu bir yalan daha söylüyorsun. Meclis kapatılıyor diyor. Meclis'in kapatıldığı falan yok Kılıçdaroğlu. Tam tersine Meclis güçlendiriliyor. Eskiden hükümetlerin yönlendirmesiyle gerçekleşen kanun çıkarma faaliyetleri; yani yasama faaliyetleri yeni sistemde tamamen milletvekillerine bırakılıyor. Cumhurbaşkanı bütçe dışında Meclis'e kanun teklifi bile veremiyor. Meclis'in Cumhurbaşkanı'nı ve Bakanları denetleme yetkileri güçlendiriyor. Dün meydana çıkmış, milletvekilleri için diyor ki, 600 milletvekiline ne gerek var diyor. Bu zatın milletin iradesine temsil eden insanlara bakışı bu. Halbuki ülkemizde şu anda her 103 bin kişiye 1 milletvekili düşüyor. Bu zat dersine çalışmıyor.

KILIÇDAROĞLU DÜRÜST OL! YATIYOR KALKIYOR YALAN SÖYLÜYOR

şimdi yurtdışıyla birlikte 83 milyonluk Türkiye'ye 600 milletvekili niye fazla olsun. Şimdi diyor ki, tüm hakimleri, savcıları Cumhurbaşkanı atayacak. Çok ayıp, yalan söyleme, dürüst ol. Yatıyorsun, kalkıyorsun yalan söylüyorsun. Cumhurbaşkanı ne Yargıtay'a, ne Danıştay'a karışmaz. Sadece Hakimler Savcılar Kurulu'nun 4 üyesini Cumhurbaşkanı atar. 7 tanesini parlamento atar. Bunları parlamento 5'de 3 çoğunlukla seçiyor. İki tane kalıyor birisi Bakan birisi de Müsteşar. Bu 7 üye Meclis'te uzlaşmayla seçileceği için her görüşün orada temsili mümkün olacak. Ana muhalefet Cumhurbaşkanlığı sisteminden değil Sakarya'dan, Sakarya halkından, milletten korkuyor.

BİZ KENDİ İHTİYAÇLARIMIZA UYGUN BİR SİSTEM GELİŞTİRDİK

Avrupa ülkeleri bu sistemi niye istemiyorsa, bunlar da o yüzden istemiyor. Bunlara kulak veren birisi sanır ki, 16 Nisan'dan sonra Türkiye batacak geriye gidecek. Gelişmiş ülkeler ağırlıklı olarak Başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Şimdi birileri çıkıyor, Cumhurbaşkanlığı sisteminin dünyada örneği yok diyor. Her ülke ihtiyaçlarına göre kendi yönetim modelini oluşturuyor. Ben ne dedim, Türk Tipi Başkanlık dedim. Biz de kendi modelimizi oluşturuyoruz. Kendi ihtiyaçlarımıza, kültürümüze, kendi geleneğimize uygun bir yönetim modeli geliştirdik, 16 Nisan'da milletimizin onayına sunuyoruz

BİZ GERÇEK NEYSE BURADA DA ÖYLE ORADA DA ÖYLE KONUŞURUZ

Ne diyor muhtarlıkları kapatacakmışız! Belediyeleri kapatacakmışız. Yok böyle bir şey. Hedefim 50 bine yakın muhtarı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlamak. Hukuk bilmeyen, anayasa nedir, yasa nedir, kararname nedir bilmeyenlerin hezeyanı budur. Kararnameler her şeydir diyor, yok böyle bir şey. Anayasa'nın amir hükmü neyse Cumhurbaşkanı ona uymak zorundadır. Parlamentonun çıkardığı kanunun üzerine kararname olamaz. Meclis'in çıkardığı kanun Cumhurbaşkanı'nın kararnamesinin üstündedir. Milletimiz zaten bizi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan bilir. Diyor ki, "BM Genel Kurulu'nda sanki muhtarlara hitap ediyor". Yahu sen hiç BM'de hiç genel kurula hitap ettin mi? Önce bir haddini bil. Kendi Cumhurbaşkanına durup dururken hakaret etme, saygısızlık etme. Biz omurgalıyız. Ülkemde orada başka, bizde böyle bir şey yok. Bir konuda gerçek neyse burada nasıl konuşursak orada da öyle konuşuruz. Öyle yalpalama yok.
YALANIN DA BİR HADDİ HUDUDU OLUR! BUNDA OMURGA YOK

Altını çizerek ifade ediyorum; Türkiye'nin büyük ve güçlü devlet olmak için istikrara ihtiyacı vardır. Türkiye'de hükümetlerin ömrü 16 ay. Orada istikrar ve güven olur mu? Gençlerimiz sanıyor ki, Türkiye hep son 14 yıldaki gibi yönetildi. Böyle bir şey yok gençler. Türkiye istikrarlı idare edilseydi büyümemiz iki kat daha fazla olacaktı. Şimdi geliyorum gençlere geliyorum. Bu seçim asıl gençler için önemli. 16 Nisan sizin gününüz gençler. Seçme hakkına sahip 18 ila 25 yaş arasındaki milyonlarca gencimiz, 8 milyon genç, 16 Nisan'dan sonra seçilme hakkına sahip oluyor. Ana muhalefetin başı ne diyor; bizler 18 yaşındaki çocuklarımızı Meclis'e dolduracakmışız, askerlikten kurtaracakmışız, üstüne 11 milyar emekli maaşı bağlayacakmışız. Yalanın da bir haddi hududu olur. Aynı zat bir radyo programında 18 yaşı için teklif verdiğini söyledi. Dün öyle bugün böyle. Çünkü omurga yok.

YALANLARINA İLKOKUL ÇAĞINA GELMEMİŞ ÇOCUK BİLE GÜLER

Herhangi bir vatandaşımız hangi yaşta emekli oluyorsa, milletvekilleri de aynı yaşta emekli olur. Bir dönem milletvekilliği yaptı, ondan sonra milletvekilliği devam etmiyorsa, ne iş yapıyorsa oradan sigortası ödenecek. Emeklilik yaşına gelene kadar. Önce bunları bir öğren. Ben bu yalanlara cevap vermeyi kendime zul addediyorum. Yalanlarını alt alta sıralasam inanın bana henüz okul çağına gelmemiş çocuklar bile güler. Gençler sizi küçümseyen bu insanlara hak ettikleri cevabı vermeye hazır mıyız?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.