Erdoğan: Ey Almanya senin derdin ne?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ora İstanbul Arena'da Medipol Üniversitesi 2015-2016 Akademik Yılı mezuniyet törenlerine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"19 yıl önce sağlık hizmetlerinde atılan bir adımın, böylesine seçkin bir üniversite doğması sürecini yakından takip ettim. Sadece Medipol'ün serencamı bile öğrencilerimiz için en güzel derstir. Ziyaret ettiğim okullarda tahtanın önüne geldiğimde, nasihat mahiyetinde; oku, düşün, uygula, neticelendir yazar, imzamı atarım.
Okumak yetmez. Size aktarılan her bilgiyi kayıtsız şartsız kabul etmeyeceksiniz; düşüneceksiniz, muhakeme edeceksiniz. Nakille birlikte aklı da kullanacaksınız. Okudunuz, düşündünüz yine yetmez. Uygulayacaksınız. Kuvveden fiile çıkacaksınız. Okuduklarınızı, düşündüklerinizi hayata geçireceksiniz. Bu da yetmez. Başladığınız işi bitireceksiniz. Biz de maalesef Türk gibi başlayıp el gibi bitirmek diye bir deyim var. Bunu yapmadığınız sürece başarı yok.
Her bir öğrenci arkadaşım bu dört ilkenin birinci aşamasını bitirmiş oluyor. Hayat boyu eğitim diye bir kavram var. Tıp öğrencileri öğrenim ile eğitimi bir arada yürütüyorlar. Eğitim süreci okul hayatını herhangi bir aşamasında bitmiyor. Bundan sonraki iş hayatınızda ve akademik çalışmalarında diğer bölümleri başarıyla sürdürmenizi temenni ediyorum.
İstanbul'da 4,5 yıl belediye başkanlığı yaptım, 11 yıl başbakanlık, 2 yıla yakın cumhurbaşkanlığım var. Herhangi bir yatırım proje bazında kalmamıştır. Her projeyi kontrol etmişimdir. Bunu yapmadığnız zaman temeli attığınız yerde kalır. Temel atmadan hoşlanan bir belediye başkanı, başbakan olmadım. Her zaman açılışla oldum. Çok temel atan geldi, attıkları temel orada kaldı.
Sizlerin bugünlere gelmenizde en büyük emek ailenize aittir. Annenizin, babanızın bir de öğretmeniniz elini öpün.
Ülkemize ve milletimize sağlayacağınız katkılar için şimdiden kutluyorum.
Buraya gelmeden önce TİM Genel Kurulu'na katıldım. Türkiyemizin 35 önde gelen firmasına ödüllerini verdik. Önümüzdeki dönemde eğitimde keyfiyete de ağırlık vermek zorundayız. Aslolan keyfiyettir. Geçtiğimiz 13 yılda devrim niteliğinde hizmetler geliştirdik. Toplam derslik sayımızı 581 bine çıkardık, öğretmen sayımızı 921 bine çıkardık. 2002 yılında 76 üniversite vardı, bugün 193 üniversitede eğitim imkanı sunuyor.
Ancak içerik konusunda aynı mesafeyi katedemediğimizi görüyorum. İlk, orta ve lise müfredatını gözden geçirmemiz gerekiyor. Süratle bunu halletmemiz gerek, tahammülümüz kalmadı. Dünyadaki en son gelişmelerle birlikte tarihimize ve kültürümüze ait yeni bir müfredatı yazmalıyız.
Alman parlamentosunda yapılanları görüyorsunuz. Almanya'daki Türk evlatlarına yalan bir tarihi öğretmenin adımlarını atıyorlar. Bu skandalın başını çeken kim? O ili söylemeyeceğim, kökeni itibariyle buralı. Ben ona Türk diyemem. Çünkü bu milletin kanının damarlarında olduğu bir insan, bu milleti sözde Ermeni soykırımı ile suçlayamaz.
Biz arşivlerimizi açtığımız halde; tüm dünyaya sesleniyorum, eğer kendinize güveniyorsanız, zerre kadar bilgiye, belgeye saygınız varsa biz arşivlerimizi açtık. Sizin de varsa açın. Gelin tarihçileri, arkeologları görevlendirelim. Biz çıkacak sonuca razıyız, hodri meydan. Bunu başbakan olduğum günden beri söylüyorum.
Ey Almanya ya sen ne yapmak istiyorsun? Senin derdin ne? Bana da 'Elimden geleni yapacağım' diyor. Senin elinden gelen oylamaya katılamamak mı? Dürüst bir duruşun olsa ikinci ret oy senin olurdu, ben de seni alkışlardım. Dürüst değiller, samimi değiller. Bunların aldığı bu kararın kıymeti harbiyesi yok. Tek isteğim şudur sizden: Biz tarihimizle övündük, biz tarihimizin sorgulanması Alman parlamentosuna bırakacak kadar aşağılık değiliz.
Üniversitelelerimizdeki 150 bin öğretim elemanı içinde kendi milletine söverek yükselmek isteyen 3-5 bin kişi olduğunu biliyoruz. Biz gerçek akademisyenleri tenzih ederek bu mankurtları bir kez daha kınıyorum. Hocalarımız her şeyimizdir. Biz onlara saygı duymaz da kime duyarız? Ben bu güruhun üniversitelerimizden temizleneceğine inanıyorum. Bu densizliklerle akademi dünyasına zarar verdiklerini biliyoruz.
Önümüzdeki dönemde üniversitelerimizde kapasite yanı sıra eğitim-öğretimin yoğunlaşılması gerektiğine inanıyorum.