Paralelin yeni oyunu da tutmadı

''Paralel yapı"ya yönelik soruşturmada tutuklanan ve yetkisi olmadığı halde dönemin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer'in tahliyesine karar verdiği Hidayet Karaca, avukatı aracılığıyla, tahliye müzekkeresinin iade kararının kaldırılarak tahliye işleminin yapılmasını istedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ''paralele yapının", ''Tahşiye grubuna yönelik kumpas'' soruşturmasında tutuklanan ve yetkisi olmadığı 25 Nisan'da dönemin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer'in tahliyesine karar verdiği Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, avukatı aracılığıyla Silivri 2. İnfaz Hakimliği'ne başvurdu.
Karaca, dilekçesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz ve İlamat Bürosu'nun, tahliye müzekkerelerinin infaz edilmeden iadesine ilişkin verdiği kararın kaldırılarak tahliyesini talep etti.
Silivri 2. İnfaz Hakimliği de talebi kabul ederek esas numarası ile kaydetti, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na görüşünü sordu.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasında, I·nfaz Hakimligˆi Kanunu"nun "I·nfaz Hakimligˆine S¸ikayet ve Usulu¨" bas¸lıgˆını tas¸ıyan 5/1 maddesinde, "Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hu¨ku¨mlu¨ ve tutuklular hakkında yapılan is¸lemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, tu¨zu¨k ve yo¨netmelik hu¨ku¨mleri ile genelgelere aykırı oldugˆu gerekc¸esiyle bu is¸lem veya faaliyetlerin o¨gˆrenildigˆi tarihten itibaren 15 gu¨n, her halde yapıldıgˆı tarihten itibaren 30 gu¨n ic¸inde s¸ikayet yoluyla infaz hakimligˆine bas¸vurulabilir" s¸eklinde düzenlemeye yer verildiğini anımsatıldı.
Mütalaada, aynı kanunun 6. maddesinde ise "S¸ikayet bas¸vurusu, 5. maddede yazılı su¨resinin gec¸mesinden sonra veya infaz hakimligˆinin go¨rev ve yetki alanı dıs¸ında kalan bir is¸lem veya faaliyete kars¸ı ya da bas¸vuru hakkı olmayan kimselerce yapılmıs¸sa infaz hakimi, bas¸vuruyu esasa girmeden reddeder, s¸ikayet bas¸vurusu bas¸ka bir yargı mercinin go¨revi ic¸erisinde ise o merciye go¨nderilir" hu¨kmu¨nu¨ ic¸erdiği kaydedildi.
- ''Yetkisi ve görevi yok''
Mevcut yasal du¨zenlemeler kars¸ısında, infaz hakimliklerinin, cezaevi idaresinin mahpuslara yo¨nelik olan "is¸lem ve faaliyetlerine" kars¸ı yapılan s¸ikayet bas¸vuruları yo¨nu¨nden inceleme yapmaya ve karar vermeye yetkili oldugˆu anımsatılan mütalaada, 5275 Sayılı Yasanın 16/3 maddesindeki istisnai durum haric¸ cumhuriyet bas¸savcılıklarının mahpusları ilgilendiren is¸lemleri ile ilgili s¸ikayetin yargı merci olmaması nedeniyle yapılan bas¸vuruda, yetki ve go¨revinin mevcut olmadıgˆının açık olduğu vurgulandı.
Ayrıca tutuklu Hidayet Karaca'nın barındırıldıgˆı infaz kurumuna tahliyesi yo¨nu¨nde herhangi bir kararın, UYAP sistemi u¨zerinden e-imzalı olarak veya ıslak imzalı olarak yahut faks yoluyla intikalinin so¨z konusu olmadığı dile getirilen mütalaada, bu nedenlerle anılan cezaevi idaresi tarafından adı gec¸en tutuklu ile ilgili s¸ikayet bas¸vurusuna konu olus¸turabilecek herhangi bir is¸lemin de so¨z konusu olmadıgˆı belirtildi.
Karaca'nın avukatının bas¸vuru dilekc¸esinde belirttigˆi tahliye kararının "yok hu¨kmu¨nde" oldugˆuna ve Karaca'nın tutuklulugˆunun devam ettigˆine dair kararın I·stanbul Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆı'nca Bakırko¨y Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆı'na go¨nderildigˆi hatırlatılan mütalaada şu görüşe yer verildi:
''İcrası mu¨mku¨n bir tahliye kararı mevcut olmaması, infaz hakimligˆinin talep konusu hakkında karar verme yetki ve go¨revinin bulunmaması, I·nfaz Hakimligˆi Yasası'nın 6/1 maddesi geregˆince esasa dahi kaydedilmeden talebin reddine karar verilmesi gerekirken esasa kaydedilerek cumhuriyet bas¸savcılıgˆımızdan go¨ru¨s¸ sorulması" nedenleriyle bas¸vurunun go¨rev yo¨nu¨nden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.''
Söz konusu mütalaa, Silivri 2. İnfaz Hakimliği'ne gönderildi.
- Süreç
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 22 Temmuz 2014'ten beri sürdürülen "casusluk, yasa dışı dinleme, 25 Aralık kumpası, Selam Tevhid'de kumpas, Tahşiye grubuna yönelik kumpas ve emniyetteki paralel yapı'' soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan, aralarında eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Yakup Saygılı, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Erol Demirhan, Serdar Bayraktutan ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da bulunduğu şüphelilerin avukatları ile Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında tutuklanan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in avukatı, İstanbul Adliyesi'nde görevli 10 sulh ceza hakiminin reddi ile tutuklu şüphelilerin tahliyesini içeren dilekçeleri, 20 Nisan'da yetkisi olmadığı halde İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunmuştu.
Bu itirazlara bakma yetkisi olmamasına rağmen talepleri kabul ederek harekete geçen İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik, 21 Nisan'da soruşturmaları yürüten savcılardan soruşturma dosyalarını istemiş, sulh ceza hakimlerinden de ret taleplerine ilişkin savunma istemişti.
- Savcılar ve hakimlerden ret
"Paralel yapı"ya ilişkin soruşturmaları yürüten savcılar ise İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu konuda yetkili olmadığını ifade ederek, soruşturma dosyalarını göndermemiş ve konuyla ilgili Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün yazısını hakim Özçelik'e göndermişti.
Reddi istenen sulh ceza hakimleri de İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik'e cevaben, yetkisinin olmadığınını belirterek reddi hakim taleplerini içeren dilekçeleri istemiş ancak Özçelik, bu dilekçeleri göndermemişti.
Bunun üzerine hakim Özçelik, İstanbul Adliyesi'nde görevli bulunan tüm sulh ceza hakimlerin reddine karar vermiş, tahliye dilekçelerini ise İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Dönemin İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer de ''paralel yapı'' soruşturmalarında tutuklu şüphelilerin yetkisi olmadığı halde tahliyesine karar vermişti. Bu kararların ardından, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği de İstanbul 29. ve 32. asliye ceza mahkemelerinin aldığı kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararların "yok hükmünde" olduğuna karar vermişti. Hakimlik ayrıca tutuklu şüphelilerin, tahliye taleplerini reddetmiş ve bu hallerinin devamına hükmetmişti.
Tutukluların avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz ve İlamat Bürosu Nöbetçi Savcısı Orhan Güldiker'e, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "yetkisi olmadığı halde" tahliye kararı vermesinin ardından hazırlanan müzekkereleri işleme koyması için başvurmuştu. Savcı Güldiker de İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye müzekkerelerini mahkemesine iade etmişti.

HSYK da İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer hakkında inceleme başlatarak hakimleri açığa almıştı. Eski hakimler Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nce "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' ve ''silahlı örgüt üyesi olmak'' suçundan tutuklanmıştı.

AA

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.