Ver parayı, bul paşa dedeni

Atalarını merak edenler özel dedektiflerin kapısını çalınca soyağacı dedektifliği bir sektör haline geldi. Soyağacı dedektifi İsmail Yetimoğlu: "Bu araştırmalar sonrasında Osmanlı'da büyük büyük dedesinin paşa olduğunu öğrenen de milyonluk servet sahibi olan da var" diyor

Büyük büyük dedelerinin kim olduğunu merak edenler soyağacı dedektiflerinin yolunu tutuyor. Onlar da soyağacı tespiti için titiz bir çalışma yürütüyor; Türkiye ya da yurt dışındaki arşivlerde iz sürüyorlar. Uzun araştırmalar sonucu soyağacını belirleyenlerden kimi milyonluk servet sahibi oluyor kimi de dedelerini tanıyor. Biz de Özel Dedektifler Derneği Başkanı ve Maviay Dedektiflik Kurucusu İsmail Yetimoğlu ile soyağacı dedektifliğini konuştuk.
- İnsanlar soyağacını öğrenmek konusunda meraklı mı?
- Toplumun her kesimi, soyağacını öğrenme konusuna ilgili. Çünkü insanlar geçmişini merak ediyor. Kendi çabalarıyla geçmişlerine ulaşmaya çalışıyorlar. Aileden herhangi bir bilgi aktarılmış olsa da üçüncü kuşaktan sonrası çok zorlayıcı. Bunun için profesyonel araştırmacı olmak gerekiyor.
- Bu da özel dedektiflerin soyağacı dedektifliğine evrilmesi ihtiyacını mı doğurdu?
- Tabii! İnsanlar bizlere atalarından kendilerine ulaşan, çok da önemli görülmeyen ama muhafaza edilmiş belgelerden mektuplar, defterler, belki de bir tapu senedi ile başvuruyor. Çünkü harf devriminden sonra geçmişle bir kopukluk olduğu için o belgeleri okuyamıyor, anlamsız kağıt parçaları gibi görüyorlar. Aileden biri, bu belgeleri önemsediği zaman bu sefer profesyonel araştırma ihtiyacı duyuyor.
- Size başvuran kişilerden ne talep ediyorsunuz?
- İlk hikayesini dinleyip ön değerlendirme yapıyoruz. Soyağacı talep eden kişiye hangi yolları izleyeceğimizi anlatıp elindeki belgeleri istiyoruz. Ön analizden sonra çıkan sonuca göre ikinci aşamada neler yaşanacağının bilgisini veriyoruz. Çünkü bazen yaptığımız çalışmadan sonra soyağacına ulaşılamama durumu olabiliyor.
- Peki, ikinci aşamada hangi çalışmaları yapıyorsunuz?
- Bir kişinin üçüncü kuşak aile yapısını araştırırken elimizdeki bilgilere bakarak '1900'lü yıllardan öncesine ulaşılabilir mi?' diye bir ön araştırma yapıyoruz. Çünkü ilk kez Türkiye'de nüfus sayımı o tarihlerde yapılmış. Resmi kayıtlara geçmiş olan kişilerin kayıtları günümüzde İçişleri Bakanlığı Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'nde var. Ayrıca nüfus sayımı öncesine ait Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'nde Atik Nüfus Defterleri'nde de kayıtlar var. Önce 1900'lü yıllardan öncesindeki nüfus bilgilerinin doğrulanması gerekiyor. O zaman atik nüfus defterleri arşivlerini inceliyoruz.
YEREL ARŞİVLER ÖNEMLİ
- Soyağacı dedektifliğinde nasıl bir ekibiniz var peki?
- Üç kişilik özel bir araştırma ekibimiz var; Osmanlıca ve Arapça bilen işin uzmanları. Soyağacı bilgileri için ağırlıklı olarak ya Ankara'da ya da İstanbul Kağıthane'deki devlet arşivlerine gidiliyor. Bazı bilgilere ulaşabilmek için yerel arşivlerden yararlanıyoruz. Araştırma ekibimiz gerektiğinde Bursa, Diyarbakır, Antalya, Tokat, İzmir vb. Türkiye'deki şehirlere gidiyor.
- Bu araştırma sürecinde ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?
- Büyük bir araştırma sonucu kişinin dedesinin dedesinin x şehrinde nüfusta kayıtlı olması gerekirken, şehre araştırmaya gittiğinizde kayıtların büyük bir kısmının yok olduğunu öğreniyoruz. Nüfus müdürlüğü, tapu müdürlüğü, hükümet konağı ya geçmişte yanmış ya da bir felaket sonrası kayıtların yok olduğunu görüyoruz. Eğer bilgiler zamanında merkeze ulaştırılmamışsa soyağacı kesiliyor. Kayıtlar yok olmamış ve soyağacına ulaştıysak avukatımızın dava açması gerekiyorsa devreye giriyor.
387 mirasçı çıktı
- Daha çok kimler soyağacı için başvuruyor size?
- "Büyük büyük dedem Osmanlı'da bir mevki sahibiydi" duyumu olanlar kapımızı çalıyor. Osmanlı Devleti'nde görevli, asker, kadı, paşa, memur ise daha çok başvuru oluyor. Bir mevki sahibi olunca arşivdeki kayıtları günümüze kadar ulaşabiliyor. Anadolu'daki normal statüdeki insanlardan ise soyağacı araştırma talebi gelmedi. Araştırmalarda önemli bir nokta da Osmanlı'daki 1915 olayları, Cumhuriyet döneminde Anadolu'da yaşanan birtakım iç olaylar neticesinde birçok aile göç ettirilip değişik bölgelere yerleştirilmiş olması. Akrabalık bağları soyadı kanunu çıkınca kopan kişilerden bazılarında geçmişe dönük araştırma yapıldığında ataları Ermeni, Yahudi, Rum çıkan da oluyor.
- Yeri geldiğinde yurt dışına da gidiliyor mu peki?
- Tabii, son zamanlarda kentsel dönüşümden dolayı çok fazla talep oluyor. Özellikle büyük projelerdeki arsa birleştirmelerde 200-300 hissedar çıkabiliyor. Şirket kendi imkanlarıyla hissedarların büyük bir kısmına ulaşıyor ama bazılarına tapuda adı olmasına rağmen ulaşamıyor. Bize başvuruyor. Araştırma sonucu öğreniyoruz ki, zamanında yaşanan olaylardan dolayı Bulgaristan ya da Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış bir aileye mensup. Devlet ona mülk, arsa vermiş ama tekrar dönmüş. Biz de ülkelere gidip araştırıyoruz.
- Hangi kuşağa kadar ulaşabildiniz?
- Bursa'daki Hacı Ahmet Paşa Vakfı ulaşabildiğimiz maksimum sınırdı. Dördüncü, beşinci kuşağa yani 1830-1850'lere kadar ulaşabilildik. Soyağacında 1800'lü yıllardan sonraya ulaşmak ise sıkıntılı. Osmanlı'da memurluk yapan, Tokatlı bir ailenin üçüncü kuşak dedeleri Hacı Abdullah Ağa'ya ait Osmanlı Tapusu (1895) için araştırma yaptık. 1849 doğumlu Hacı Abdullah Ağa'nın İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ndeki Atik Nüfus Defterleri'nin incelenmesi gerekti. Sonra Başbakanlık Devlet Arşivleri'ne bağlı Osmanlı Arşivi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü 'Kuyûd-ı Kadime' bölümünde araştırma yaparak tapu kaydı tespit edildi. Mirasçıları toplam 387 kişiydi. Dava yedinci yılında kazanıldı.
Dünürler soyağacını merak ediyor
- Farklı talepler neler?
- Örneğin evlilik öncesi araştırma talebi var. Aile, kızı ya da oğlunun evleneceği kişinin ailesini, soyunu merak ediyor. Biz de araştırıyoruz. Aile onun ailesinin soyağacını inceliyor. İkinci kuşaktan Anadolu'da bir yerden ama aslında oraya başka yerden gelmiş. Soyadı kanunu değişince yeni bir soyadı aldığı ortaya çıkıyor.
- Aileler bunu da mı merak ediyor?
- Aynen. Aileler, çocuklarının evleneceği kişilerin ailelerini, dünürleri olacak kişilerin nasıl bir aileden geldiğini merak ediyorlar, soyağacını öğrenmek istiyorlar. Böyle yapanlar çok fazla.
- Nasıl bir sonuçla karşılaşıyorsunuz peki?
- Büyük büyük dedesinin adı Agop çıkıyor ya da benzeri isimler. Bunun neden olduğunu biz kendimizce araştırdığımızda ayaklanmalar neticesinde göç ettirilen gayrimüslim kökenli insanlarımızın, yerleştirildiği bölgelerde milliyetini ya da kökenini gizlediğini, oradaki toplumun yaşam standartlarına ya da inançlarına ayak uydurma adına çocuklarının adını İslami geleneklere göre verdiğini görüyoruz. Ne oluyor? Kendisinin kökenini gizlemiş oluyor, toplumun içine adapte ediyor kendini. Bunu asla ayrımcılık olarak söylemiyorum. Var olan durumu anlatmak için belirtiyorum. O dönemleri düşünün. I. Dünya Savaşı, II. Dünya Savaşı olmuş, yerlerinden, yurtlarından olmuş insanlar. Böylesine hassas konular ortaya çıkıyor.
Akrabalar buluşuyor
"Soyağacı araştırması bittikten sonra ağaç şeklinde şemasını çıkartıyoruz. Akraba çıkanlardan bir araya gelenler de oluyor. Örneğin bizim Yetimoğlu sülalesi için yaptığım araştırma sonucu dedemin dedesine kadar ulaşabildim. Dört ayrı bölgede akrabalarımız çıktı. Bizim kökümüz Karadeniz Rize'ye yerleşik. Soyağacı araştırmasında 17 değişik soyadımız olduğunu tespit ettim. Tanımadığım birçok kişiyle görüşmeye başladık."
Sevinçten havalara uçuyorlar
- Peki, soyağacını öğrenen kişilerin nasıl bir ruh hali oluyor?
- Büyük bir heyecan yaşanıyor ama çıkan sonucun ne anlam ifade ettiğini daha sonra derinden hissedebiliyorlar. Bazen tepkisizlik ya da mutlu olamama hali yaşanıyor. Şok yaşayıp hiçbir tepki vermeyen de çıkıyor ya da "Benim büyük büyük dedem de paşaymış!" diye onurlananlar da "Hiçbir şey çıkmadı!" diye hayıflananlar da var.
- Soyağacı tespitinden sonra zengin olanlar çıktı mı?
- Zengin olanlar oluyor. 12 milyonluk servet kazananı da oldu, 5 milyon kazanan da. Doğal olarak hayatları da değişiyor. Bir anda büyük maddi imkanlara sahip oluyorlar, hayallerini gerçekleştirenler de yatırım yapanlar da var. Hayallerinin ötesinde servet sahibi olunca sevinçten havalara uçuyorlar. Kısacası büyük büyük dedenizin soyağacını araştırdığınızda milyonlar kazanabiliyorsunuz. 12 milyon kazanan aile de "Biz ümidimizi kesmiştik" demişti. O miras davası 3,5 yıl sürdü. Dosyada son derece ciddi bir süreç yaşandı. Standart bir hayat yaşarken böyle bir süreci yürütmek de kolay değil. Kimileri pes edip vazgeçebiliyor. Ümitsizliğe kapılıp hayal kırıklığı yaşayanlar da var. Masrafları karşılamak için kredi ve borç alanlar bile oluyor.
Dedeleri vakıf açanlar servet sahibi olabiliyor
Avukat Murat Söylemez: "Miras hukukunda bir dedenin torunuysanız, herhangi bir şey ispat etmeden kayıtlardan miras hakkı kazanırsınız. Vakıflarda ise hisse alabilmek için kişinin vakfı kuran büyük büyük dedesinin torunu olduğunu yani vakf-ı evladî olduğunu ispatlaması gerekiyor. Dava açılıp kazanıldığında ise inanılmaz maddi imkanlara ulaşılabiliyor; 1,5-2 milyon durduk yere gelebiliyor. Dava açıp beş yıl sonunda 12 milyon kazananlar da var. Soyağacı sonucu büyük büyük dedesi kadı ya da paşa çıkan da oluyor. İnsanlar kültürel bağ kurmak ve miras için soyağacını öğrenme noktasında çok meraklı. Herkes bir soyuna baksın illa bir şeyler çıkar."
SABAH

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.