Süreç değil demokratikleşme

2011 ve 2014 yıllarındaki AK Parti hükümetleri programlarına özel bir başlık altında giren Kürt sorununa çözüm arayışları, yeni programda "Demokratikleşme ve yeni anayasa" başlığı altında yer aldı. Çözüm iradesinin devam edeceği konusunda kararlılık vurgusu yapıldı. Hükümetin önceliği haline gelen kamu düzeninin sağlanması da programa girdi.

Hükümet programında, 7 Haziran'dan sonra "buzdolabına kaldırıldığı" belirtilen çözüm sürecinde yeni dönemin nasıl şekilleneceğine ilişkin ipuçları yer aldı. 2011'de Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında kurulan AK Parti Hükümeti programına, "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi", Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan 62'inci Hükümet programına ise "Toplumsal bütünleşme ve çözüm süreci" başlığı altında giren Kürt sorunu ve PKK'ya karşı çözüm arayışları bu defa genel bir başlık altında değerlendirildi. Sürece "demokratikleşme ve yeni anayasa" başlığı altında yer verildi, "çözüm süreci" ifadesi yerine ise "çözüm iradesi" ifadesi kullanıldı.
Hükümetin hem terörle mücadeleyi hem de demokratikleşme ve çözüm iradesini sürdürmekte kararlı olduğu belirtilen hükümet programında "silahların tamamen gündemden çıktığı bir noktaya ulaşmak için tüm tedbirlerin alınacağı" belirtildi.
"Süreci sabote etmeye, akamete uğratmaya çalışan terör örgütü; kamu düzenini bozmaya çalışarak silahlı çatışmaya geri dönmüştür. Özellikle doğu ve güneydoğuda yaşayan insanlarımıza yönelik her türlü baskı, şiddet ve illegaliteye başvuran örgüt, Türkiye'yi terk etmemiş, silah bırakmaya direnç göstermiştir."
Kamu düzeni vurgusu
Kobani eylemlerinden sonra sık sık kullanılmaya başlanan ve hükümetin sürecin devam ettirilmesi için olmazsa olmaz şartı haline gelen "kamu düzeni" vurgusu hükümet programına da girdi.
"64. Hükümet olarak da hukuk içinde yürüttüğümüz terörle mücadelede vatandaşın mağduriyet yaşamamasını, aksine vatandaşların temel haklarını garanti altına alacak bir kamu düzeninin tesis edilmesini amaçlamaktayız. Akan kan duruncaya ve kamu düzeni tesis edilinceye kadar da çözüm irademizi korumaya devam edeceğiz. Demokratikleşme konusunda atacağımız adımlarda muhatabımız tüm milletimiz olmaya devam edecektir."
Hükümet programında yer verilen kamu düzeni vurgusu kadar "muhatabımız tüm milletimiz" vurgusu da sürecin geleceği açısından önemli bir ipucu niteliği taşıyor.
"Önümüzdeki dönemde demokratikleşme çabalarımızı sürdürürken, tüm meşru toplumsal kesimleri muhatap alan bir anlayış içinde hareket edecek, hiçbir kesimin tek tipçi bir anlayışı vatandaşlarımıza dayatmasına izin vermeyeceğiz."

2007: Ortak aidiyet duygusunu güçlendirmek

Kürt sorununa çözüm arayışlarının dile getirildiği ilk AK Parti Hükümeti 2007 yılında kurulan 60'ıncı Hükümetti. Konu hükümet programına "Kürt sorunu" adı altında değil ama terör sorununa çözüm başlığıyla girmişti.
"Ülkemiz son otuz yıldır bölücü terör belasıyla karşı karşıyadır. Bu süreçte, sosyal ve ekonomik sorunlar ile kültürel hassasiyetler sürekli istismar edilmiş ve ülkemiz ağır bedeller ödemiştir. AK Parti iktidarı, Türkiye'nin milli güvenliğini geniş bir açıdan ele almış, güvenliğin askeri, diplomatik, ekonomik, kültürel ve toplumsal boyutlarını bir bütün içinde değerlendirerek iç ve dış güvenliğimizin sağlanmasında büyük bir kararlılık göstermiştir. Bütün vatandaşlarımızın ortak aidiyet duygusunu güçlendirmek ve terörün kaynaklarını kurutmak amacıyla etkin ve kapsamlı politikalar uygulanmıştır. Türkiye'nin her bir köşesinde sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak, hiçbir bölgemizin geride kalmamasını sağlamak amacıyla çalışmalarımız yoğunlaşarak devam edecektir."
2011: Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi
61'inci Hükümet'in kurulduğu 2011 yılına gelindiğinde Kürt sorununda daha önce atılmayan önemli adımlar atılmıştı. 2009 yılında Kandil ve Mahmur kamplarından bazı PKK'lılar Türkiye'ye girmiş ancak beklenen sonuç alınamamış, bunların bazıları tutuklanmış bazıları Kuzey Irak'a geri dönmüştü. Ancak Beşir Atalay'ın koordinasyonunda başlayan "Demokratik açılım" süreci ile o dönem çok dile getirildiği gibi "cin şişeden çıkmış", Kürt sorununa ve PKK'ya karşı çözüm arayışları Türkiye gündeminin önemli maddeleri arasına girmişti.
Bu koşullar altında hazırlanan 61'inci Hükümet programında "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" adını alan süreç tarif edildi.
"'Milli Birlik ve Kardeşlik Projemiz'in hedefi, Türkiye'nin neresinde yaşarsa yaşasın, herkesin ama herkesin kendisini bu ülkenin eşit ve hür vatandaşı olarak hissetmesini sağlamaktır. Kürt meselesinin çözümü için önceki dönemlerimizde ileri adımlar attık. Olağanüstü halin kaldırılmasından, Kürtçe'nin serbestçe kullanımına ve öğrenimine, ekonomik kalkınmadan sosyal ve kültürel alandaki reformlara kadar çok geniş bir alanda tarihi reformlar gerçekleştirdik. Kardeşliğimizi daha da pekiştirecek bu reformlara kararlı bir şekilde devam edeceğiz."
2014: Toplumsal bütünleşme ve çözüm süreci
2014 yılında Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığında kurulan 62'inci Hükümet'e gelindiğinde ise geride çok sıkıntılı aşamalardan geçmiş, çok tartışılmış, yaşanan krizler nedeniyle zaman zaman askıya alınıp yeniden başlanmış bir süreç vardı. Üstelik 2013 yılından bu yana bambaşka bir yöntemle yola devam ediliyor, BDP-HDP milletvekilleri oluşturdukları heyet ile İmralı'da Abdullah Öcalan ile, Kandil'de PKK yöneticileri ile Ankara'da ise hükümet ve devlet yetkilileri ile görüşüyordu. Sürecin garantisi olarak tanımlanan çerçeve yasanın da çıkarılmasıyla artık görüşmeler demokratik reformlardan çok örgütün silah bırakması ve eve dönüşlerin düzenlenmesine kilitlenmişti.
62'inci Hükümet programında Hükümet artık "çözüm süreci" olarak anılan sürece ilişkin kararlılık vurgusu yaptı.
"Çözüm sürecini daha güçlü bir şekilde sürdürmek için ilgili tüm kurumları etkili bir şekilde koordine etmeye, çözümün ivedilikle sağlanması için gerekli duyulan yeni yöntemleri devreye sokmaya ve en önemlisi toplumun her kesiminin bu sürece sahip çıkmaları için gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Çözüm süreci ile makbul vatandaşlık kurgusunu bozup eşit vatandaşlık ve ortak aidiyet anlayışını hayata geçirmeyi hedefledik. 62'inci Hükümet olarak bizler, Türkiye'nin kaderini değiştirecek bu Kardeşlik Projesi'ne dört elle sarılmaya devam edeceğiz."
Kaynak: Al Jazeera

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.