Altay 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince yürütülen Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, cinayetin işlendiği dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olarak görev yapan Altay, şüpheli sıfatıyla ifade verdi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 22.12.2014
- Güncelleme Tarihi: 14:51 | 22.12.2014
Cinayetin işlendiği dönemde, Trabzon Emniyet Müdürü olarak görev yapan ve savcı Kökçü tarafından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na tebliğnameyle davet edilen Reşat Altay, sabah saatlerinde savcıya ifade verdi. İfade işlemi yaklaşık 3 saat süren Altay, daha sonra adliyeden ayrıldı.
Soruşturma süreci
Dink ailesinin avukatlarının tek savcının görevlendirilmesini talep ettiği Hrant Dink cinayeti soruşturmasına, yaklaşık 7,5 yıllık sürede 4 savcı bakmış, zaman içinde Dink cinayetine ilişkin ayrı dosyalar halinde yürütülen soruşturmaların tümü, dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'a devredilmişti.
Akkaş'ın yaklaşık 3 yıl boyunca yürüttüğü soruşturmada, 14 Şubat 2013'te bir tanık, güvenliğinin sağlanması şartıyla ifade vermiş, cinayetin faili Ogün Samast'ın da 28 Mayıs 2013'te ifadesi alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, "takipsizlik kararının kaldırılması" hükmünün ardından kamu görevlilerine ilişkin yürütülen soruşturmayı da sürdürülen cinayet soruşturmasıyla birleştirmişti.
Dink cinayetine ilişkin tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma kapsamında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve emniyetteki paralel yapı soruşturmasında tutuklu bulunan eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, yine dönemin İstanbul İstihbarat Şube Başkanı Ahmet İlhan Güler ile cinayetin işlendiği dönemde İstanbul Vali Yardımcısı olarak görev yapan Ergun Güngör ve 2 polis memurunu "şüpheli", cinayet davasının sanıkları Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast'ın ise "tanık" sıfatıyla ifadelerine başvurmuştu.