Erdoğan: Başkanlık sistemi padişahlık değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemi için net konuştu: Amerika’da padişahlık olmuyor da, Türkiye’de niye oluyor?
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 29.01.2015
- Güncelleme Tarihi: 07:15 | 30.01.2015
Erdoğan, TRT'deki canlı yayında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiği 28 Ağustos 2014'ten bugüne yurtiçi, yurtdışı seyahatleri ve Türkiye'ye gelen yabancı konuklarıyla yoğun bir gündemi bulunduğunu ifade ederek, hiçbir zaman gündemin dışında kalmadığını, gündemin dışında kalmasının da görevi gereği mümkün olmadığını söyledi.
"Buradaki görevimiz cumhurun başı olarak aldığımız yetkinin hakkıyla kullanılmasını gerektiriyor" diyen Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak 19 ülkeyi ziyaret ettiğini, ziyaretlerinde 50'ye yakın devlet ve hükümet başkanıyla görüştüğünü, Türkiye'ye gelen devlet ve hükümet başkanları, bakanlarla görüşmeleri olduğunu, büyükelçilerle görüşmeler gerçekleştirdiğini anlattı.
Yurtiçindeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki etkinliklerde vatandaşlarla bir araya geldiğini, son olarak 405 muhtarı Saray'da ağırladıklarını dile getiren Erdoğan, "Muhtarla Beştepe'yi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı bütünleştirelim istiyoruz. Hedefimiz 50 bin muhtarımızla burada bir araya gelmek, onlarla konuşmak daha sonra da yemekli toplantımızı yaparak, diş kiralarını da verip buradan uğurlamak. Bu şekildeki süreci başlattık" diye konuştu.
Erdoğan, muhtarların Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlamanın onlarda farlı bir heyecanı meydana getirdiğini ve bundan sonra da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacak çok amaçlı salonda bin, 2 bin muhtarı bir araya getirerek bu etkinliğe devam edeceklerini belirtti. İçişleri Bakanlığının hazırladığı formla muhtarların sorunlarını alacağını, oluşturulacak birimle bunların yakın takibinin yapılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece en tabandan en tavana bir irtibatı İçişleri Bakanlığımız sağlamış olacak. Bu da inanıyorum ki hükümetimizin etkinliklerinden çok çok önemli bir alan olacak. Durmak yok diyoruz, yola devam" dedi.
Başkanlık sistemi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl bir başkanlık sistemi arzu ediyorsunuz, neden böyle bir şeyi gerekli görüyorsunuz, sistemdeki yetki denetimi dengesi nasıl olmalı" sorusu üzerine, başkanlık sistemi üzerinde birçok spekülasyon yapıldığını, bu konuyu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Başbakanlığı döneminde de gündeme getirdiğinde yine birçok spekülasyon yapıldığını anımsatarak, "Birçok alışkanlıkları siz değiştirmeye, reforme etmeye yönelik adımlar atarsanız bunların üzerinden spekülasyonları muhakkak yaparlar" ifadesini kullandı.
Başkanlık sistemini daha önce 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de gündeme getirdiğini, Özal'ın başkanlık sistemini "en ideal sistemlerden bir tanesi" olarak ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyada şu anda G20 ülkeleri içerisinde, en gelişmiş ülkeler malum, bunların içerisinde şu anda 10 tanesi başkanlık sistemiyle yönetiliyor, geri kalan 8 tanesi başkanlı sistemi değil, böyle bir yapı içerisinde artık bir gerçeği görmemiz lazım. Acaba çok daha seri, kolay nasıl muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarız. Bunun üzerinde düşünmemiz lazım. Çünkü çok başlılık bir defa ayaklarımızı adeta prangaya vurmuş gibi süreci ağırlaştırıyor, hızlandırmıyor. Şu anda parlamenter demokrasi dediğimiz olay nedir? Parlamento esaslıdır. Parlamento esaslı sistem de başkanlık sistemi yok farz edilmiyor ki orada da o var. Burada şimdi bazıları Amerikan sistemi diyor, bu tartışılır, ayrı bir konu. Amerika'da Temsilciler Meclisi var, Senato var. Türkiye de illa onu yapacak değil. Türkiye bunu kalkar sadece parlamento olarak, milletvekilleri olarak alır onlarla bu süreci işletir.
Denetim esaslı mı olacak? Tabii ki denetim esaslı olacak. Denetleyen neresi olacak? Parlamento olacak, Meclis olacak. Yani Meclis'in vermediği bir izni siz bir defa kullanamazsınız. Anayasa ile başkana verilmiş olan tabii ki bir yetkiler vardır, onun belirlenmiş bir yetki alanı vardır. O yetki alanında hareket edeceği gibi aynı zamanda parlamentonun kendisine vereceği yetkileri kullanma hakkı doğacaktır. Bunun nereye kadar olacağı, bunları belirleyecek olan yine orasıdır. Bir defa denetimsiz bir anlayışın olması çok çok sıkıntılar doğurur böyle bir sıkıntıya zaten mahal vermek mümkün değildir."