Flaş iddiaya birinci ağızdan yanıt

Başbakan Davutoğlu, Babacan'ın istifa edeceği iddiasına yanıt verdi..

Başbakan Ahmet Davutoğlu A Haber ve Atv ortak canlı yayınında önemli açıklamalar yaptı. Son günlerde Türkiye'nin bir numaralı gündemi olan 'silah bırakma' açıklamasından sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yapmış olduğu açıklamalara sert eleştiride bulundu. Davutoğlu, "Sayın Bahçeli hayal dünyasında yaşıyor. Bahçeli silahlar devam etsin mi istiyor?" dedi.
HDP DE MHP DE BU TOPRAĞIN ÇOCUĞU
Bunları şimdiden zikretmek doğru değil. Biz bu konuda önemli olan Türkiye'de şiddetin, terörün, baskının sona erdiği ve her şeyin rahatlıkla konuşabileceği bir ortamın olması. Seçimlere giriyoruz. İstiyoruz ki bahar şenliği gibi seçime gitmek. Halka da kendimizi anlatalım. Bundan herkes kazanır. Seçime giderken bu noktaya gelinmiş olması başlı başına büyük bir kazanç. Ben yine ısrarla söylüyorum. Şuanda Ortadoğu'da en hayırlı haber budur. Yarın bazı demeçlerle açıklamalarla eylemlerle çözüm sürecini provoke edebilirsiniz. Ben herkese çağrıda bulunmak istiyorum. HDP hemen açıklamasının ardından Demirtaş'ın açıklamaları ile içi boşaltılmaya çalışıldı açıklamaların. Sahiplenin bunu korkmayın. Aksine kredi kazanacaksınız. MHP hemen vatanı bölüyoruz gibi bir iddia. Kim nereyi bölüyor? Yıllardır bu iddiayı sürdürüyorsunuz. Hep Türkiye daha fazla birleşiyor. Ben İç Anadolu'yu milli birlik konusunda herkesin dilini iyi okuyorum. Kimse artık şehit cenazesi görmek istemiyor. Biz bu toprakların çocuklarıyız. İç Güvenlik Paketi'nde çok güzel işbirliği yaptılar. Demek ki istediklerinde yapabiliyorlar. MHP ile HDP'nin yan yana olması güzel ama sanki arada görünmez bir duvar varmış gibi oturmak da olmuyor. Konuşun, tartışın. Bu 10 maddeyi sanki Türkiye'nin bölünme deklarasyonu gibi gösteriliyor. Aksine biz yüzyıllık yaraları sararak geliyoruz. Benim gönlümdeki Türkiye'de MHP gitsin Hakkari'de, Diyarbakır'da miting yapabilsin. Hem bunu yapamayacak konjonktürdesin. Zihnen zaten Türkiye'yi sizler bölmüşsünüz. Ben mitingleri Hakkari'den başlamak istiyorum. Ta ki herkes bilsin ki biz bu toprakların her yerine aşığız, her yerinde konuşuruz. Sonu bedeli ne olursa olsun bu toprağı ayrı görmeyiz.
Bu metinde zikredilen hususlar herkesin konuşabileceği tartışabileceği hususlar. Mermiler Molotoflar yerine bunlar konuşulsun. Türkiye'nin geleceği parlak.
Çözüm süreci konusunda bu süreci ele alırız bir sonuca varırız. Bu heyet silahları bırakmayı da takip edecek heyet. Akil insanlar heyeti bu süreci de takip edecek. Her şeyin başlangıcı silahların bırakılması olacak.
HASTA MAHKUMLAR
Bu insani bir konudur doğru. Biz bunu daha önce de yaptığımız düzenlemelerle buna imkan sağlamıştık. Buna olumlu bakıyoruz insani bir konudur. Bunu daha önce de 1 Ekim'de Sayın Demirtaş ile görüştüğümüzde de söylemiştim. Türkiye hukuk devleti bunun Adli Tıp'tan gelmesi lazım. Bununla ilgili gerekli adımlar atılmalıdır. Benim burada rakam vermem kaç kişinin olacağına ilişkin bir rakam vermem doğru değildir. Bu ağır hasta tabirinin içini dolduracak olan doktorlarımızdır.

ÖCALAN İÇİN İYİLEŞTİRME

Şu anda Türkiye'deki hapishanelerin çoğunda iyileştirmeler yapıldı. Dolayısıyla burada ciddi problem olduğu zaten söz konusu değil. Türkiye'deki diğer mahkumların istifade ettiği şartlardan kendisi de istifade edebiliyor. Sayın Bahçeli hayal dünyasında yaşıyor. Olumlu adımlar atıldı ya bunu meşru kılacak ifadelerle bunu durdurmak. Onun için çağrıda bulunuyorum. Bu süreci sahiplenirseniz oy aldığınız kesimler size tepki göstermeyecek. Bunu engeller veya sabote ederseniz vebali sizin üzerinizde kalır. Biz bir tek annenin gözyaşına yaş dökülmesin diye uğraşıyoruz. Şu açıklamada Öcalan'ın serbest kalacağına ilişkin tek bir kelime var mı? Bahçeli silahlar devam etsin mi istiyor? Artık biraz basiret akıl izan diyebilmeliyiz. Bu anlamda Sayın Türkeş'in verdiği örnekleri de düşünsün Sayın Bahçeli.
ÇÖZÜM SÜRECİ KAYBETTİRMEZ, KAZANDIRIR
Kılıçdaroğlu da CHP'den olumlu mesajlar geldi ama daha ciddi sahiplenmesi lazım. Bu parti sadece AK Parti'nin meselesi değil milletin meselesi. 20-30 Sene önce biz gençken. Muhtemelen Diyarbakır'da da İzmir'de de bebekler doğdu. Birileri o bebekleri büyüdükçe dağlarda karşıt taraflar haline getirdiler. Kaybolan can bizim canımızdır. Artık buna bir son verme zamanıdır. Eminim eğer Sayın Bahçeli, Kılıçdaroğlu, Demirtaş halka giderse görecekler ki çözüm süreci onlara kazandırır kaybettirmez
PKK, SİLAHLARI NE ZAMAN BIRAKACAK, AÇIKLAMALARI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
O gün yapılan açıklama metin olarak yapılan bir açıklamadır ve son derece açıktır. Silah bırakma iradesi bırakma çağrısı ve bunun tarihi bir adım olduğu vurgusu var daha sonra da 10 madde içinde tartışmalar yapılabileceği hususudur. Bu açıklamaların özünü teşkil eden hususa dikkat çekmek isterim. Bu silah bırakma çağrısıdır. Öyle olmamış olsa Çözüm Süreci'nde atılan bu adımların içeriği muhtevası boşaltılmış olur.
BU 10 MADDENİN ÖN ŞART OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
HDP bu açıklamayı yaptıktan sonra tahrik edici yorumlar getiriyor, MHP de bu açıklamanın içini boşaltmak için 10 maddeye dikkat çekiyor. Ne var bu maddelerde kamu düzeni var, özgürlüklerin korunması var, çözüm sürecinin kalkınma boyutu var. Tartışılması abes teşkil edecek hiç bir husus yok. Şuna dikkat çekmek istiyorum. Çözüm süreci şu anda bizim açımızdan sistematik bir süreçtir. Ta Cumhurbaşkanımızın 2005'te Diyarbakır'da yaptığı konuşmada başlayan bir süreçtir. O günden bu yana 15 günde aralıklı toplanıyoruz. Bu metin bizim önümüze geldiğinde üzerinde tek tek dikkatlice durduk. Bu 10 madde ön şart gibi gösterilen silah bırakma çağrısı esas olarak 10 maddeden önce zikredilmektedir. Bu maddelerin tartışılmasında bizi rahatsız eden bir husus var mı hayır.
YENİ EYLEM PLANI AÇIKLAYACAĞIM
Ben 8 Mart'ta Mardin'de yeni eylem planı açıklayacağım. Bütün bu kavramlar bizim de Türkiye'nin geleceği ile ilgili süreçleri benimseyen herkesin kararıdır. Kim neyi konuşmak istiyorsa özgürce konuşabilir tartışabilir. Yeter ki şiddet olmasın. Silahlar hemen bırakılmalı. 2013 Nevruz'una geri dönmemeliyiz. O süreç içinde 2 ay içinde çekilme takvimi açıklanmış Mayıs ayında daçekilmeye başlanmıştı. Gezi olayları ile geri vitese attılar ve süreci durduracak adımlar attılar. Onlar attı ama biz atmadık.
35 YILDA GELDİĞİMİZ EN ÖNEMLİ NOKTA
Sonra 17-25 Aralık kumpasları yapıldı. Bu hep çözüm sürecinde atılması gereken adımları ve silahları bırakma çağrısını veya uygulamasını geciktirdi. 30-35 yıllık bu terörle mücadele ister bu konuda problemleri çözme noktasında geldiğimiz en önemli aşamadır. Artık nehrin ortasına gelmiş vaziyetteyiz ve su daha hızlı akıyor. Artık karşıya geçmek durumundayız. Bunu da özgürce herşeyi tartışarak yapabiliriz zinhar silah kullanılmamalıdır. Bu açıdan o önemli bir açıklamadır ve silahlı mücaadeleyi reddeden bir açıklama. Bunun gereği yapılırsa Türkiye her şeyi tartışır.
TEKRAR İSTİŞARE EDECEĞİZ
Dönünce tekrar Çözüm Süreci'yle ilgili arkadaşlarla bir araya gelip atılması gereken adımları atacağız. 3. göz gibi değil akil insanlar heyetinden belki daha küçük bir grubun silahsızlanma ile ilgili konuyu izleyebilecekleri veya takip edebilecekleri bir mekanizma üzerinde düşünülebilir. Ama esas itibari ile bu akil insanlar heyetinin zaten önemli bir misyonu vardı ve etkin şekilde çalıştılar. Ben hepsini dinledim çok da istifade ettim. Bu çerçevede atılacak adımları hep birlikte onlarla da istişare ederek konuşacağız.
NEVRUZ'DA GÖRÜNTÜLÜ MESAJ OLACAK MI?
Bunlar hep afaki açıklamalar böyle bir durum söz konusu değil.
GAZETECİLER İMRALI'YA GİDECEK Mİ?
Bunlar hep zihni egzersiz içinde birilerinin kendi dünyasında yaptığı açıklamalar. Bizim gündemimizde böyle şeyler yok. Silahsızlanma çağrısı yapılmış doğru bir adımdır. Silahları terketme dışında demokratik siyasete de davet var. İnsan haklarına aykırı bir teklif getirilemez ve çatışmacı bir dil ile taraflar tekrar Türkiye'nin birliğini bozacak şekilde bir duruma sokulamaz.
YENİ TÜRKİYE'Yİ BİRLİKTE İNŞAA EDELİM
Artık Türkiye'nin önünü açmak lazım. Güzel bir gelişme yaşandı ama bakan göz de önemli güzelliği görebilmek önemli. O gözler birbirlerine güzelce bakarsa yeni Türkiye'nin inşaasına fayda olur. Onlar tabi ilgili tarafların bileceği şeyler. Önemli olan bizimde kabul ettiğimiz bir mutabakatla silahların bırakılmasıdır. Bunun adımları atıldığında insani konuda her konuyu görüşürüz, hukuki konuları görüşürüz. Gelin 7 Haziran'da nasıl bir parlamento çıkarsa çıksın hep birlikte birbirimize söz verelim. Nasıl bir anayasa istiyorsak birlikte karar verelim. Herkesin hakları olsun burada. Herkesin kendisini güvende ve özgür hissedeceği bir Türkiye'yi gelin birlikte inşaa edelim.
YANLIŞ OLSAYDI HESABI BEN VERECEKTİM
28 Şubat'ın getirdiği zihniyetle anayasa yazılmasın. Şah Fırat operasyonu yaparsınız eskiden komutanlar vardı der ve TSK'ya Genelkurmay Başkanımıza hakaret eder. Yarın siz iktidar olun Genelkurmay Başkanı sizi dinlesin. Nihayet ülkenin hesap veren makamı halkın önüne çıkan makamı siyasettir. O direktifi Şah Fırat operasyonunun direktifini ben verdim. Hesap verecek kişi benim. Yanlış olsaydı da hesabı ben verecektim. Onun için de o hesabın gereğini yüreğimde hissettiğim için 9 saat boyunca orada gözümüzü kırpmadan operasyonu yönettik.

MECLİS'E GELİNCEYE KADAR NEREDEYDİNİZ?

Yumurtanın son anı diye bir tabir var. Bu ana gelmemeliydi. 6-7 Ekim olayları yaşandı. Biz devlet yönetiyoruz. Bir olay yaşandığında gözümüzü kapatıp günümüze devam edemeyiz. Bütün ilgili yetkilileri topladım ve bana bunun izahını verin dedim. Neden kamu düzeni aksadı, ne eksikti diye sordum. Ama ben bir daha sokaklarımızda bu tabloyu görmek istemiyorum. Molotof kokteyli ile yanan kuran kursu, okullar, işyerleri görmek istemiyorum dedim. Ne lazımsa getirin yapalım dedim. hiç bir gelen hukuki düzenleme evrensel ilkelere aykırı olmayacak dedim. 21 Ekim'de ben bunu kamoyu ile paylaşıtm ve dedim ki herkesin düşüncelerini bekliyorum. Kaç ay geçmiş hiç kimse açıktan karşı da çıkamadı görüş de getirmedi. HDP bile mahçup olarak karşı çıktı. Meclis'e sevk ettik ve dedik ki herkes eteğindeki taşı döksün. Gelin birlikte bunu yapalım dedik. Komisyon'a gitti. 3 Günde komisyondan çıktı Meclis'e geldi. Ondan sonra hareketlilik başladı. Neredeydiniz? Bir kere erteledik görüşmeleri gelmedi, bir daha erteledik gelmedi. Onun üzerine Meclis'e gitti. Geçtiğimiz hafta içinde tekrar teklifte bulunduk. Dedik ki Cumartesi Pazar d ün akşam için düşünün hepsini bize getirin şu ana kadar bize gelen resmi hiç bir şey yok. Mesele biliyorlar çok iyi biliyorlar ki bu maddeler insan haklarına aykırı maddeler değil. Sadece sembolik bir dil kullanıyorlar. Desinler ki şu madde evrensel hukuka aykırı, şuna şu cümleyi ekleyelim tamam ama yok öyle bir madde.
POLİSİN 1 SAAT BİLE GÖZALTI YETKİSİ YOK
Şuanda bizim polisin 1 saat dahi yetkisi yok. Alacak karakola götürüp savcılığa gönderecek. Molotof kokteyli atıyor, polis yakalıyor savcıya gönderiyor savcı da delil yok diyor ve tutuksuz yargılama yapıyor. O kişi gidiyor tekrar olaya karışıyor. Bu kez katlanmış bir şekilde güçlenmiş bir şekilde geliyor ve herkesi teşvik ediyor. Biz ne yaptık polise 24 saat gözaltı hakkı verdik ki olayın elebaşıları meydanda olmasın. Hukuki süreç içinde delil olsun. Sonra savcıya ek gözaltı süresi verdik.
PAKETİN ASKIYA ALINMASI SÖZ KONUSU DEĞİL
Provokasyon yapmak isteyenler provokasyon yapamayacağı için HDP aslında buna destek çıkması lazım çözüm süreci konusunda samimi ise. Cizre'de provokasyon yapıldı. Bir grupla Hüda-Par ile HDP'liler karşı karşıya geldi. Bir kaç kez daha böyle karşı karşıya gelse ve hükümet etkin olamazsa orada ne olacak? Özüm süreci sekteye uğramaz mı?
BİR GENEL BAŞKAN İLKELİ DURMALI
Bu bizi doğrudan ilgilendiren bir husus değil. Biz üzerimize düşenleri yaparız ve sürecin nereye gittiğine bakarız. Son açıklamaya kolay gelinmedi. Bu açıklama ile yeni dönem yeni bir dönem başladı. Bunn gereğini herkesin yapacağına inanıyorum. HDP için de dikkat ederseniz açıklamayı yapan HDP milletvekilleri ile Demirtaş'ın yorumu arasında bir açı var. İç meselelerine girmek istemem ama bunu çözmeleri lazım. Silahları bırakırız ama dememeleri lazım. Bunun aması olmaz. Selahattin Demirtaş her yerde barış deyip buna karşı çıkarsan kimse sana inanmaz. İşte Demirtaş'ın bütün bunlardan alması gereken tecrübe bu. Bir partinin eşbaşkanı başkanı olduğunuzda ilkeli duracaksınız. 6-7 Ekim olayları olmasaydı biz Kasım ayında bu noktaya gelirdik. O tecrübeden sonra 1 Ekim'de bizimle görüştükten sonra attığı twiit ile 6-7 Ekim olayları yaşandı. Bu açıklamaları Demirtaş sabote etmemeli. Bu açıklamanın içini boşaltacak birşey söylerse her şeyden önce kendisine yazık olur.
Kobani ile ilgili fırtınalar koparıldı. Ben de defalarca mesaj verdim ve oradaki kardeşlerimize sahip çıkacağımızı söyledim Türkiye onları kucağına bastı. Peki Türkiye olmasaydı bu mümkün olabilir miydi? 197 bin kişi 3 günde geldi ya onlar DEAŞ'ın vicdanına teslim edilmiş olurdu. Bu pozitif gündem üzerine söylem inşaa etmek lazım.
SİLAHLAR NASIL BIRAKILMALI?
Bu teknik detaylar çözüm sürecinin ilgili kurumlarınca konuşulur. Önemli olan bu iradeyle birlikte Türkiye'nin dağında sokağında hiç bir yerde silahlı bir yöndemin bir daha kullanılmamasıdır. Bir gün kullanırım diye barındırılmamasıdır.

BABACAN VE BAŞÇI'NIN İSTİFA İDDİALARI
Söz konusu değil. Bu haberlerin ortaya atıldığı gün Sayın Babacan son derece farklı bir konu için Resmi Konut'a gelmişti. Ekonomi ile ilgili bir konu. Toplantı esnasında bu haber bize de geldi ben de, Babacan da güldük. Ben bu açıklamaları spekülatif görüyorum. Borsa da ya da kurda yükselme veya inmenin getireceğini görenler bunu haber yapmışlar. Erdem Başçı ile de görüştüm. Tamamıyla tıbbi bir husus. Sayın Başçı için de söz konusu değil istifa konusu. Bu arkadaşlar Sayın Babacan 12 yıldır Türkiye'de hem siyasetin hem ekonominin içinde. Böyle bir söylentinin nasıl bir sonuç çıkartacağını en iyi o bilir. Hep birlikte süreçler yaşanmış. Erdem Başçı'da MB Başkanı, öncesinde vekili olarak bu işleri yürütmüş bir arkadaş. Spekülasyon yapmak isteyenlerin çirkin bir oyunu veya söylentisi. Böyle bir durum söz konusu değil.
CUMHURBAŞKANI'NIN ELEŞTİRİLERİ
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra AK Parti Genel Başkanı Başbakan değişti bu kolay bir şey değil. Birileri diyor ki Mart ayında bu hükümet gidecek diye kumpas kuran bir paralel çete vardı. Herkes Mart ayında ne olacak diye bekliyordu. Onu aştık, 30 Mart seçimlerini aştık 10 Ağustos seçimlerini aştık, kongremizi yaptık. Ben AK Parti'nin bütün delegelerinin oyu ile büyük bir sorumluluğu omuzlarıma aldım. Cumhurbaşkanımız kendi görüşlerini ifade etti. Dünyada krizler yaşanırken Türkiye'nin ekonomik iktisadi yapısını sağlam tutabilmeliyiz. Türkiye'de enflasyonla mücadele ile büyümeyi birlikte teşvik edecek olan bir büyümeyi sağlamak. Türkiye bunca krize rağmen ekonomisini büyütmüşse bunun iki önemli kilidi var bunun biri güven diğeri istikrardır. Sayın Babacan ve Başçı da bu konuda büyük emekleri olmuş insanlardır. Son faiz indiriminde de dile getirdim. Önemli olan faizin düşme trendine girmiş olması ama bunun daha fazla olması yönündeki beklentimizi de ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerine saygı ile yaklaşırız. Sayın Cumhurbaşkanımızın 12 yıl boyunca kendileri ile birlikte çalıştığını da unutmamak gerekir. Hiç bir şekilde ne AK Parti'nin bütünlüğünden ne de Türkiye Cumhuriyeti'nin özellikle bu kritik ortamda ve küresel kritik ekonomik ortamda güven ve istikrardan taviz vermesini kimse beklemesin.
KİMSE İSTİKRAR VE GÜVENDEN TAVİZ VERMEMİZİ BEKLEMESİN
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra AK Parti Genel Başkanı Başbakan değişti bu kolay bir şey değil. Birileri diyor ki Mart ayında bu hükümet gidecek diye kumpas kuran bir paralel çete vardı. Herkes Mart ayında ne olacak diye bekliyordu. Onu aştık, 30 Mart seçimlerini aştık 10 Ağustos seçimlerini aştık, kongremizi yaptık. Ben AK Parti'nin bütün delegelerinin oyu ile büyük bir sorumluluğu omuzlarıma aldım. Cumhurbaşkanımız kendi görüşlerini ifade etti. Türkiye Merkez Bankası bağımsızlığını kaybetmiş gibi. Dünyada krizler yaşanırken Türkiye'nin ekonomik iktisadi yapısını sağlam tutabilmeliyiz. Türkiye'de enflasyonla mücadele ile büyümeyi birlikte teşvik edecek olan bir büyümeyi sağlamak. Türkiye bunca krize rağmen ekonomisini büyütmüşse bunun iki önemli kilidi var bunun biri güven diğeri istikrardır. Sayın Babacan ve Başçı da bu konuda büyük emekleri olmuş insanlardır. Son faiz indiriminde de dile getirdim. Önemli olan faizin düşme trendine girmiş olması ama bunun daha fazla olması yönündeki beklentimizi de ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerine saygı ile yaklaşırız. Sayın Cumhurbaşkanımızın 12 yıl boyunca kendileri ile birlikte çalıştığını da unutmamak gerekir. Hiç bir şekilde ne AK Parti'nin bütünlüğünden ne de Türkiye Cumhuriyeti'nin özellikle bu kritik ortamda ve küresel kritik ekonomik ortamda güven ve istikrardan taviz vermesini kimse beklemesin.
HALEP-MUSUL BİZİM İÇİN KRİTİK ŞEHİRLERDİR
Irak ve Suriye'deki her gelişme bizi ilgilendirir güvenliğimizi ilgilendirir. Herhangi bir ülkenin topraklarında gözümüz olmadığını herkes bilir. Ama bizim her an tetikte olmamızı gerektiren bir konjonktür var. Suriye'de barbarca bir yönetim var ve sürekli Türkiye'ye kaçmaya çalışan bir mülteci grubu var. Halep Musul bizim için kritik şehirlerdir. Halep bir taraftan DEAŞ ile bir taraftan da Suriye Rejimi ile çatışıyor. Benzer şekilde Musul, Kerkük ve Erbil de bizim ulusal güvenliğimiz bağlamında önemli. Musul'da başkonsolosluğumuz işgal edildiğinde o günden bugüne bir taraftan Irak merkezi hükümeti ile bugünlerde savunma bakanımız Bağdat'ı ziyaret edecek. İkincisi Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile orada yapacağımız çalışmalar ki TSK'nın verdiği eğitimi de gördüm bir taraftan onlarla yürütüyoruz, başta Kerkük olmak üzere Türkmenlerin korunması için neler yapabiliriz bunları konuşuyoruz. Şimdi de Musulluların kendi şehirlerine sahip çıkacak şekilde eğitilip donatılması lazım.
MUSUL DURUMU İLE İLGİLİ ŞARTLARIN NE OLACAĞI ZAMANA BAĞLI
Irak bağlamında şartlar farklıdır, Suriye konusunda şartlar farklıdır. Ama Eğit-Donat farklı. Eğer biz Eğit-Donat için 4 yıl beklemeyip 2-3 yıl önce yapsaydık DEAŞ diye bir örgüt de olmazdı, Suriye rejimi de bu noktaya gelmezdi. Irak'taki durum muhatap olmak bakımından farklı. Erbil yönetimi bizim için muhataptır. Musul Valisi bizim için seçilmiş bir validir. Onun abisi Cumhurbaşkanı Yardımcısı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.