Fezleke 14 ay öncesinden hazırlanmış
A Haber’de Salih Nayman’ın sunduğu Memleket Meselesi programına katılan avukat Kezban Hatemi, 17 Aralık fezlekesini hazırlayan Savcı Celal Kara'nın işlediği hukuksuzlukları anlattı. Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda darbeyi itiraf eden Savcı Kara'nın 'yetki ihlali’ni gözler önüne seren Hatemi, paralel fezlekeyle ilgili çok çarpıcı bilgi ve belgeleri canlı yayında paylaştı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 28.01.2015
- Güncelleme Tarihi: 17:07 | 28.01.2015
'Bir savcı bir suç karşısında kendisine yapılan bir ihbar karşısında ne yapar ona bakmamız lazım. Onun için hemen ben önce anlatayım ki hukukçu olmayan bizi dinleyenler bir savcı ne yapmalıydı, ne yaptıyı mukayese edelim. CMK 160. maddenin 2. fıkrası diyor ki 'Cumhuriyet savcısı maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'
'Bu maddenin en bariz bir şekilde açıkça anlatımında savcı kolluğa talimat verecek; git bunlar kimlerse al gel, ifadelerini al, bizim iddialar bunlar, sen de bunların karşılıklarını dinle, fezlekeni yaz, en azından özet halinde yaz, bana gönder. Şimdi kollukla çalışma mecburiyeti diye bir şey yok. İş yoğunluğundan çıktı bu. Ama böyle mühim bir davada sen neden karşına almıyorsun o insanları? Mesela biz avukatlar müvekkillerimize karakoldan bir yazı geldiğinde hemen gideriz deriz ki, Savcı Bey hem karakola gidip ondan sonra sizin huzurunuzda da yeniden,bir de mahkemede verecek ifade vermesin işi var gücü var alıp götürüp huzurda dinletmeyi tercih ederiz neden? O iddianameyi hazırlayacak olan savcı odur. Dolayısıyla birebir, gözünün içine baka baka sorması yerine kolluğa göndermiş. Gönderme hakkı yok mu, var. Göndermiş, göndermiş de ne olmuş. Efendim diyor ki 'Ben gözaltı süresi bitmeden bir an evvel sağlanmasını…' Zaten bir an evvel sağlanmasını Sicil Savcısı Zekeriya Öz o görevi üstlenmiş. Gidiyor, görünüyor, protokol kapısından giriyor, alt kapıdan giriyor çıkıyor, ertesi gün alınmıyor.'
'Burada çok açık bir şekilde on dört ay öncesinden bu fezleke hazırlanmış, dijital ortamda da elinde. Polislere diyor ki: Siz imzalasanız ne yazar, imzalamasanız ne yazar? Benim için fark etmez. Tutanağı tutun yollayın. İmzalamadık deyin. Bakar mısınız rahatlığa? Daha adamlar sorguda. Sabahleyin 9-10'a doğru bitiyor sorgulamaları. Saatlere bakıyorsunuz, tarihlere bakıyorsunuz, üç tutanak da aynı tarihte. Alelacele hazırlanmış. Bir kere deliller toplanmadan ki toplanan deliller hukuka uygun delil değil. Başka bir şey daha vahim. Bunları şu anda tevsik etmek, göstermek durumunda değiliz. Çünkü, soruşturma var.'
'Bu maddenin en bariz bir şekilde açıkça anlatımında savcı kolluğa talimat verecek; git bunlar kimlerse al gel, ifadelerini al, bizim iddialar bunlar, sen de bunların karşılıklarını dinle, fezlekeni yaz, en azından özet halinde yaz, bana gönder. Şimdi kollukla çalışma mecburiyeti diye bir şey yok. İş yoğunluğundan çıktı bu. Ama böyle mühim bir davada sen neden karşına almıyorsun o insanları? Mesela biz avukatlar müvekkillerimize karakoldan bir yazı geldiğinde hemen gideriz deriz ki, Savcı Bey hem karakola gidip ondan sonra sizin huzurunuzda da yeniden,bir de mahkemede verecek ifade vermesin işi var gücü var alıp götürüp huzurda dinletmeyi tercih ederiz neden? O iddianameyi hazırlayacak olan savcı odur. Dolayısıyla birebir, gözünün içine baka baka sorması yerine kolluğa göndermiş. Gönderme hakkı yok mu, var. Göndermiş, göndermiş de ne olmuş. Efendim diyor ki 'Ben gözaltı süresi bitmeden bir an evvel sağlanmasını…' Zaten bir an evvel sağlanmasını Sicil Savcısı Zekeriya Öz o görevi üstlenmiş. Gidiyor, görünüyor, protokol kapısından giriyor, alt kapıdan giriyor çıkıyor, ertesi gün alınmıyor.'
'Burada çok açık bir şekilde on dört ay öncesinden bu fezleke hazırlanmış, dijital ortamda da elinde. Polislere diyor ki: Siz imzalasanız ne yazar, imzalamasanız ne yazar? Benim için fark etmez. Tutanağı tutun yollayın. İmzalamadık deyin. Bakar mısınız rahatlığa? Daha adamlar sorguda. Sabahleyin 9-10'a doğru bitiyor sorgulamaları. Saatlere bakıyorsunuz, tarihlere bakıyorsunuz, üç tutanak da aynı tarihte. Alelacele hazırlanmış. Bir kere deliller toplanmadan ki toplanan deliller hukuka uygun delil değil. Başka bir şey daha vahim. Bunları şu anda tevsik etmek, göstermek durumunda değiliz. Çünkü, soruşturma var.'
MAHKEME KARARLARI EMNİYET'TE YAZILMIŞ
'Alınacak istedikleri doğrultudaki mahkeme kararları Emniyet'te yazılmış. Hakim oraya noter tasdiki yapacak. Bu hakim, kim bunlar? Hangi örgüt mensupları? Neden örgüte girmişler? Rüşvet var, kaçakçılık var, her türlü dolandırıcılık var, her şey var işin içinde. Bir de örgüt var. Örgüt başı, bir numara diyor. Bir numara o da yanlış bir numara belki hani hepsinin başı anlamına mı diyor? Ama oradan aldığı şeyi yanlış uyguluyor. Bir numaraya götüreceğim dediği cumhurbaşkanıdır bir numara siyaset dilinde. İki numara başbakandır. Onun için numaraları da karıştırmış bu savcı bey, ne yaptığını da bilmiyor.'
DİĞER