Mehmet Barlas'tan Fetullah Gülen iddiası

Türkiye üst üste gelen terör saldırılarını yaşadı. Terörün arka planında ne var? Muhalefet partilerinin ortak bir milli duruş sergileyememesinin sebebi ne? "Türkiye istiklal değil istikrar mücadelesi veriyor" diyen tecrübeli gazeteci Mehmet Barlas, haftanın röportajında konuğumuz...

A HABER-
SORU: Önce Ankara ardından İstanbul... Terör saldırıları canımızı yakıyor. Herkesin bir arka plan yorumu var ama bir de Mehmet Barlas'a soralım. Türkiye neden ve kimin hedefinde?

MEHMET BARLAS: Şimdi bakın biz bu tip saldırıları hep gördük. İlk defa değil. Bu bizim için yeni bir şey değil. 2003'te 2004'te bankalar ve İngiliz konsolosluğuna saldırıldı. İnsanlar öldü. 1980'lerde de terörün tırmandırıldığını gördük. Ortadoğulu olmanın bedeli bu. Terörün amacı nedir? Toplumu yılgınlığa düşürmek, gündemi değiştirmek bir de yan amaç turizmi baltalamak. Mesela ABD İngiltere ve Fransa'da Türkiye'nin güvenlikli olmayan bir yer olduğunu ifade eden yayınlar var şu anda. Demek ki bunları bileceğiz dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde terörün bir devleti ele geçirdiği görülmemiştir. Terör ancak diktatörlüklerde işe yarar. Türkiye'nin rahat olması, toplumun yılgınlığa düşmemesi ve gündemin de teröre göre değil ülkenin gerçeklerine göre belirlenmesi lazım. büyük devletler zaman zaman terör örgütlerini destekler. Mesela Irak'ta IŞİD var. ABD Irak'a girdik çıktı IŞİD hala orada. Ya neden? Mesela Rusya Suriye'ye girdi ve çıktı IŞİD yine hala orada...

SORU: Terör saldırıları dahil ülkedeki her olumsuz gelişmeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlayan bir cenah var. Ülkemizde, milli çıkarları bile geri plana atacak bir Erdoğan düşmanlığı mı var? Ve yaşınız itibariyle, bunun daha önce hiç örneğini yaşadık mı?

MEHMET BARLAS: Bu geleneksel bir tutum, düşünün ki 1912'de Bulgarlar Edirne'yi işgal etti. Ardından Babıali baskınıyla Enver Paşa iktidara gelip Edirne'ye yürüdü. O zaman ki muhalifler "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" dediler. Bu kişiye dönük takıntı, Adnan Menderes'e de Turgut Özal'a da yapıldı. Bu siyasetin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Şimdi de Tayyip Erdoğan'a yönelik bir birikim var. İngiltereli siyasetçi Churcill der ki, "Ben yurtdışına çıktığımda kesinlikle ülkemi eleştirmem ancak ülkeye döndüğümde muhalefetimi hakkıyla yaparım."

SORU: Milli birliğimizi göstermemiz gereken en temel konularda bile siyasi partilerimizin ayrı tellerden çaldığına şahit oluyoruz. Bu bir ülke için nasıl bir sorun? Türkiye'de muhalefet sorunu mu var?

MEHMET BARLAS: Muhalefetin sorunu bence izlediği politikanın yetersizliği. Oy alamaması, halkın desteğini görmemesi. Madem demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Muhalefetin de halkın desteğiyle iktidarı hedeflemesi lazım. mesela bir genel başkan, Kemal Kılıçdaroğlu tam 8 seçim kaybetmiş. Bir kişi 8 seçim kaybettiği halde hala aynı koltukta kalır mı? Türkiye'de muhalefetin hatası lider değiştirememesi. e tabanları da zaten kayıyor, oy alamıyorlar. bir de siyasi parti kanununun getirdiği bir şey var. Lider olunca tartışılmaz hala geliyorsunuz. Mesela delegeleri lider belirliyor. O zaman hiçbir lider kongrede kaybetmiyor. Düşünün Türkiye'nin en eski partisi CHP, ancak kaset komplosuyla lider değiştirebiliyor.

SORU: Burnumuzun dibinde bir yangın var, Suriye... Türkiye, Suriye meselesinde insanı önceliyor, bazı çevreler tarafından Suriye politikası çokça eleştirilse de... Sizin Suriye'deki kaosa dair yorumunuz ne? Ve Suriye'deki kriz size göre nasıl çözülür?

MEHMET BARLAS: Şimdi düşünün, babadan oğula bir ülke devredilir mi? Sanki ev mülkiyeti değiştirilir gibi. Kore'de 3 kuşaktır "Kim" ailesi var mesela. Suriye'de böyle bir sorun vardı. Ayrıca azınlığın çoğunluğa tahakkümü söz konusuydu. Mesela Tayyip Erdoğan, Halep'te Esad'a "Seçime git ben de senin yerine propaganda yapacağım" dedi. Ama ertesi hafta toplanan kalabalığa Esad askerleri bomba attı. Suriye'deki sorun Türkiye sorunu değil. Suriye'deki sorunun kaynağı, Arap ülkelerindeki çarpık yönetim. Babadan oğula devlet devredilir mi? Bu kriz en sonunda çözülecek tabi. mesela Irak'ta böyle bir kriz vardı, ABD işgal etti. Ancak şimdiki durum çok daha vahim. Irak üçe bölündü, IŞİD gibi bir terör örgütü çıktı. Eğer Suriye'de de iç güçler uzlaşamaz ve dış müdahale yapılırsa Suriye de bölünecektir.

SORU: Türkiye'nin mücadele ettiği bir nokta da paralel devlet yapılanması... Başında olduğu ifade edilen isim Fetullah Gülen. Siz hiç Fetullah Gülen'le tanışmış mıydınız? Bu tarz bir yapılanmadan kuşkulanmış mıydınız?

MEHMET BARLAS: Ben 28 Şubat sürecinde 1 hafta Zaman Gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptım. "Daha iyi bir gazete yapalım" dediler tamam dedim bir gazete hazırladım. Gazete ertesi gün bir basıldı, bambaşka bir hal almış. Niye böyle dedim, "Hocaefendi beğenmedi" dediler. O zaman ben de "Eğer hocaefendi gazeteciyse buraya gelsin, eğer hocaysa camide otursun" dedim. Ertesi gün onun iki adamı toplantıya girdi ve benim 28 Şubat hükümetini eleştiren yazımı yayına koymadılar. Ben de istifa ettim. Sonra televizyona çıktım, "Neden istifa ettiniz" dediler. Ben de "Bir hayır kurumu hayır işi diye bir çeşme yaparsa ve o çeşmeden temiz su yerine pis su akarsa bu yine de hayır işi midir? Zaman Gazetesi de işte o pis su" dedim. Ben bir şeyler seziyordum ama bu kadar olduğunu düşünemedim. Hükümet de düşünememiş hatta o zaman Başbakan Erdoğan "uyumuşuz" demişti. Yani açıkçası bu örgüt tüm Türkiye'yi uyutmuş. Temizlenmesi zaman alacak. Çünkü arkasında CIA var. Mesela şu anda ABD'de gülen hakkında FBI'ın açtığı davalar var, okullarında kamu kurumlarını zarara uğrattığı için. Ama CIA hala arkasında Gülen'in. Yani ABD'li istihbarat kuruluşları da çatışıyor. Çünkü Gülen'in arkasında CIA olmasa bu kadar varlığını sürdürebilmesi mümkün değil.

SORU: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin şu anda istiklal mücadelesi verdiğini söyledi. Bu istiklal mücadelesinin milli ve gayrı milli unsurları neler? Ve bu mücadele nasıl sonuçlanacak?

MEHMET BARLAS: Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "istiklal mücadelesi" tanımını, durumun ciddiyetini vurgulamak adına yaptığını düşünüyorum. Yoksa bu istiklal mücadelesi değil. Türkiye bağımsız bir müstakil devlet. Ama şu anki mücadele istikrar mücadelesi. Devletimiz çok güçlü. Halkın arkasında olduğu bir cumhurbaşkanı ve başbakan var. Ülkemizin ve devletimizin gücü terörle mücadeleye yeter. O yüzden bu tam bir istikrar mücadelesi. Ve bu istikrar mücadelesi muhakkak kazanılacak. Bir de reel politik var, bütün enerji hatları buradan geçiyor. Türkiye NATO'nun ve batının bir parçası. İsteseler de istemeseler de Türkiye baskın rolünü oynayacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.