"Kime ajanlık yapıyorsun?"
Polis, gözaltındakilerin kim adına ajanlık yaptığını anlayabilmek için şu cevapları arıyor: Niye dinledin? Nasıl dinledin? Niçin bilgi vermedin? Kim için çalışıyorsun?
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 24.07.2014
- Güncelleme Tarihi: 09:18 | 24.07.2014
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından paralel örgüte yönelik başlatılan operasyonun detaylarına SABAH ulaştı. İfadeleri alınan şüphelilere özellikle "Kimin için çalıştıkları" sorusu yöneltildi. Paralel örgüte yönelik ilk kapsamlı operasyon, 17 Aralık'ta savcılığa teslim edilen 8 ayrı soruşturma dosyası kapsamında başlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde yaşanan görev değişiminin ardından, bu dosyalardan biri olan sözde Selam terör örgütü soruşturmasını inceleyen ekipler, dosya içeriğinde hiçbir suç unsuru olmamasına rağmen binlerce telefon dinlemesi yapıldığını tespit etti. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten, sahte tanık ifadeleri ve deliller toplayan emniyet mensupları hakkında inceleme başlatıldı.
EMİR KOMUTA ZİNCİRİ...
Soruşturmada, Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polislerin, ast üst ilişkisiyle değil, örgütteki emir komuta zincirine göre hareket ettikleri saptandı. Ekiplerin 5 ay boyunca süren titiz çalışması sonucunda, 115 kişi için gözaltı kararı çıktı. Paralel polisleri soruşturan emniyet mensupları, hiçbir telefonu dinlemeye veya fiziki takip yapmaya ihtiyaç duymadan operasyonun düğmesine bastılar. Zira dosyadaki usulsüzlükler, şüphelilerin 'casusluk' suçunu işlediklerine ilişkin yeterli delili oluşturuyordu. 25 ilde eşzamanlı operasyonla gözaltına alınan paralel polislere, kim adına ajanlık yaptıklarının cevabını almak için 4 ana başlık altında sorular yöneltildi. Polis, "Niye dinledin? Nasıl dinleyebildin? Neden amirlerine bilgi vermedin? Kim için çalışıyorsun?" sorularının cevabını bulmaya çalıştı.
'EVLERE BASKIN' YALAN ÇIKTI
Davanın en önemli sanıkları olan polis müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse, Hayati Başdağ ve Kazım Aksoy'un sorgularına ise bugün başlanacak. İfadelerin tamamlanmasının ardından, şüpheliler yarın savcılığa çıkarılacak. Operasyon sırasında ve sonrasında bazı medya kuruluşlarında, "Sahur vakti evlere baskın yapıldı" eleştirisi getirilmişti. Bu iddiaların da yalan olduğu ortaya çıktı. Ali Fuat Yılmazer haricinde hiç kimsenin evine girilmediği ve başka hiçbir evde arama yapılmadığı belirtildi. Özellikle sosyal medyada yürütülmeye çalışılan propagandanın, algı yönetiminin parçalarından biri olduğu anlaşıldı.
ÖZEL UYGULAMA YOK
Gözaltındaki şüphelilerin hiçbirine özel uygulama yapılmadı. Normal prosedürlerin uygulandığı, şüphelilerin, avukatlarıyla rahatlıkla görüşebildiği ifade edildi. Şüphelilere, yakınlarıyla ya da emniyet içinden arkadaşlarıyla görüşme izni ise verilmiyor.
ARKADAN KELEPÇE ŞOVU
Operasyondan sonra, şüphelilerden eski İstanbul Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yurt Atayün'e (üstte) ters kelepçe takılması, bazı çevrelerce eleştirilmişti. Atayün'ün, önce kendisine kelepçe takılmasına karşı çıktığı daha sonra ise "Madem takacaksınız ters kelepçe takın" dediği ortaya çıktı. Atayün ve avukatının imzasıyla bu talebin tutanağa geçirildiği ve sonra da ters kelepçe takıldığı öğrenildi. Atayun kameraları karşısında görünce, "Kendim teslim oldum. Arkadan kelepçelediler gördüğünüz gibi" diyerek şov yaptı.
EMİR KOMUTA ZİNCİRİ...
Soruşturmada, Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polislerin, ast üst ilişkisiyle değil, örgütteki emir komuta zincirine göre hareket ettikleri saptandı. Ekiplerin 5 ay boyunca süren titiz çalışması sonucunda, 115 kişi için gözaltı kararı çıktı. Paralel polisleri soruşturan emniyet mensupları, hiçbir telefonu dinlemeye veya fiziki takip yapmaya ihtiyaç duymadan operasyonun düğmesine bastılar. Zira dosyadaki usulsüzlükler, şüphelilerin 'casusluk' suçunu işlediklerine ilişkin yeterli delili oluşturuyordu. 25 ilde eşzamanlı operasyonla gözaltına alınan paralel polislere, kim adına ajanlık yaptıklarının cevabını almak için 4 ana başlık altında sorular yöneltildi. Polis, "Niye dinledin? Nasıl dinleyebildin? Neden amirlerine bilgi vermedin? Kim için çalışıyorsun?" sorularının cevabını bulmaya çalıştı.
'EVLERE BASKIN' YALAN ÇIKTI
Davanın en önemli sanıkları olan polis müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse, Hayati Başdağ ve Kazım Aksoy'un sorgularına ise bugün başlanacak. İfadelerin tamamlanmasının ardından, şüpheliler yarın savcılığa çıkarılacak. Operasyon sırasında ve sonrasında bazı medya kuruluşlarında, "Sahur vakti evlere baskın yapıldı" eleştirisi getirilmişti. Bu iddiaların da yalan olduğu ortaya çıktı. Ali Fuat Yılmazer haricinde hiç kimsenin evine girilmediği ve başka hiçbir evde arama yapılmadığı belirtildi. Özellikle sosyal medyada yürütülmeye çalışılan propagandanın, algı yönetiminin parçalarından biri olduğu anlaşıldı.
ÖZEL UYGULAMA YOK
Gözaltındaki şüphelilerin hiçbirine özel uygulama yapılmadı. Normal prosedürlerin uygulandığı, şüphelilerin, avukatlarıyla rahatlıkla görüşebildiği ifade edildi. Şüphelilere, yakınlarıyla ya da emniyet içinden arkadaşlarıyla görüşme izni ise verilmiyor.
ARKADAN KELEPÇE ŞOVU
Operasyondan sonra, şüphelilerden eski İstanbul Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yurt Atayün'e (üstte) ters kelepçe takılması, bazı çevrelerce eleştirilmişti. Atayün'ün, önce kendisine kelepçe takılmasına karşı çıktığı daha sonra ise "Madem takacaksınız ters kelepçe takın" dediği ortaya çıktı. Atayün ve avukatının imzasıyla bu talebin tutanağa geçirildiği ve sonra da ters kelepçe takıldığı öğrenildi. Atayun kameraları karşısında görünce, "Kendim teslim oldum. Arkadan kelepçelediler gördüğünüz gibi" diyerek şov yaptı.
DİĞER