"Can Dündar'ın yaptığı casusluktur"

Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği karar çok tartışıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı eleştirmesi hukuka aykırı mı? Anayasa Mahkemesi bir vesayet kurumu mu? Can Dündar gazetecilik mi yaptı, yoksa casusluk mu? Haftanın röportajında bu soruların cevaplarını aradık....

Anayasa mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül'ün bireysel başvurusu sonrası hak ihlali olduğuna hükmetti ve tahliye yönünde görüş belirtti. Siz bir anayasa hukuku uzmanı olarak bu kararı nasıl yorumladınız?

Hukuk camiası şu anda maalesef hakları söylemiyor. Hukuk hakların toplamı demektir. Ancak biz buraya baktığımızda Anayasa Mahkemesi'nin başka bir mahkemenin çemberine girdiğini görüyoruz. Anayasa Mahkemesi iki türlü görev görür. Bir, çıkarılan kanunun usul yönünden doğru olup olmadığına bakar. İkincisi dava süreçlerindeki hak ihlallerini konu edinir. Bunun da gerekçesini resmi olarak açıklaması gerekir. Buradaki yanlışlık şu. Devletten para alan o kadar raportörünüz varken böyle bir konuda gerekçeli kararla birlikte açıklaması gerekirdi sonucu. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bu karar hukuken yerinde değildir. Anayasa Mahkemesi içeri giremez. Tutukluluk hukuken bir tedbir işlemidir, delillerin karartılması ihtimali veya şüphelilerin kaçma ihtimali olabilir. Anayasa Mahkemesi ilk kez içeri girdi. Kendini yerel mahkemenin yerine koydu. Asıl mevzu da bu, yapmış oldukları hakkaniyet dışı iş bu. Anayasa Mahkemesi'nin iç tüzüğünde kararlar başvuru sürelerine göre alınır diyor. Ancak "Eğer dava kamuoyunu yakından ilgilendirirse aciliyete göre öne alınabilir davalar" diyor. Peki, kamuoyu oluşturamamış çoban Mehmet amcanın suçu nedir mesela? Ne kadar beklemesi lazım? Can Dündar çok önemli bir şahsiyet midir ki? Ama görüyoruz ki herkes eşit, Can Dündar daha da eşittir. Bu kararla birlikte bütün mahkemeler kapatılsın o zaman. Bütün davalara Anayasa Mahkemesi baksın.

İleri demokrasilerde her devlet kurumu yine bir devlet kurumu tarafından denetlenebilir. Ancak biz Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin denetlenemediğin, sorgulanamadığını görüyoruz? Bunu neye bağlıyorsunuz?


Bakın asıl problem bu, kanunlar yapılırken atlanan bir nokta var. Anayasa Mahkemesi'ni oluşturan güç meclistir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararların denetlenmesiyle ilgili baktığınızda bir kurum yok. Anayasa Mahkemesi üyelerinin vermiş olduğu kararlarda denetlenmeleri veya bir müeyyideye bağlı olmadıklarını görüyoruz. Oysa ki Anayasa Mahkemesi üyeleri bireysel olarak sorumlu tutulmalı. Gerekirse aldıkları kararların hukuka uygun olup olmadığına göre ceza ve tazminat uygulamalarına tabi tutulmalı. Bir merci olmalı. Ama maalesef bu olmadığı için istedikleri gibi karar alabiliyorlar. 2010 yılında "411 el kaosa kalktı" dediler mesela, 411 milletvekilinin onay verdiği bir yasayı iptal etti Anayasa Mahkemesi ve sinyal verdi. Halk üstünde yani meclis üstünde hiçbir vesayet olmaması gerekirken bunun tersi oluyor.
Karar sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa Mahkemesi'nin kararını eleştirdi. Ancak bu kez de anayasaya bağlı olmamakla suçlandı. Sizce Anayasa Mahkemesi eleştirilemez mi?
Anayasa Mahkemesi eleştirilemez bir kurum değildir. Asıl soru şu: Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'ndan üstün bir kurum mudur? Anayasa Mahkemesini ben bile eleştirebiliyorsam Cumhurbaşkanımız hayli hayli eleştirir. Cumhurbaşkanı sadece "Bu kararı doğru bulmuyorum" dedi. "Bu kararı uygulamayın" mı dedi? Öyle deseydi o zaman tartışma konusu olurdu. Mesela Cumhurbaşkanımız şu anda Ahmet Necdet Sezer olsaydı, bu tepkiler o zaman da olabilir miydi? O dönemleri hatırlıyorum, Cumhurbaşkanları her konuyla ilgili görüş beyan ederlerdi. Hatta Erdoğan naif bile kalıyor. Halka bilgi vermek zorunda Cumhurbaşkanları. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'ne dair konuşamaz ise o zaman bu mahkeme Cumhurbaşkanı'ndan daha üstün olmaz mı?
Anayasa Mahkemesi derken aslında 1960 darbesi sonrasında kurulmuş bir kurumdan bahsediyoruz? Anayasa Mahkemesi bir vesayet kurumu mudur?

Aslında Anayasa Mahkemesi vesayet için kuruldu ve 1980'e kadar verdiği kararlarla hep tartışmalı oldu. 80'den sonra biraz kısıtlandı yetkisi ancak hep tartışmalı olduğu verdiği kararlar. Eğer Anayasa Mahkemesi herkese hitap edebiliyorsa mesela Cumhurbaşkanlığı gibi işte o zaman mümkündür. Ama bir taraf mahkemenin verdiği karara sevinip diğer taraf bu karardan dolayı feryat figan ediyorsa işte o zaman Anayasa Mahkemesi diye bir şeyden söz edemeyiz zaten
Can Dündar ve Erdem Gül Suriye'ye giden tırların silah taşıdığını iddia eden bir fotoğraf yayınladıkları için tutuklandılar. Bir hukuk adamı olarak bu nasıl görülüyor? Bu bir gazetecilik faaliyeti miydi? Yoksa casusluk mu?

Gazetecinin ilkeleri bellidir. Gazetecilik okumuş biri olarak söylüyorum. Gazetecilik, ihanet etmek değildir. Ülkesine, vatanına, hukuk dışına çıkıp istediğini yapabilmek değildir. Bize okulda bu öğretilmişti, herhalde Can Dündar'a da bu öğretilmiştir. Bu olay ABD'de olsa nasıl olur? Mesela hatırlayın 11 Eylül saldırılarında, bir gazeteci "Bu saldırıyı ABD kendisi yaptı" dedi ve içeri atıldı. Ama hiç kimse itiraz etmedi çünkü bu o dönem devletin milli güvenliği sayıldı. Devletin görevlileri bir karar almış. Suriye'ye yardım malzemesi gönderiliyor veya silah. Bu bizim ulusal güvenliğimiz mi? Evet. Bazıları diyor ki "Efendim ne alakası var Suriye neden milli güvenliğimiz olsun?" bunlar hala anlayamadılar, Türkiye'nin güvenliği Adriyatik'ten Çin seddine kadardır. Yani mesela Suriye'yse Libya'ysa bu aynı zamanda Türkiye'nin güvenliğidir. 1994'te Bosna Hersek'ten binlerce kişi Türkiye'ye göç ettiğinde ne oldu? Bizi ilgilendirmez diyebildiniz mi? Demek ki Türkiye'nin güvenliği Bosna'dan başlıyormuş. Gazetecilik jurnalcilik değildir. Doğruları söylemek ve milli-manevi duyguları göz ardı etmeden yapmaktır. Bunu görmezden gelemeyiz

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.