Uyuyan hücreler operasyon mu çekiyor?
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör bugünkü yazısında FETÖ ile mücadelede önemli bir soruyu gündeme getirdi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 03.02.2017
- Güncelleme Tarihi: 07:52 | 03.02.2017
Bu madalyonun bir yüzü, peki ya diğer yüzünde ne var?
Hatırlayın, Rus Büyükelçisi suikastı madalyonun diğer yüzünü hepimize göstermişti. Yaşanan olay, devlet içinde uyuyan, eli silahlı, kendini gizleyen FETÖ hücrelerinin hâlâ çok fazla olduğunun kanıtı gibiydi.
İnşallah böyle bir şeyi bir daha yaşamayız.
Ama duyduklarım mücadelede 'nicelik' olarak büyük mesafe alınmasına rağmen uyuyanhücrelerin devlete karşı operasyon çekmeye çalıştığı izlenimi uyandırıyor.
Neden mi böyle söylüyorum?
Yaşanan bir olaydan yola çıkarak anlatmaya çalışayım.
Biliyorsunuz, MASAK raporları, istihbari bilgiler ve şikâyetlerle harekete geçen Emniyet, FETÖ operasyonları düzenliyor. Bu raporları ya da istihbari bilgileri değerlendirenler gözaltı listelerini hazırlıyor. Ekipler harekete geçiyor. Bu kişilerin ev adreslerine gidiliyor. O sırada listeler savcılıklara da ulaşıyor. Buraya kadar her şey normal.
Ancak...
Görüyoruz ki, bu listelere Emniyet ya da MİT içinde 'birileri' FETÖ ile hiç alakası olmayanhatta devlete yakın isimleri de dahil etmeye çalışıyor. Hatta bu kişiler, Emniyet ve savcılıkifadelerinin ardından hiçbir gözaltı kararı almasalar da isimleri FETÖ'den tutuklu kişilerinifadelerine monte edilmeye çalışılıyor.
Şimdi soruyorum...
Bu devlet içinde uyuyan hücrelerin bir tezgâhı değil mi? Kripto FETÖ'cüler devlete karşı operasyon mu çekmeye çalışıyor? Emniyet ve MİT kendilerine gelen MASAK raporlarını nasıl inceliyor? Operasyon listelerini hazırlayan ekipler tamamen FETÖ'cülerden temizlendi mi? MASAK'ta halen 'kripto' memurlar çalışıyor mu?
Elbette, bu örgütün 40 yıldır devletin kılcal damarlarına kadar girdiğini biliyoruz. Fakat üst kadrolardan da uyuyan hücrelerin ataklarına karşı koymalarını bekliyoruz.