Bakan Kaya: Çok şert ve kaba bir müdahaleye maruz kaldık

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Çok gayriinsani, gayriahlaki bir muameleyle karşı karşıya kaldık. Demokrasiden, özgürlüklerden, ifade özgürlüğünden bahseden Hollanda'da gerçekten çok acı bir gece yaşadık." dedi.

Hollanda Hükümetince Türk toplumuyla ve diplomatik temsilcilerle bir araya gelmek amacıyla yapacağı ziyaretler engellenen ve Almanya'dan özel uçakla İstanbul'a gelen Bakan Kaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Bakan Kaya, konuşmasında, Hollanda'ya diplomatik pasaporta sahip Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak seçmenlerle buluşmak için gittiğini anlattı.

Bakan Kaya'nın Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamaları izlemek için tıklayın

Bu buluşmayı Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi toprakları sayılan konsolosluk binasında gerçekleştirmek istediğini ve bunun için izin gerekmediğini vurgulayan Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Konsolosluk toprakları, ülkenin kendi toprakları sayılır. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı seçmenlerimizle buluşmak ve onlara 16 Nisan referandumunun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin neler getirdiğini anlatmak üzere gittim. Bizim Avrupa'nın, Hollanda'nın iç işlerine karışmak gibi hiçbir fikrimiz, niyetimiz elbette ki yok. Vatandaşlarımızla buluşmak üzere Konsolosluğumuza gittik, 30 metre kala bizi araçlar durdurdu. Konsolosluk binamıza giriş yapmamıza izin vermedi polis ekipleri. Hiçbir şekilde bizim Konsolosluk binasına gitmemize izin verilmedi, Konsolosumuzun da Konsolosluk binasından çıkarak bizim yanımıza gelmesine izin verilmedi. Saatlerce o şekilde polisler önümüzde etten bir duvar örerek, saatlerce bizim oradan Konsolosluğa geçmemize izin verilmedi. Ancak Almanya'ya onlar eşliğinde gidersek çıkmamıza izin verileceğini söylediler. Çok gayriinsani, gayriahlaki bir muameleyle karşı karşıya kaldık. Demokrasiden, özgürlüklerden, ifade özgürlüğünden bahseden Hollanda'da gerçekten çok acı bir gece yaşadık. Büyükelçi düzeyinde sayılan Maslahatgüzarımız gözaltına alındı. Benim koruma arkadaşlarım, danışmanım, 5 kişilik ekibim gözaltına alındı. Biz de araçtan çıkarılarak Hollandalı polisler eşliğinde Almanya sınırındaki polis merkezine götürüldük ve orada 1,5 saat polis merkezinde bekletildik. Çok kaba ve sert bir muameleye maruz kaldık."

"BU ANTİDEMOKRATİK UYGULAMA"

Hollanda'nın her zaman kadın haklarından bahsettiğini ve Türkiye'ye kadınlara nasıl davranılması gerektiğini öğretmeye çalıştığını belirten Kaya, şöyle devam etti:

"Bir kadın Bakana ayrıca bu şekilde muamelesi de çok çirkin. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden 3 gün sonra böyle bir olayı yaşamak, Hollanda'da böyle bir olayı yaşamak da çok trajikomik ayrıca. 1,5 saat bekletildikten sonra Almanya Başkonsolosumuzun sınırda aracına geçerek Almanya'ya geçtik ve orada uçağa binerek buraya geldik. Hollanda'nın şahsında bütün Batı, Bakan arkadaşlarımızın programlarını iptal ediyorlar biliyorsunuz. Bu tavrın gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu antidemokratik bir uygulama. Bizler oraya vatandaşlarımızla buluşmaya, yeni hükümet sistemi neler getirecek bunu anlatmaya gidiyoruz. Tamamen ifade ve toplanma özgürlüğü bunların hepsi ayaklar altına alındı. Hollanda'da bir gece tüm özgürlükler askıdaydı. Bizimle buluşmak üzere gelen vatandaşlarımıza çok gayriinsani muamelede bulundu. Üzerilerine atlarla, köpeklerle saldırıldı. Basın özgürlüğünden sürekli bize söz eden Hollanda, basın mensuplarını da yerlerde sürükleyerek çok kötü muamelede bulundu. Atlarla, köpeklerle basın mensuplarına da saldırıldı."

"HOLLANDA'YI KINIYORUM"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, Hollanda'da dün gece aniden Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biliyorsunuz biz 15 Temmuz'da büyük, hain bir darbe teşebbüsü yaşadık. Devletimizin bekasına kasteden bu darbe teşebbüsü sonrasında OHAL ilan ettik. Bu kanunlara uygun bir şekilde ilan edilen OHAL'i Batı sürekli sorguladı. Hala daha sorgulamaya devam ediyor. Bizim 15 Temmuz darbe teşebbüsünden, ülkemizin istikbaline, istiklaline, bütünlüğüne yönelmiş darbe teşebbüsü sonrası çıkarttığımız OHAL'i sorgulayan Batı, bir gecede bir kadın Bakanın, vatandaşlarıyla kendi toprakları sayılan Konsolosluk binasında buluşması üzerine Olağanüstü Hal ilan etti ve bu Olağanüstü Hal sonrası da hem vatandaşlarımıza hem basın mensuplarımıza şiddetle muamelede bulundular. Bütün bu yaşananları kınıyoruz. Batı'nın da gerçekten duyarlı, hassas, vicdanlı siyasetçilerinin bu yaşananları gördüğünü ve içten kınadıklarını, bunu sesli olarak da dile getirmelerini, tüm dünyanın hem diplomatik hem insani hiçbir şekilde, hiçbir teamüle uymayan bu davranışın dünya genelinde de kınanması gerektiğini düşünüyoruz. Bize gerçekten çok gayriinsani muamele edildi. En temel ihtiyaçlarımızın bile karşılanmasına izin verilmedi. Bunu tüm dünya gördü aslında, atlarla, köpeklerle vatandaşlarımıza saldırıldı. Hollanda'nın bu yaptığı insan haklarına, demokrasiye hiçbir şeye uymuyor. Özgürlüklerimizi kısıtladılar, hareket özgürlüğümüz kısıtlandı, konuşma özgürlüğümüz kısıtlandı. Her türlü özgürlüğümüz dün Hollanda'da askıya alındı. Bir ülkenin Bakanı'nı olmayacak şekilde sınır dışı ettiler. Ben bir kez daha Hollanda'yı kınıyorum."

"UTANÇ GECESİ YAŞANDI

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya'ya geçmiş olsun dileklerini iletti.

Yaşanan olayların Türkiye üzerinde değil tüm dünya üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini belirten Albayrak, "Hollanda için Avrupa demokrasisi için insan hakları ve özgürlükler noktasında bir utanç gecesi yaşandı dün akşam. Çünkü hakikaten demokrasinin beşiği denilen bir kıta, uluslararası teamüllere, uluslararası hukuka aykırı ne varsa ayaklar altına alıp çiğneyerek, dün akşam hepsini dünyanın gözü önünde gerçekleştirdi. Tüm bu çerçeveyi faşizan Nazi mantığı bir noktada değerlendirmek yeterli olabilir mi bilmiyorum ama bunu kamuoyunun takdirine bırakmak çok daha doğru olacaktır. Yıllarca Türkiye'ye bu manada, ders verdiğini, ders vermeye çalıştığını ifade eden bir Hollanda, böyle bir uygulama ile hakikaten büyük bir yanlışın içerisine girmiştir." diye konuştu.

Bu yanlışlığı çarşamba günü gerçekleşecek seçimlerin malzemesi olarak yorumlamanın gerçekçi olmadığını aktaran Albayrak, dün akşamdan beri diplomasi açısından Avrupalı meslektaşlarıyla görüştüklerini, birçoğunun bu olaydan dolayı kendi hükümetlerini çok ciddi şekilde yanlış yaptıkları yönünde eleştirdiğini anlattı.

Bakan Albayrak, "Ama daha sıkıntı verici olan nedir biliyor musunuz? Bu meslektaşlarımızın birçoğunun bunu kamuoyu önünde açıklamaktan endişe, kaygı ve korku duymalarıdır. Burası çok önemlidir. Birçok Avrupalı meslektaşımızın bu noktadaki ifadelerini kamuoyuna açık bir şekilde ifade etmeleri kendi Avrupalı kamuoyuna ifade etmekten çekinmeleri ve korkmaları daha endişe verici bir noktadır. Bunu hakikaten Avrupa Birliği'nin bütünlüğü, Avrupa'daki özgür ve demokratik düşüncenin geleceği açısından çok kaygı verici, geleceğini birleştirici noktada tamamlayan bir Avrupa idealinin tehdit altında olduğu şeklinde yorumlayabiliriz. Bunu bir kenara yazmak lazım."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bunun çok ağır bir süreç olduğunu vurgulayarak, konuşmasında şunları aktardı:

"Şimdi bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak 16 Nisan'da bir referandum gerçekleştirecek olan bir ülkenin yaklaşık 5 milyon vatandaşının demokrasinin en temel kuralı olarak yerinde bilgilendirme, yerinde bu süreçle ilgili olarak anlatıp, onların en basit temel haklarını özgürce ifade edebilme ve oy haklarını kullanabilmeleri için yapmak istedikleri ziyaretleri iptal etmek, bırakın iptal etmeyi en doğal hakları olan diplomatik kişiliğe sahip, pasaporta sahip insanlara antidemokratik bir şekilde uygulamalarla müdahale etmeye çalışmak çok ama çok bir ağır süreçtir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye özelinde vatandaşlarımızın da bu süreçten tüm bu yaşananlardan dolayı Avrupa ilişkileri üzerinden değil ama Hollanda'nın yaptığı bu hukuksuz uygulamaya karşı hakikaten resmi çok net gördüklerini düşünüyorum. Bu manada ve anlamda 16 Nisan seçimlerinin hem Türkiye'deki hem Avrupa'daki yurttaşlarımız açısından da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüklerini ve göreceklerini düşünüyorum. Türkiye güçlü bir devlettir, uluslararası hukuk ve demokratik hakları içerisinde her türlü gereğini yerine getirecektir. Bundan hiçbir şekilde hem Türkiye'deki hem de yurt dışındaki vatandaşlarımızın şüphesi olmasın."

Bakan Albayrak'ın açıklamalarını izlemek için tıklayın