Demirtaş teröristlere yine sahip çıktı!
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde bir binanın bodrum katında bulunduğu söylenen kişilerin iim listesinin ellerinde olduğunu belirterek, "O nedenle infaz etmeyi düşünenler varsa, çok büyük bir suç işliyorlar. Bu suçtan kurtulamayacaklarını tekrar etmek istiyorum. Sivil heyetin ambulanslarla oraya gitmesine izin vermelisiniz. Göz göre göre bu vahşete izin vermeyeceğimizi bilmeniz lazım. Bu doğrultuda tüm ulusal ve uluslararası mekanizmaları kullanacağız" dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 06.02.2016
- Güncelleme Tarihi: 19:19 | 06.02.2016
"BODRUMDAKİLER AMBULANSA ULAŞMAK İSTİYOR'
Demirtaş, bodrum katındakilerin sayılarını tam bilemediklerini belirterek, "Bir sokak çembere alınmış, giriş ve çıkışlara izin verilmiyor. Açlık, kan kaybı veya susuzluktan ölmeleri bekleniyor" dedi. Hükümetin bu olayı bir başarı öyküsü olarak verdiğini, yandaş medyanın da zafer öyküsü gibi işlediğini kaydeden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz vahşet bodrumunda yaşanan ve sonrasında ortaya çıkacak olan sonuçların siyaseten geri dönülmez kırılmalara yol açacağı için çağrıda bulunuyoruz. Sağ insanlar var, sayıları 30, 35, 40 tam bilmiyoruz, fakat sağlar. O insanları öldürmeyi kafanıza koyduysanız bu infazdır, katliamdır. Tüm dünya biliyor. Bu insanları artık öldüremezsiniz, bu net. Çünkü çıkmak, ambulansa ulaşmak istiyorlar. Sonrasında hukuki bir işlem gerekiyorsa yaparsınız. Yok efendim, 'HDP kaçırmaya çalışıyormuş.' Nereye kaçırıyoruz. Tüm kent, mahalle abluka altında. Bu insani ve vicdani girişimlerimizi itibarsızlaştırmak için 'PKK üst düzeyleri varmış. Onları kurtarmaya çalışıyorlar' diyerek girişimlerimizi boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Oradaki insanlar sadece dışarı çıktıklarında taranmayacaklarının garantisini almak istiyor. Hükümet bunun garantisini vermiyor. Tankla topla çıkanı ateş altına alıyor. Cizre'den gelen haberler iç açıcı değil. Nöbetçi market, eczane ve fırınların da kapatıldığı söyleniyor. Tümüyle bir karartma, abluka durumu söz konusu. Niyetleri nedir bilmiyoruz."
"ULUSAL VE ULUSLARARASI MEKANİZMALARI KULLANACAĞIZ"
Şırnak Valisi'ne seslendiğini ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "O insanların sağ olduğuna dair kanıtlarımız, TV bağlantı kayıtlarımız var. İsim listesi var. O nedenle infaz etmeyi düşünenler varsa, çok büyük bir suç işliyorlar. Bu suçtan kurtulamayacaklarını tekrar etmek istiyorum. Sivil heyetin ambulanslarla oraya gitmesine izin vermelisiniz. Göz göre göre bu vahşete izin vermeyeceğimizi bilmeniz lazım. Bu doğrultuda tüm ulusal ve uluslararası mekanizmaları kullanacağız. Vicdanı ve hukuki ahlakı tükenmiş bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Saray, Ergenekon ve ordu uzlaşması ile 7 Haziran'da bir darbe yapıldı. Hükümet de inisiyatif dışı kaldı. Hükümet de parlamento da bu işin içindedir. Şimdi bu koalisyon ittifak gücü her yerde kapsamlı bir katliam operasyonu ve kirli bir savaş yapıyor. Ne uğruna. Yeni bir saray iktidarı etrafında yeni bir gelecek, yeni bir kirli ortaklık uğruna yapıyor. Bunların hepsinin toplum tarafından iyi görülmesi lazım. Yürütülen katliamların esas nedeni budur. Sarayın iktidarını güçlendirmek için. Bugüne kadar derin devlet de bir anlaşma yaptı. Ergenekoncularla ulusalcılarla bir ortaklaşma, ittifak kuruldu. Buna bazı ırkçı Türk milliyetçileri de destek verdi. Böyle bir koalisyonla şimdi sahada da kendi özel operasyon güçlerini görevlendirmişlerdir. Başbakan ve hükümeti de bu suçları örtmek için görevlendirildi. Onlara da darbe yapılmış. 'Evet' diyip boyun bükmüş durumdalar. Her gün ağır bir faturaya gittiğimizi an be an görüyoruz. Başbakan'ın dün burada ifade ettiği, 'Daha çok insan ölecek, daha ağır askeri operasyonlar yapacağız' şeklindeydi. Daha çok asker, daha çok Kürt genci, daha çok PKK'lı yaşamını yitirecek anlamına geliyor. Bu ürkütücü bir durum. Ortada bir çözüm süreci yok. Çok hazin bir durum. Eğer siz askeri operasyonları daha fazla arttırmaya karar vermişseniz bu güne kadar olduğu gibi bundan sonraki tüm ölümlerin de sorumlususunuz. Daha çok insan öldürerek, buna sebebiyet vererek, sorunu çözeceğinize inanıyorsanız, 90'lardaki hükümetler gibi tüm kan ve can pazarının sorumlusu olarak kalacaksınız. Bu zorbalığı durdurmanın en etkili yolu halk gücüdür. Demokratik eylemlerle sesimizi yükseltmeliyiz. Her akşam saat 19.00'daki zulme karşı ses ver eylemleri büyüyerek devam etmeli. Büyük bir barış çığlığıyla kimsenin canına, malına zarar vermeden, örgütlü disiplinli bir şekilde bu eylemi büyütmelisiniz. Bu barış sesi büyürse bizim bu katliamları durdurma siyasetimiz güç kazanacaktır."
DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek de Cizre'deki sorunu çözmek istediklerini belirterek, "Orada hayatını kaybeden her insanın, göz göre göre ölümleri gerçekleşirse, ki önceki gün 9 kişi, sonra bir kişi hayatın kaybetti, bu böyle devam ederse, Kürt halkının hafızasından hiçbir zaman silinmeyecek. Bu şekilde Davutoğlu'nun dün bahsettiği birleştirici ruh oluşmaz" dedi.
DHA