Kendi manşetlerinden kendilerini deşifre ettiler
Taraf’ın yazı işlerine SPK müfettişi haberi kurgu çıktı. Rutin işleme giden SPK uzmanını masaya kendileri oturtup tezgâh kurmuşlar. Paralel medyanın merkezi Zaman’ın, yayınlanmamış manşeti aynı gün vermesi de ‘örgütlü’ işbirliğinin delili...
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 27.02.2015
- Güncelleme Tarihi: 08:04 | 27.02.2015
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in 'İktidara gelirsek bazı medya organlarına el koyacağız" tehditlerine STAR'ın ısrarlı soruları üzerine zoraki açıklama yapan Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi paralel medyanın manipülatif 'medyaya baskı yapılıyor' haberlerine ardı ardına basın açıklamaları ile tepki gösterdi.
Cemiyet ve Konsey'in bu tavrı şaşkınlıkla karşılandı. Basın Konseyi'nce yapılan açıklamada, 'rutin' denetim için "Türkiye'de yaşanan sansürün boyutunu açıkça gözler önüne sermiştir" denildi. Yazılı açıklamada "Bu vahim olayı Cumhuriyet tarihine kara bir sayfa olarak kaydediyoruz" gibi tehdit imalı ifadelerin yer alması dikkat çekti.
DENETİM DOĞAL AMA...
CHP'li Tekin'in tehdidini geçiştiren Gazeteciler Cemiyeti de paralelin medya manipülasyonuna katıldı. Cemiyet tarafından yapılan yazılı açıklamada SPK denetiminin rutin olduğu belirtilmesine rağmen SPK'nın objektif davranmadığı iddiası yer aldı.
AYNI TAKTİKLE ÇARPITMA
Paralel medya gün önce yine bir başka skandal habere imza atmıştı. Paralel medyaya bağlı yayın organları Gezici Araştırma Şirketi'ni Maliye'nin yaptığı rutin denetimi şirketin açıkladığı anket sonuçlarına bağlamıştı. Paralel medyanın bu yalanı da kısa sürede deşifre edilmişti. Gezici Araştırma Şirketi'nin bizzat kendisinin Maliye'ye bildiriminin olduğu ortaya çıkmıştı. Maliye Bakanlığı söz konusu yalan haberleri paralel medyaya bağlı yayın kuruluşlarında yayınlanmasının ardından yaptığı açıklamada firmanın konuyu bilinçli şekilde çarpıttığını duyurmuştu. Açıklamada, "Firma sahibinin bilinçli şekilde konuyu çarpıtarak, kamuoyunu yanlış yönlendirme gayreti içinde olduğu anlaşılmıştır. Yapılan işlem mükellefin bildirimi üzerine yapılmış rutin bir yoklamadan ibarettir. Her mükellef için yapılan rutin bu işlemleri vergi müfettişleri ve mali polis baskını gibi ifadelerle çarpıtarak kamuoyunu yanlış yönlendirme ve baskıcı bir algı oluşturma çabalarına daha önce de rastlanılmıştır" denildi. İstanbul Emniyeti'nden de yapılan açıklamada bahse konu şirkette herhangi bir çalışma yapılmadığı duyurulmuştu.
'ÖRGÜT'LÜ MANŞETLER
Paralel yapının yayın organları arasındaki ilişki Taraf'ın 'kurgu baskın' manşeti ile bir kez daha gözler önüne serildi. Taraf'ın dünkü manşeti ve birinci sayfası gazete baskıya bile girmeden Zaman gazetesinin de sürmanşetinde yer aldı. Taraf ve Zaman'ın bu ortak haberi 'örgüt kim' sorusuna da cevap oldu.
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ' İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Her fırsatta "basın özgürlüğü yok" yalanı ile Türkiye'yi dışarıya şikayet eden paralel medyanın foyası bir kez daha ortaya çıktı. STAR, Akşam ve Güneş gazetelerinin paralel yapı ile CHP işbirliğini deşifre eden manşetlerine cevap veremeyen Zaman Gazetesi, Umut Oran'ın suç duyurusu üzerine algı operasyonuna kalkıştı. 17/25 Aralık sürecinde yayınladıkları kaynağı belirsiz, dublaj ve montajlı tapeleri unutup, Oran'ın dilekçesini sürmanşetine taşıyan Zaman, "basın özgürlüğünden" ne anladıkları konusunda yine kendilerini ele verdi. Savcılığın terör örgütü lideri olarak tanımladığı Fethullah Gülen ve örgütüne yönelik soruşturmada basının hedefe konulduğunu, haberlerin suç unsuru olarak kabul edildiğini iddia eden gazetenin bu ikiyüzlü tavrı, istediklerinin basın özgürlüğü değil, kendilerinin her istediğini yapma özgürlüğü olduğunu ortaya koydu.
Kaynak: Star
Cemiyet ve Konsey'in bu tavrı şaşkınlıkla karşılandı. Basın Konseyi'nce yapılan açıklamada, 'rutin' denetim için "Türkiye'de yaşanan sansürün boyutunu açıkça gözler önüne sermiştir" denildi. Yazılı açıklamada "Bu vahim olayı Cumhuriyet tarihine kara bir sayfa olarak kaydediyoruz" gibi tehdit imalı ifadelerin yer alması dikkat çekti.
DENETİM DOĞAL AMA...
CHP'li Tekin'in tehdidini geçiştiren Gazeteciler Cemiyeti de paralelin medya manipülasyonuna katıldı. Cemiyet tarafından yapılan yazılı açıklamada SPK denetiminin rutin olduğu belirtilmesine rağmen SPK'nın objektif davranmadığı iddiası yer aldı.
AYNI TAKTİKLE ÇARPITMA
Paralel medya gün önce yine bir başka skandal habere imza atmıştı. Paralel medyaya bağlı yayın organları Gezici Araştırma Şirketi'ni Maliye'nin yaptığı rutin denetimi şirketin açıkladığı anket sonuçlarına bağlamıştı. Paralel medyanın bu yalanı da kısa sürede deşifre edilmişti. Gezici Araştırma Şirketi'nin bizzat kendisinin Maliye'ye bildiriminin olduğu ortaya çıkmıştı. Maliye Bakanlığı söz konusu yalan haberleri paralel medyaya bağlı yayın kuruluşlarında yayınlanmasının ardından yaptığı açıklamada firmanın konuyu bilinçli şekilde çarpıttığını duyurmuştu. Açıklamada, "Firma sahibinin bilinçli şekilde konuyu çarpıtarak, kamuoyunu yanlış yönlendirme gayreti içinde olduğu anlaşılmıştır. Yapılan işlem mükellefin bildirimi üzerine yapılmış rutin bir yoklamadan ibarettir. Her mükellef için yapılan rutin bu işlemleri vergi müfettişleri ve mali polis baskını gibi ifadelerle çarpıtarak kamuoyunu yanlış yönlendirme ve baskıcı bir algı oluşturma çabalarına daha önce de rastlanılmıştır" denildi. İstanbul Emniyeti'nden de yapılan açıklamada bahse konu şirkette herhangi bir çalışma yapılmadığı duyurulmuştu.
'ÖRGÜT'LÜ MANŞETLER
Paralel yapının yayın organları arasındaki ilişki Taraf'ın 'kurgu baskın' manşeti ile bir kez daha gözler önüne serildi. Taraf'ın dünkü manşeti ve birinci sayfası gazete baskıya bile girmeden Zaman gazetesinin de sürmanşetinde yer aldı. Taraf ve Zaman'ın bu ortak haberi 'örgüt kim' sorusuna da cevap oldu.
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ' İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Her fırsatta "basın özgürlüğü yok" yalanı ile Türkiye'yi dışarıya şikayet eden paralel medyanın foyası bir kez daha ortaya çıktı. STAR, Akşam ve Güneş gazetelerinin paralel yapı ile CHP işbirliğini deşifre eden manşetlerine cevap veremeyen Zaman Gazetesi, Umut Oran'ın suç duyurusu üzerine algı operasyonuna kalkıştı. 17/25 Aralık sürecinde yayınladıkları kaynağı belirsiz, dublaj ve montajlı tapeleri unutup, Oran'ın dilekçesini sürmanşetine taşıyan Zaman, "basın özgürlüğünden" ne anladıkları konusunda yine kendilerini ele verdi. Savcılığın terör örgütü lideri olarak tanımladığı Fethullah Gülen ve örgütüne yönelik soruşturmada basının hedefe konulduğunu, haberlerin suç unsuru olarak kabul edildiğini iddia eden gazetenin bu ikiyüzlü tavrı, istediklerinin basın özgürlüğü değil, kendilerinin her istediğini yapma özgürlüğü olduğunu ortaya koydu.
Kaynak: Star
DİĞER