Bakan Ömer Çelik: AB kararı vizyonsuzluk
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35’inci toplantısının Avrupa Parlamentosunun kararını vizyonsuzluk olarak niteledi. Çelik, 23. ve 24. fasılların da açılması gerektiğini söyledi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 05.12.2016
- Güncelleme Tarihi: 13:24 | 05.12.2016
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35'inci toplantısının açılışında konuştu. Çelik'in açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Hukuk devleti ve insan hakları konusunda kimse mükemmel değil. O zaman ne yapacağız? Dayanışma içerisinde olacağız. Bazen ifade hürriyeti, basın özgürlüğü ile ilgili soru sorulduğu zaman rahatsız olduğumuzu sanıyorlar. Ancak bunlar bizim en sevdiğimiz kavramlar ve bazı ülkelerde ne kadar tehlike altında olduğunu da biliyoruz.
KAPILARIMIZ SONUNA KADAR AÇIK
Demokrasi mücadelesi sonsuzdur. Hiç kimse mükemmel değildir ama demokratik devletler olarak daha fazla işbirliği içinde olacağız. Bazen bize ifade özgürlüğü ile ilgili soru sorulunca rahatsız olduğumuz düşünülüyor ama hayır biz rahatsız olmuyoruz. Biri gelin demokrasi ve insan haklarını geliştirmek için çalışalım diyorsa kapılarımız sonuna kadar açıktır.
GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE ŞUNU GETİRİN...
Gözünüzün önüne Avrupa parlamentosu binalarını getirin ve onların bombalandığını düşünün ve oralar bombalanırken o ülkelerin 3 milyon mülteciyi misafir ettiğini ve sınırlarında terörle mücadele ettiğini düşünün. Bu ülke diyor ki ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine bağlıyım ama hakkımı kullanıyorum. Gözünüzün önüne şunu getirin Türkiye Slovak nüfusun yarısını misafir ediyor.
AB KARARI VİZYONSUZLUK
Türkiye ile müzakereleri askıya alalım kararı vizyonsuzluktur. AB ile aramızda mali yardım konusunda anlaşma var ama öyle yavaş geliyor ki. Türkiye 3 milyon kişi için devlet ve sivil toplum olarak 25 milyar dolar harcadı.
BİZ BU FASILLARI AÇMAYA HAZIRIZ
Hukuk devleti ve insan haklarıyla ilgili 23. ve 24. fasılları açalım. Ama siz 23. ve 24. fasılları açmayıp, Türkiye'ye bu konuda eleştiri yaparsanız, insan hakları, hukuk devleti gibi kavramlar siyasi enstrümana dönüşür. Biz bütün bu fasılları açmaya hazırız, eğer bizimle insan hakları ve hukuk devleti konuşulmak isteniyorsa. Bu kavramlardan kaçmıyoruz. Tam tersine bu kavramlar konusunda daha fazla işbirliği istiyoruz AB'yle.