Başkomutanlık meydan muharebesi!

Sil baştan yazılıyor tarih. Üstelik bu defa yazılan tarih, üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin silinmeyecek, değiştirelemeyecek.

Öyle çok görüntü ve öyle çok belge var ki ortada, 15 Temmuz gecesinden bu yana olanları unutturamayacak hiçbir çarpıtma.

O korkunç geceyi yaşayanlar anlatacaklar, her anı - her dakikayı, akan her damla kanı. O gecenin tanıkları yıllar ve yıllar boyu anlatacak hainleri, vatansızları.

Susmayacak millet ve susmayacak tanıklar. Tanklar ilelebet susana kadar bir kişi bile susmayacak.

O gece tek bir cümle ile çıktı millet sokağa. Hani Erdoğan, Gezi günlerinde "evinde zor tuttuğumuz yüzde 50 var" demişti ya. İşte o yüzde 50, o gece yüzde 60-70-80 oldu; onbinler yüz, yüzbinler milyon oldu sokağa aktı. Anneler, babalar, kardeşler, bacılar, o gece tanksavar oldu, mermiye kafa attı.

Sultan Abdülhamid Han'a yapılan darbeden sonra olan biteni gizlemişti tarih kitapları. Çok değil daha 30 yıl öncesine kadar tarih kitaplarında Osmanlı'nın o büyük sultanına 'kızıl sultan' deniyordu. Resmi tarih öyle istiyordu.

Resmi tarih, 1960'ın 27 Mayıs günü sahnelenen kanlı darbeyi de gizledi yıllar boyu. Çünkü resmi tarihi, kendini devletin sahibi sanan elitist azınlık yazıyordu.

12 Mart darbesi anlatılmadı bu millete adamakıllı. 12 Eylül darbesi anlatılmadı. 28 Şubat anlatılamazdı. Öyle ya o darbeyi anlatacak olanlar ya cezaevlerindeydi ya da anlatsalar seslerini duyuramayacakları yerlere itilmişlerdi.

Darbeyi yapan askerdi hep. Ama Erdoğan diye bir adam ortaya çıkana kadar kimse askere tek bir laf edemedi. Edemezdi de.

Sonra 27 Nisan süreci başladı. Bu bir darbeydi.

Ardından Ak Parti'ye kapatma davası açıldı. Bu da darbeydi.

2009'da darbecilerin şak şakçısı kandil devreye girdi. Bu da darbeydi.

2013'te ağaç bahane edildi. Darbe istendi.

O yıl göbeğinin ve şapkasının arkasına saklanan sözde savcılar peydahlandı, 17-25 Aralık kabusunu millete yaşattı.

6-7 Ekim 2014'te birileri sokağa çağırdı birileri sokağa çıktı. O da darbeydi.

Ve 15 Temmuz 2016.

Dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş, görülmeyecek o kara gece.

Milletin adamı duydu ki darbe yapılıyormuş. İlk iş abdest aldı. Herşeye hazırlıklıydı. Seccadesini serdi. Sefer Namazı'na niyetlendi. 2 rekat...Tahiyyat... Es-selamünaleyküm ve Rahmetullah, es-selamünaleyküm ve Rahmetullah.

Ailesi yanındaydı.

"Haydi Bismillah" dedi.

"Haydi Bismillah!.."

Tarih en baştan yazılıyor bugün. Bugün milyonlar 'Başkomutan'ın emriyle 'meydan'larda, darbecilerle 'muharebe' ediyor...
MURAT GENER