Yeni Türkiye'nin yeni SGK’sı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "SSK hastanelerinde yaşanan geçmiş acıları" bilirim sözleri, artık tarih olan o utanç manzaralarını hatırlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki akşam A Haber'de, o dönem SSK'da genel müdürlük yapan bugünün CHP lideri Kılıçadaroğlu'na yönelik "SSK hastanelerinde geçmişte yaşanan acıları bilirim" sözleri, geçmişte SSK hastanelerinde yaşanan sağlık skandallarını ve kararan hayatları bir kez daha gündeme getirdi.
ÇÜRÜK SİSTEMİN SİMGESİ OLDU

Cumhurbaşkanı'nın dile getirdiği acıları en derinden yaşayanlardan biri, 2.5 yaşındayken yanlış iğne sonucu kolunu kaybeden Lüleburgazlı Ayşen Başaran. Ayşen'in dramı 1995'te başladı. Soğuk algınlığı yüzünden götürüldüğü Lüleburgaz SSK Hastanesi'nde yapılan yanlış iğne sonucu kangren olan kolunu kaybetti. 5 günde 7 cerrahi operasyon geçirdi. Çocukluğu hastanelerde ve adliyelerde geçti. O dönemki çürük sağlık sisteminin sembolü oldu. Halen ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nde İktisat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi olan 22 yaşındaki Ayşen hislerini, "Sanki ben hep böyle doğmuşum gibi geldi. Bu hatayı yapmasalardı nasıl bir hayatım olurdu bilmiyorum" diye dile getiriyor.

'AK PARTİ DÜZELTTİ'

Kızlarının başına gelenlerin ardından dünyaları kararan Başaran ailesi ise yıllarca psikolojik destek gördü. Bir fabrikada işçi olarak çalışan baba Hüseyin Başaran, kızının o günlerde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Üzülünce bile bize belli etmiyor, odasına çekilip bunu kendisi yaşıyor. Ruh halini en iyi çizdiği resimlerden anlayabiliyoruz. Önceden gökyüzünü siyaha boyardı. SSK'nın para cezasına çarptırılmasından sonra gökyüzünü mavi boyamaya başladı. Bizi o yıllarda hastanelerde insan yerine bile koymadılar. 'Kim gelirse gelsin sağlık sistemi düzelmez' diyordum. Ama AK Parti hükümeti geldikten sonra sağlıkta birçok şey düzeldi." CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun o dönem SSK Genel Müdürü olduğunu da hatırlatan baba Başaran, "Kılıçdaroğlu bizi arayıp bir geçmiş olsun demedi. Hastaneler çileydi. Küçük kızıma protez takılacak. SSK'nın verdiği protez ağır, mekanik. Sanki misina ile bağlı gibi. Misina gerilince Ayşen'in parmakları açılıyordu. Almanya'dan bir hayırsever para topladı da 700 gramlık yeni elektronik protez takılabilmişti" dedi. İnsanların kollarını, hayatlarını kaybettiği o hastanelerde artık çok farklı görüntüler var. Bir zamanlar sabah 04.00'te hastane önünde kuyruğa giren ve çile çeken hastalar şimdi özel hastanelerle yarışan kamu hastanelerinde doktoruna muayene olabiliyor.
İŞTE RAKAMLAR...

Beyoğlu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uz. Dr. Güven Bektemür de Türkiye'nin sağlık sisteminde "devrim" yaptığına işaret ederek şöyle konuştu: "Artık dünya standartlarında, hatta bazı noktalarda bu standartların da üzerinde bir sağlık hizmeti veriyoruz. Acil servisimiz bin 200 metrekareden 3 bin metrekareye çıkarıldı. 7 yataklı yoğun bakım şimdi 53 yatağa çıktı. Önümüzdeki hafta 18 yataklı yoğun bakımı da devreye sokuyoruz. Çocuk hematoloji kliniğimiz yenilendi. 11 yataklı çocuk onkoloji bölümümüz açıldı. Onkoloji ilaçları eczanemizden temin ediliyor. Polikliniklerde MHRS sistemiyle randevu alınıyor. Günde 7 bine yakın hastaya bakılıyor. Hastalara hekim seçme olanağı da tanındı."
DÖNÜŞÜMÜN CANLI TANIĞI

Bir dönem skandallarıyla ünlü İstanbul Okmeydanı Hastanesi'nde vatandaşların muayene olmak ve ilaç yazdırmak için akşamdan sıraya girdiğini, battaniyelerle hastane önünde yattığını anlatan Dr. Muhittin Özkan, 1981'den beri görev yaptığı hastanede yaşanan dönüşümün canlı tanığı. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aile doktorluğunu da yapan ve Kasımpaşa'da oturan Okmeydanı Hastanesi Başhekim Yardımcısı Özkan, "İlaç yazdırmak için kuyruklarda 10 saat bekleyen hastalar oluyordu. Sıra geldiğinde ise 'İstediğiniz ilaç yok' denilerek hasta başka hastaneye sevk ediliyordu. Vatandaş bir ilaç almak için 3- 4 kuyruğa giriyordu. Artık hastanede T.C. kimlik numarasıyla tüm işlemler için randevu alınabiliyor" diyor.
RÜYASINDA ARABA SÜRÜYOR

SSK'da hayatı kararanlardan biri de apandisit ameliyatı olmak için 1993'te SSK Okmeydanı Hastanesi'ndxe giden Ferhat Koç. Ferhat'ın sol kolu 19 yaşındayken, yapılan yanlış müdahale sonucu kangren olmuştu. Nöbetçi damar cerrahisinin bulunmaması nedeniyle başka bir hastaneye sevk edilen Ferhat burada 7 kez ameliyat geçirdi. Kangren olan sol kol, önce dirsek altından sonra da omuz hizasından kesildi. Yaşadığı olaydan sonra Ferhat, beden ve ruh sağlığını yitirdi. Garsonlukla geçimini sağlayan Ferhat Koç, mesleğini bile yapamaz hale geldi. SSK aleyhine açtığı dava sonucu 19 bin 400 lira tazminata hak kazanan Ferhat, isyanını "İhmal beni bu hale getirdi. Ehliyetim vardı. O da iptal oldu. Otomobil sürmeyi çok özledim. Şimdi sadece rüyamda sürebiliyorum" diye dile getiriyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.