Başbakan Yıldırım: AB'nin mesajı alması gerekir
Başbakan Yıldırım, 9. Geleneksel Büyükelçiler İftar programında konuştu
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 27.06.2016
- Güncelleme Tarihi: 21:49 | 27.06.2016
Başbakan Binali Yıldırım büyükelçilerle iftar programında konuşuyor. BaşbakanYıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Etrafımızda her zaman barış, huzur ve istikrarı görmek istiyoruz. Biz sınırlarımızda ne terör, ne tek yanlı oldu bittilere asla rıza göstermeyiz. Türkiye bundan sonra da Suriye halkının yanında durmaya devam edecektir.
Bölgemizde istikrarın tesisi bakımından kilit konumda olan ülkelerden biri de şüphesiz Irak'tır. Dost ve kardeş Irak'ın toprak bütünlüğünü koruması, dış politikamızın önemli hedeflerinden biridir. Aramızda koparılamaz bağlar bulunan Irak'ın güvenlik ve refahı, Türkiye'ninki kadar önemlidir.
Türkiye'nin ne denli kararlılıkla insani vazifeler üstlendiğine her gün şahit oluyorsunuz.
SURİYE'DEKİ KRİZ
Suriye'deki insani krizle mücadele etme yükümlülüğü sadece komşu ülkelere havale edilecek bir iş değildir. Sorumluluk paylaşılması adına atılacak adımlardan biri yeniden yerleştirmedir.
2015 Ekim ayında günlük 7 bini bulan Ege'de düzensiz geçiş, son dönemde 50'ye gerilemiştir. Bu çarpıcı azalma eğilimi yaz aylarında da devam ettiği takdirde NATO faaliyetlerinin devamı için operasyonel bir ihtiyaç kalmayacaktır.
AB'nin ülkemizdeki Suriyeliler için yardım sağlaması da öngörülmektedir. Ülkemizdeki Suriyelilerin şartlarının iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.
AB'deki son gelişmelere baktığımızda öne çıkan husulardan biri Birleşik Krallık'ta yapılan referandumdur. Demokrasi ve milli iradeye saygıyı esas alan bir yönetim olarak bu kararın hayırlı olmasını dilerim. AB için yeni bir dönem başlamıştır. Bu gelişme ilk teşkil etmesi açısından hayati öneme sahiptir. AB'nin önünde cevabı meçhur sorular ve sorunlar olacaktır. Birleşik Krallık AB'ye bir mesaj vermiştir. AB'nin bu mesajı okuması gerekir.
AB'NİN GÜÇLENEREK DEVAM ETMESİNDEN YANAYIZ
Türkiye olarak AB'nin güçlenerek devam etmesinden yanayız. Avrupa'da doğan en büyük risk, milliyetçi ve ırkçı söylemlerin güç kazanma ihtimalidir.
Irkçılık, İslam korkusu, İslam karşıtlığı, Avrupa başta olmak üzere bütün insanlık için yeni bir tehdit alanıdır.
İnsanlık adına, bütün insani değerleri tehdit eden her türlü aşırılığa karşı uyanık olmak zorundayız.
Türkiye, Birleşik Krallık'taki siyasiler tarafından tartışmanın odağına çekilmeye çalışmış ancak ülkemiz vakarlı duruşunu muhafaza etmiştir.