“AYM görev ve yetkilerini aşmıştır”

Anayasa Mahkemesi Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili çarpıcı bir karara imza attı. Peki o kararın gerekçesinde neler var? Karar, vatana ihanet özgürlüğü anlamına mı geliyor? Dündar ve Gül hakkında vatana ihanet suçlamalarına neden olan haberlerin içeriğinde neler var?

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün bireysel başvurularıyla ilgili çok tartışılan bir karara imza attı Anayasa Mahkemesi. "Kişi güvenliği ve özgürlüğü", "ifade özgürlüğü" ve "basın özgürlüğü" kapsamında ihlal kararı verdi. "Vatana ihanet ifade özgürlüğü kapsamında mıdır?" diye soruluyor...
Can Dündar yönetimindeki Cumhuriyet Gazetesi'ndeki haberler vatana ihanet olarak niteleniyor.. Peki Cumhuriyet Gazetesi bu nitelemelere neden olacak hangi haberleri yapmıştı? Ve savcılık iddianamesinde nasıl yer almıştı bu haberler? Bu sorulara yanıt aramadan önce Can Dündar'ın Cumhuriyet Gazetesi yolculuğuna bir göz atmak gerekiyor...
DÜNDAR NASIL CUMHURİYET'TE YAZMAYA BAŞLADI?
17-25 Aralık darbe girişiminden sadece 53 gün önce 25 Ekim 2013 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde yazmaya başladı Can Dündar. İddiaya göre Pensilvanya tarafından bir proje olarak gönderildi Cumhuriyet Gazetesi'ne.. 17 Aralık darbe girişiminden 2 hafta önce yani 3 Aralık 2013'te çok ilginç bir yazı kaleme aldı köşesinde. "Siyasette nasıl geldiysen öyle gidersin" başlıklı yazısında Pensilvanya'ya atıf yapıyordu; "Amerikan rüzgârı bu, belli mi olur; gün gelir esintiyi Pensilvanya'dan yana döndürür, Ankara'da ampülleri söndürür" diyordu Dündar... Hükümete yapılan derin komployu ele veriyordu adeta yazısında..
DÜNDAR DARBE GİRİŞİMLERİNİ NASIL BİLDİ?
Medyumları gölgede bırakacak öngörüleri 17 Aralık ile de sınırlı değildi Can Dündar'ın... 25 Aralık darbe girişiminden sadece 1 gün önce yani 24 Aralık 2013'teki tarihli yazısı "Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda" başlığını taşıyordu...
Ve o yazıda "Gülen'in karşı hamlesi, bu kez doğrudan Erdoğan'ı hedef alacak: Başbakan da ailesinin yolsuzluk iddialarıyla vurulacak" diyordu yapılacak komployu en ince ayrıntılarına kadar biliyormuş gibi.. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik kumpası bir gün önceden anlatıyordu Can Dündar.. Ve bildiklerini aleni bir şekilde köşesinden aktarmakta bir sakınca görmüyordu..
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan 473 sayfalık iddianamede yer aldı bu bilgiler..
İDDİANAMEDEKİ DÜNDAR'A YÖNELİK SUÇLAMALAR

"Can Dündar, 17 Aralık girişiminden iki hafta kadar önce ve 25 Aralık girişiminden bir gün önce Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetine yönelik gerçekleştirilecek eylem ve girişimlerden haberdardır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları, milletvekilleri, bürokratları, öğretim üyeleri ve işadamlarının telefonlarının dinlendiği, bu kişilerin aile fertleriyle birlikte takip edildiği sözde soruşturmalarla ilgili olarak kendisine FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün verdiği görevi yerine getirmektedir. Can Dündar yazıları ile kamuoyunu FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda ve örgütle işbirliği içerisinde yönlendirmeye, 17 ve 25 Aralık girişimlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır." denildi..
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ, VATANA İHANET Mİ?
17 ve 25 Aralık komplosu hedefine ulaşamadı.. Ancak o köşe yazılarının ardından daha da parladı yıldızı Can Dündar'ın... Genel Yayın Yönetmenliğine getirildi Cumhuriyet'in.. 7 Haziran seçimlerine bir hafta kala yine paralel bir yayına imza attı.. Türkiye'nin Bayırbucak Türkmenlerine yaptığı insani yardımı çarpıtıyordu o yayın. "İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar." başlığıyla verilen haber Türkiye'yi uluslararası arenada zor duruma düşürebilecek tüm unsurları içeriyordu. Savcılık iddianamesinde haberle ilgili "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, sahte ihbar ve delillerle teröre yardım eden ülke konumuna sokarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını sağlamak" amacına yardım etmek için temin ettiği ve devlet sırrını ifşa maksadıyla yayınladığı anlaşılmıştır" denildi.
DÜNDAR'IN VİLLA SATIŞINDAKİ ÇARPICI DETAY
Ve o manşetin ardından gelişen çok çarpıcı bir olayı ortaya çıkardı Sabah Gazetesi... Can Dündar'ın iki yıldır alıcı bulamadığı Ankara'daki lüks villası Türkiye'yi zor duruma düşürecek o haberin hemen ardından aniden satılmıştı. Satın alan ise MİT TIR'larını durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatının ortağıydı.. Dündar bu şüpheli emlak satışına tatmin edici bir açıklama getiremedi..
Peki iddianamede ve ortada böyle keskin ve araştırılması gereken hususlar varken Anayasa Mahkemesi'nin kararını nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Avukat Cüneyt Toraman: Bu karar kesinlikle siyasi bir karardır. Paralel davaların içini boşaltmak amacındadır. AYM görev ve yetkilerini aşmıştır.
Avukat Cavit Tatlı: Mahkemenin verdiği kararın üzerine, AYM'nin temyiz mahkemesi gibi kalkıp da yerinde denetim yaparak karar verme yetkisi yoktur. Dolayısıyla yetkisini aşmıştır. AYM'ler adaleti sağlamak için var. Ancak verdikleri kararlar ile adaletsizliğe neden oluyorlar.
Hukukçular Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepkili. Peki Anayasa Mahkemesi neden böyle bir gerekçeyle bu karar aldı? Kararın perde arkasında ne var? Yerel mahkeme Can Dündar ve Erdem Gül'ü suçlu bulursa ne olacak? Bu soruların cevabını zaman gösterecek..

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.