Üst aklı biliyoruz
Erdoğan, Kobani olaylarıyla ilgili net konuştu: Kobani ile alakalı olarak daha üst bir akıl var. Sınırlarımızda oynanan oyun sıradan bir oyun değil. Oyun içerisinde oyun. Fakat bir hesap karşısında, oyun bozuluyor...
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 26.10.2014
- Güncelleme Tarihi: 08:54 | 26.10.2014
Maalesef ciddi bir dezenformasyon var.
Maalesef ülkemizdeki bazı görsel ve yazılı medya organları da dahil olmak üzere, konuşanlar başlık atanlar bunu yapabiliyor.
Örneğin, Sayın Obama ile yaptığımız görüşmeden sonra birçok uydurma haber ve yorumlar yapıldı. Görüşmeler esnasında benim Obama'ya söylediğim şuydu: PYD'ye yapılacak olan bu yardımları tasvip etmemiz mümkün değil. Çünkü PYD, PKK ile eş bir terör örgütüdür. Sayın Obama'nın görüşmeden sonra kalkıp hemen 3 C 130'la, silahları Kobani'ye indirmiş olmaları tasvip edilmez. Ne oldu? Bu indirilen silahların bir kısmı IŞİD'in eline düştü.
Şimdi bunun Musul'da olandan bir farkı var mı? Yok. Musul'da da Maliki ordusu kaçtı, Amerika'nın Ordu'ya vermiş olduğu bütün o ağır silahlar tank, top, diğer uzun menzilli o silahların hepsi kimin elinde kaldı? IŞİD'in. Bunlar ortada iken Kobani ABD için niçin bu kadar stratejik? Bana söylenen tek bir şey var: "Eğer Kobani düşerse IŞİD 'Bak ABD'ye, koalisyon güçlerine karşı bir zafer kazandım' edasıyla dolaşacak". Dediği bu.
Obama'nın verdiği cevap şuydu: 'Kobani'dekiler 2-3 gün bile dayanamazlar.
Tabii oradakilerin hesapları bana göre farklı. Neydi hadise? PYD, Peşmerge'nin gelmesini istemiyor.
Peşmerge gelirse, Kobani'ye hakim olur diye istemiyor. Yani, Kürt Arap, Türkmüş o mesele değil. PYD, oraya peşmergenin gelmesi durumunda oyununun bozulacağını düşünüyor. Tezgah bozulacak. Bundan dolayı Peşmerge'yi istemiyor. Hür Suriye Ordusu'nu da istemiyor.
Onu artık siz düşüneceksiniz.
Muhtemelen daha üst bir akıl var.
Bunu konuşmak için biraz erken. Ama, sınırlarımızda oynanan oyun sıradan bir oyun değil. Basit bir oyun değil. Niye çünkü, 1295 kilometrede oyun oynanıyor.
Onlar tabii, şu anda Suriye planının dışında olanlar. Gezi'de 17, 25 Aralık'ta bunların hepsi iktidarımıza yönelik, Türkiye'ye yönelik operasyonlardı.
Rabbimden başka bizim elimizi kimse zayıflatamaz. Biz bu noktada rahatız. Biz inandığımızı yapmaya devam edeceğiz.
Evet. 1300 rakamını Özgür Suriye Ordusu yetkilileri ifade etti.
Hepsi bunların içinde. Yani çözüm sürecinin özellikle engellenme gayretleri de bu işin içinde. Tabii, PKK bir defa Türkiye'de barışı istemiyor. PKK'nın uzantısı olan siyasi parti de barışı istemiyor.
İki kere iki dört. makinelerini yaktılar.
Arkadaşlar çok açık söyleyelim:
Validebağ konusunun, cami ile inşaatla yakından uzaktan alakası yok. Ama bazılarının bu ülkeye herhangi bir sevgisi, sevdası yok. Valideboğ Korusu mezbelelikti.
Üsküdar Belediye Başkanı benden rica etti, Başbakanlık dönemimde. 'Burayı bize veya İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis edin' dedi. Orada mescid var ya. Kimileri bundan rahatsızlık duymuş olabilir.
MERKEL'E PKK BELGELERİNİ VERDİM
Maalesef Almanya özellikle PKK konusunda ben sayın Şansölye'ye belgeler verdim. Ciddi sayıda belgeler verdim. Ve kendisinin bana ifadesidir: "Bunlar hakkında açtırdığımız 4000 dava var" Ama bu 4000 davanın içinden net gördüğmüz bir tane yok. Ve biliyorsunuz bölücü terör örgütünün şu anda ciddi manada yerleştiği yerlerden bir tanesi Almanya'dır. Kendilerine söylediğimiz zaman bunu; "Kontrolümüz altındadır." diyorlar ve geçiştiriyorlar. Mesela Cardiffte Nato zirvesinde, yine onlar da silah yardımı yapacaklarını söyledikleri zaman ben de kendilerine şöyle dedim: "Kime yapacaksınız bu silah yardımlarını? Buradaki gruplardan hangisine bu silahı vereceksiniz, verdiğiniz bu silahların yarın IŞİD'in eline geçmeyeceğini kim garanti edebilir. Bunları bizzat konuştum orada...
CIA VE MİT GÜLEN'İ GÖRÜŞÜYOR
Bunu kendilerine ve gelen temsilcilerine, Başkan'a, Biden'a, Kerry'e. Ticaret Bakanlarına devamlı söylüyoruz söylemeye devam edeceğiz. Aynı şekilde CIA yetkilileri ile İstihbarat Örgütümüzün görüşmeleri devam ediyor. Yani "bunu ya deport edin ya bize iade edin.' Ama birinci derecede deport edilmesini istiyoruz. Bunu söylüyoruz. Bir yeşil kart meselesi var, bu kartın ağırlığını kaybetmesi meselesi var. Bunu bize gerekçe gösteriyorlar. Tabii ki bu halen devam eden bir süreçtir. Neticesi ileride ortaya çıkacaktır.
Bekir HAZAR