Kripto polisler böcekçinin evinde saklanmış
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 23.07.2016
- Güncelleme Tarihi: 07:07 | 23.07.2016
Darbe kalkışmasında bulunan FETÖ militanlarından gelen talimat üzerine emniyetteki koltukları devralmak için harekete geçen kripto polislerden Gürsel Aktepe'nin ifadesinde önemli ayrıntılar yer aldı. 17 - 25 Aralık sonrası başlayan yasa dışı dinleme davası kapsamında haklarında arama ve yakalama kararı bulunan Aktepe, eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Lokman Kırcılı, Mustafa Aygün ve Alpaslan Çalışkan'ın Böcek davasında 7.5 yıl hapse çarptırılan Sedat Zavar'ın evinde kaldıkları ortaya çıktı.
"HERKES DESTEK İÇİN ÇIKSIN" MESAJI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında cezaevine gönderilen Aktepe, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadesinde etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyleyerek itirafçı oldu. Bir hafta öncesine kadar Eryaman'daki evde kaldıklarını, maddi ihtiyaçları Kırcılı'nın karşıladığını ancak daha sonra adreslerinin deşifre olduğunu düşünerek devresi Mustafa Acar'ın evinde kalmaya başladıklarını anlattı. Tabletten Tango isimli mesajlaşma programı üzerinden haberleştiklerini anlatan Aktepe, itiraflarını şöyle sürdürdü: "Eski İstihbarat Daire'de çalışmış Timur Tacer isimli şahıstan saat 21.30 sıralarında 'Darbe oldu herkes destek için çıksın, daha önce çalıştığı yerin yakınına geçsin, General Mehmet ile irtibata geçsin' şeklinde mesaj geldi.
SİLAHLARIYLA İSTİHBARAT DAİRENİN ÖNÜNE GİTTİLER
Ben de bunun üzerine Zeki Taşkın'a Tango üzerinden 'bizi alabilir misin?' diye mesaj attım. Zeki'nin tamam geliyorum demesi üzerine silahını getirmesini söyledim. Lokman Kırcılı ile Zeki'nin aracına bindik ve İstihbarat Daire Başkanlığı'nın girişinin karşısında bir sokağa geldik. Buraya gelirken Lokman tabletinden yine devremiz olan eski TEM Daire Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Gerçek ile yazışarak evine gitmesini ve eşinden ruhsatlı tabancısını alıp bulunduğumuz yere getirmesini istedi. Gerçek, bulunduğumuz yere gelerek silahı Lokman'a teslim etti. Bu sırada 'Ben nereye geçeyim?' diye sordu. Biz de 'daha önce nerede çalıştıysan oraya geçersin' yanıtını verdik.
ÖRGÜT LİDERİNİN TALİMATI OLMADAN MÜMKÜN DEĞİL
Birlikte camiye gittik. Onlar namazlarını kıldılar, ben araçta bekledim. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın çevresine gitmemde hiçbir amaç ve gayem yoktu. Silahı almamda hiç amaç yoktur, kullanma arzusunda değildim. İnsanların aklına 'darbeden sonra bizim gelip bir makama oturacakmışız' gibi bir algı olmasını da normal karşılıyorum. Ayrıca eski İstihbarat Başkan Yardımcıları Recep Güven, Coşgun Çakar ve Ayhan Falakalı'nın da o gece İstihbarat Daire çevresinde olduğunu duydum. Böyle bir darbenin örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı dışında olması mümkün değildir. Böyle bir örgütün içinde bulunmaktan utanç duyuyorum."
SABAH
"HERKES DESTEK İÇİN ÇIKSIN" MESAJI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında cezaevine gönderilen Aktepe, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadesinde etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyleyerek itirafçı oldu. Bir hafta öncesine kadar Eryaman'daki evde kaldıklarını, maddi ihtiyaçları Kırcılı'nın karşıladığını ancak daha sonra adreslerinin deşifre olduğunu düşünerek devresi Mustafa Acar'ın evinde kalmaya başladıklarını anlattı. Tabletten Tango isimli mesajlaşma programı üzerinden haberleştiklerini anlatan Aktepe, itiraflarını şöyle sürdürdü: "Eski İstihbarat Daire'de çalışmış Timur Tacer isimli şahıstan saat 21.30 sıralarında 'Darbe oldu herkes destek için çıksın, daha önce çalıştığı yerin yakınına geçsin, General Mehmet ile irtibata geçsin' şeklinde mesaj geldi.
SİLAHLARIYLA İSTİHBARAT DAİRENİN ÖNÜNE GİTTİLER
Ben de bunun üzerine Zeki Taşkın'a Tango üzerinden 'bizi alabilir misin?' diye mesaj attım. Zeki'nin tamam geliyorum demesi üzerine silahını getirmesini söyledim. Lokman Kırcılı ile Zeki'nin aracına bindik ve İstihbarat Daire Başkanlığı'nın girişinin karşısında bir sokağa geldik. Buraya gelirken Lokman tabletinden yine devremiz olan eski TEM Daire Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Gerçek ile yazışarak evine gitmesini ve eşinden ruhsatlı tabancısını alıp bulunduğumuz yere getirmesini istedi. Gerçek, bulunduğumuz yere gelerek silahı Lokman'a teslim etti. Bu sırada 'Ben nereye geçeyim?' diye sordu. Biz de 'daha önce nerede çalıştıysan oraya geçersin' yanıtını verdik.
ÖRGÜT LİDERİNİN TALİMATI OLMADAN MÜMKÜN DEĞİL
Birlikte camiye gittik. Onlar namazlarını kıldılar, ben araçta bekledim. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın çevresine gitmemde hiçbir amaç ve gayem yoktu. Silahı almamda hiç amaç yoktur, kullanma arzusunda değildim. İnsanların aklına 'darbeden sonra bizim gelip bir makama oturacakmışız' gibi bir algı olmasını da normal karşılıyorum. Ayrıca eski İstihbarat Başkan Yardımcıları Recep Güven, Coşgun Çakar ve Ayhan Falakalı'nın da o gece İstihbarat Daire çevresinde olduğunu duydum. Böyle bir darbenin örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı dışında olması mümkün değildir. Böyle bir örgütün içinde bulunmaktan utanç duyuyorum."
SABAH
DİĞER