İbrahim Kalın: Erdoğan ve Trump NATO zirvesi öncesinde görüşecek

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kalın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın Mayıs'ta yapılacak NATO zirvesi öncesinde görüşme yapmaları planlanıyor."dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin çok önemli açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ERDOĞAN-TRUMP GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump görüşmesine ilişkin, "Mayıs ayı içinde bir ara zirve yapılacak, NATO Liderler Zirvesi, oraya Sayın Cumhurbaşkanımız katılacaklar. Orada mutlaka bir görüşme olacak, planlanacak ama öncesinde de bir görüşme yapılması için hazırlıklarımız devam ediyor." dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ REFERANDUMU
Sayın Cumhurbaşkanımız bu sistemin Türkiye'yi nasıl geliştireceğini milletimizle paylaşacak. Anayasa değişikliği aynı zamanda demokrasinin en temel ilkelerinden birisi olan kuvvetler ayrılığı ilkesini de çok güçlü bir şekilde korumaktadır. Zira yasama yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığı bildiğiniz gibi demokratik yönetimlerin en temel unsurlarından birisidir.

Çok partili hayata geçtiğimiz 1950'den beri koalisyon hükümetleriyle millet olarak kaybettiğimiz ortadadır. Bunları artık bütünüyle ortadan kaldıracak, Türkiye'de koalisyon hükümetleri dönemini sona erdirecek yeni bir dönemin başlangıcını da inşallah hep birlikte yapacağız. Bu sistemle siyasi istikrarın güvence altına alınması aynı zamanda reformların hızlanması yatırımların artması ve milletin doğrudan hem meclisi hem yönetimi denetlemesini beraberinde getirecek ve bu Türkiye'nin 2023 hedeflerine sıçrama yapmasını sağlayacaktır.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ'YLE İLGİLİ DAVALAR
Görülmeye başlanan 15 Temmuz darbe girişimi davaları önemli konu. Bir kısmı arsızca 'Ben bu darbeyi yaptım' diyor, bir kısmı hiç bir şey olmamış gibi yaşananları inkar ve ret yoluna gidenler var. Ama bu yargı sürecinde millet olarak hep birlikte izleyeceğiz ve yapanın yanına hiçbir şeyin kalmadığını inşallah göreceğiz.

Diplomatik temasların yoğunlaşması için önümüzdeki ay Kuveyt Emiri'nin Türkiye'ye ziyareti olacak. Körfez ziyareti sırasında FETÖ ile mücadeleyi gündeme getirdik, Körfez ülkelerinin aldığı tedbirler memnuniyet vericidir. Bu bahsettiğim ülkeler Bahreyn, Suudi Arabistan, Katar ve bölgedeki diğer ülkeler.
FETÖ İLE MÜCADELE

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez ziyaretine ilişkin konuşan Kalın, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar'ı kapsayan bu ziyaretin Türkiye'nin Körfez ile ilgili ilişkiler bakımından çok önemli bir adım olduğunu kaydetti. Bu trafiğin bundan sonra giderek yoğunlaşacağının altını çizen Kalın, FETÖ ile mücadele konusunu yapılan ziyaretlerde gündeme getirildiğini ifade etti. Maarif Vakfı çalışmalarının Türkiye'nin yurt dışında FETÖ ile mücadelesinde önemli rol oynadığını belirten Kalın, bu konudaki mücadelenin her alanda ve satıhta devam edeceğini kaydetti.

KATAR EMİRİ GELİYOR

İbrahim Kalın, Kuveyt Emirinin önümüzdeki ay Türkiye'ye geleceğini duyurdu.

"ALMANYA'YA CADI AVI BAŞLATTI"

İbrahim Kalın, Almanya'da DİTİP mensuplarına yönelik yapılan suçlamalara ilişkin, "DİTİB mensuplarına yönelik böyle bir takibatın başlatılmış olması arkada başka art niyetlerin olduğunu akla getirmektedir" dedi.

DİTİB mensuplarına yönelik bir cadı avı başlatıldığını ve bunda art niyet olduğunu kaydeden İbrahim Kalın, "DİTİB, Alman makamları ile her zaman temas içinde olmuş, şeffaflık içinde faaliyet göstermektedir. İlginç olan şu ki, 3 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'da aşırı sağın yükseldiği, mültecilerin saldırılara maruz kaldığı, İslam ve yabancı düşmanlığının arttığı, PKK, FETÖ gibi terör örgütlerinin cirit attığı bir dönemde bütün bunların bir kenara bırakılarak DİTİB mensuplarına yönelik böyle bir takibatın başlatılmış olması arkada başka art niyetlerin olduğunu akla getirmektedir" diye konuştu.

DİTİB'in Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde Türk Müslüman toplumun dini ihtiyaçlarını ve hizmetlerini görmekle kalmayıp, aynı zamanda çağımızın önemli meselelerinden birisi haline gelmiş olan radikalleşme, teröre bulaşma gibi konularda önemli rol oynadığının altını çizen Kalın, "Baktığınızda DEAŞ, El Kaide ve benzeri terör örgütlerine katılım noktasında DİTİB'in çok önemli rol oynadığı, bu tür katılımları önlediği görülüyor. Bunun taktir edilmesi gerekirken DİTİB'e yönelik karşı propagandanın başlatılmış olması kabul edilemez. PKK, FETÖ, DHKP-C gibi illegal örgütlerin Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde cirit attığı bir dönemde asıl yoğunlaşılması gereken DİTİB mensupları değil, bu terör örgütleri olmalıdır" açıklamasında bulundu.

"İRAN BİZİ ELEŞTİRMEK YERİNE TAKDİR ETMELİDİR"
İran'ın son günlerde Türkiye aleyhine yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Kalın, "İran bizim önemli bir komşumuz, uzun bir sınırımız var. Hem ikili ilişkilerimizde hem de bölgesel sorunların çözümünde biz hep diyalogdan yana olduk. Bu zaman zaman İran yönetiminin belli bölgelerdeki doğal sınırlarını aşan nüfuz elde etme çabalarını görmezden gelmemiz anlamına gelmiyor. Biz bunu Suriye ve Irak sahasında yaşamaya devam ediyoruz. 'Rejimin daveti ile gittik' gibi bir argümanın bizim için hiçbir geçerliliği yok. Biz o rejimi zaten tanımıyoruz. Dünyada bu rejimi tanıyan kaç ülke var acaba. Hangi rejimle iş tutarak İran oraya girip bunun meşru bir adım olduğunu iddia ediyor, öncelikle bunu kendilerinin muhasebesini yapması gerekiyor. 600 binden fazla insanın katili olan bir rejim ile iş tutarak bunun uluslararası ilişkiler açısından meşru bir tutum olduğunu düşünüyorlarsa bu İran'ın karar vermesi gereken bir konudur. Zaman zaman ülkemize yönelik İran tarafından gelen açıklamaları takip ediyoruz. Biz çatışmadan, çatışmanın tırmandırılmasından yana değiliz. Türkiye'nin Suriye ve Irak sahasında terörle mücadele konusunda pozisyonu ortadadır. Bu tür ülkeler Türkiye'yi eleştirmek yerine Türkiye'nin DEAŞ'la mücadele konusunda ortaya koyduğu çabayı ve fedakarlığı taktir etmeliler. Bir çok ülke DEAŞ ile mücadele kılıfı altında bölgeyi dizayn etmeye çalışıyor, vekalet savaşları yapmaya çalışıyor, alan elde etmeye çalışıyor. Bunun sonuçlarını da görüyoruz, İran'ın Körfez ülkeleri ile bölge ülkeleri ile ilişkilerinin neden sıfırlanma noktasına geldiğini onların taktir etmesi gerekir. Bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir unsur varsa bu ister Halep'te, ister Telafer'de, Sincar'da, Rakka'da olsun Türkiye bunun gereğini her zaman yapar. Bunun için de başka ülkeden izin almak durumunda değildir" şeklinde konuştu.
"AMAÇ TERÖRDEN ARINDIRILMIŞ GÜVENLİ BÖLGE"
Suriye ve Irak'ta hem sahada hem masadayız. Bu ulusal güvenliğimiz için zorunluluk.

Sayın Cumhurbaşkanımız, El Bab'a operasyonu günbegün hatta bazen saat saat takip ediyor. Amaç El Bab da dahil olmak üzere iki bin küsür kilometre karelik alanın tamamen terörden arındırılmış güvenli bir bölge haline getirmektir.

Cerabrus, Azez, El Bab hattı baktığınız zaman bunun büyük oranda fiili olarak gerçekleştiğini de görüyoruz. El Bab'daki başarı Rakka için de önem arz ediyor.

Şunu da tekrar etmekte fayda var. PYD ve YPG bugün bulunduğu bölgelerde bir alan hakimiyeti sağladıysa bu özellikle ABD'nin onlara verdiği destek sayesinde olmuştur.

Bu destek kesildiği zaman bu sahaya hakim oldukları yönündeki argümanların da geçerliliği kalmayacaktır dolayışıysa burada bizin ABD yönetimine telkinlerimiz tekliflerimiz hep bu yönde oldu.

RAKKA VE MENBİÇ OPERASYONLARI

Amerikan Genelkurmay Başkanının ziyaretine ilişkin ise Kalın, DEAŞ'a karşı mücadelenin doğru aktörler ve doğru yöntemlerle yapılması gerektiğini yineleyerek, "Rakka'ya operasyon, DEAŞ'a karşı mücadele konusunda bizim önerdiğimiz biz alternatif var. Bizim bunu yapabilecek imkanımız ve gücümüz var" dedi.
"Bizim elimizdeki verilere göre hala orada (Mümbiç) PYD-YPG unsurlarının farklı bir isim altında farklı bir kılıf altında hala var olmaya devam ettiği konusunda. Bu konuyu da Trump yönetimi ile görüşüyoruz" açıklamasında bulunan Kalın, bu adımların çok büyük bir hassasiyetle atılması gerektiğini kaydetti.

Kalın ayrıca, "Obama yönetimi PYD ve FETÖ sorunlarını bıraktı. Menbiç konusunu yakından takip etmeye devam edeceğiz." dedi.
TÜRKİYE-AB SÜRECİ
Türkiye AB ilişkileri konusunda çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. Çeşitli temaslar sürüyor. Bizim özellikle şu aşamada AB'den temel beklentimiz vize muafiyeti konusunad adımların bir an önce atılması. Fasılların önündeki engellerin kaldırılması. Yeni bir rotaya oturacak stratejik bakışın geliştirilmesidir.
KIBRIS RUM KESİMİNİN ENOSİS KARARI

Kalın, "Umarız Rum tarafı bu kararından vazgeçer. Hele müzakerelerin kritik bir aşamaya girdiği böyle bir dönemde bu kararın gündeme getirilmiş olması elbette müzakereleri bundan sonra çok olumsuz yönde etkileyecektir. Adım atması gereken taraf Rum tarafıdır." dedi.

İSRAİL'İN EZAN YASAĞI KARARI
İsrail ile normalleşme sürecine değinen Kalın, "Bizim yaklaşımımız baştan beri iki devletli çözüm temelinde İsrail-Filistin ihtilafının kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulmasıdır. İki devletli çözüm aynı zamanda Filistin halkının da hak ettiği bağımsız, sürdürülebilir ve egemen bir devlete kavuşması anlamına gelir. Bu çerçevede İsrail hükümetinin geçtiğimiz haftalarda yoğunlaşarak artırdığı yasa dışı yerleşimlerle ilgili politikalarını kabul etmediğimizi, bundan vazgeçmeleri gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Kudüs ve Harem-i Şerif'in mevcut statüsünü tehlikeye sokacak adımlardan sarfınazar edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Ezan yasağına ilişkin de konuşan Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu İsrail Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede dile getirmişti. Kudüs'ün kutsiyeti, Harem-i Şerif'in kutsiyeti dikkate alındığında burada yüzlerce yıldır okunan ezanın susturulması asla kabul edilemez. Biz de bu konuyu yakından takip etmeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
S-400 FÜZELERİ GÖRÜŞMELERİ
Türkiye'nin füze savunma sistemi ile ilgili Rusya ile ilgili görüşmeleri ve S 400 füzelerin Rusya'dan alınması konusunda somut bir adım atılması durumunda Türkiye'nin NATO ilişkilerinin hangi aşamada olacağının sorulması üzerine Kalın, "Bunun NATO ile telifi mümkün müdür meselesini tartıştık, konuştuk. Biz burada bir uyumsuzluk ve aykırılık görmüyoruz. Bunun örnekleri var. Birkaç NATO üyesi ülkelerin bu tür savunma sistemlerini kullandığını biliyoruz. Bu bir savunma sistemidir. Türkiye'nin güvenliğine dönük bir sistemden söz ediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda da detaylı bir şekilde tartıştık. O zamanda 'NATO sistemi dışında Türkiye bir alternatife yönelirse bu sorunlar çıkartır' deniliyordu. Biz de 'neden?' sorusunu sorduk. Üç tane kriter var; birincisi fiyat, ikincisi teslim tarihi, üçüncüsü ise ortak üretim. Bu üç kriterde bize en iyi teklifi getiren ülke hangisi olursa biz onlarla bu anlaşmayı yaparız. Türkiye bağımsız egemen bir ülkedir. Kendi savunması ile ulusal güvenliği ile ilgili kararları verirken kendi önceliklerini belirler. Bunun bir NATO'ya alternatif olması, NATO içinde sorun üretmesi gibi bir konuyu biz beklemiyoruz" diye konuştu.
ERDOĞAN BARZANİ'Yİ KABUL EDECEK
Mesut Barzani'nin hafta sonu Türkiye'ye yapacağı ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini kabul edeceğini belirten Kalın, "Sayın Barzani'nin şahsında Erbil yönetimi de hem DEAŞ hem de PKK ile mücadele noktasında Türkiye ile aynı noktada durmaktadır. Bu alandaki işbirliğimizi ne kadar kuvvetlendirirsek bu iki ülke içinde o kadar faydalı olacak" dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabulünde DEAŞ, PKK ile mücadele, Musul'da devam eden operasyon, Telafer ve Sincar konularının detaylı bir şekilde ele alınacağını belirtti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.