Herkes dışarıda, Mirzabeyoğlu içeride

A Haber ekranlarında yayınlanan Zeynep Bayramoğlu’nun sunuculuğunu yaptığı Kadraj Hukuki Araştırmalar Derneği Onursal Başkanı Mustafa Karaman’ı konuk etti. Mustafa Karaman, Balyoz Davası Kararları’nı, Hanefi Avcı’nın tahliyesini ve 16 senedir cezaevinde olan Salih Mirzabeyoğlu’nu A Haber’e değerlendirdi.

Karaman, Mirzabeyoğlu'nun halen içeride olmasına değinerek "28 Şubat süreciyle bütün ülkeyi mağdur eden insanların yargılamaları tutuksuz yapılırken, Mirzabeyoğlu'nun 16 yıldır cezaevinde olması, bu ülkede yaşayan her insanın vicdanını kanatıyor." dedi.
ZAMANIN GENELKURMAY BAŞKANI VE KARA KUVVETLERİ KOMUTANININ İFADELERİ ÇOK ÖNEMLİ
Balyoz kararı Türk Hukuk Tarihi açısından özgürlüklerin genişlemesi, 19.yüzyıldan bu yana yargı sistemine ilişkin Türkiye'nin çektiği sancıların bir miktar da olsa dinmesi, geleceğe umutla bakılması açısından önemli görüyoruz. AYM'nin hak ihlalinin tespiti noktasında tabii ki gerekçeli kararı görünce daha detaylı yorumlamak mümkün olacak. Bu aşamada, yayınlanan kısa karara baktığımızda iki nokta dikkat çekiyor. Bunun birincisi savunma avukatlarının ve savunmanın ısrarla davanın esasını etkileyecek nitelikte, zamanın Genelkurmay Başkanı ile Kara Kuvvetleri Komutanının dinlenme talepleri reddedilmiş. Bu davanın esasına etki edecek nitelikte.
Şayet yeniden yargılama esnasında zamanın Genelkurmay Başkanı'yla Kara Kuvvetleri Komutanı, sanıkların savunmalarını destekler mahiyette ifade verirlerse bu sanıklar lehine ciddi bir durum yaratmış olacak. Eğer lehine ifade vermezlerse hukuki durum mahkeme tarafından yeniden değerlendirilecek. Bu son derece önemli. Davanın gidişatını etkileyecek nitelikteki kişilerin savunma taleplerine rağmen dinlenmesinin mahkemece reddedilmesi ve Yargıtay tarafından da bunun görmezden gelinmesi AYM tarafından da hak olarak görülmüştür.
AYM'nin hak ihlali olarak nitelediği Balyoz Davası'ndaki durumun, esasında tüm davalar açısından teşmil edilip sanıkla avukatının bir arada olabileceği bir duruşma düzeninin tesis edilmesi ve savunma hakkının en etkili şekilde kullanılmasının başlangıcı olması temennisinde bulunuyorum.
DARBE GİRİŞİMİ VAR, KARARLAR NİTELİĞİ DEĞİŞTİRMEZ
Davanın niteliğini değiştiren bir karar değil bu. Balyoz Davası halen olduğu gibi duruyor. Bu tamamen usule şekle ilişkin hak ihlalini belirliyor. AYM, davanın içeriğine girip bir değerlendirme yapmış değil. Burada "darbe girişimi vardır yoktur", "darbe planı vardır, yoktur", "şu kişiler suçludur, suçsuzdur" diye bir belirleme yok AYM'nin kararında. AYM, davanın tamamını etkileyen çok önemli usul hatalarını gerekçe göstererek hak ihlali kararını vermiştir. AYM, yeniden yargılama sürecinde suç olgusunun var olduğuna ilişkin kesin bir kanaate varmazsa teorik olarak bu durumda beraat kararı verecektir. Eğer mahkumiyet yönünde bir kanaat gelişirse o zaman da mahkumiyet kararı verecektir.
Dolayısıyla, Balyoz kararları darbe girişimlerinin varlığını yok sayan, "darbe girişimi yoktur" veya "bu sanıkların hepsi suçsuzdur" diyen bir karar değil. Deliller çok daha dikkatli incelenecek ve bu incelemenin neticesinde mahkeme yeniden bir karara varacaktır.
HANEFİ AVCI'NIN TAHLİYESİ SEVİNDİRİCİ
Hanefi Avcı'nın tahliyesi hukuk adına son derece sevindirici bir haber. Hanefi Avcı'nın yargılandığı davada tutuklu kalmasını gerektirecek bir durumun varlığına ilişkin toplumda çok ciddi şüpheler vardı. Bu da yargıya güveni çok ciddi bir şekilde zedeliyordu. Vesayetçi yapıların geriletilmesi bakımından Hanefi Avcı ve Balyoz kararları çok önemlidir. Aynı zamanda 12 Eylül Davası'nda verilen mahkumiyet kararları da askeri vesayetin ülkeden tamamen dışlanmasının hukuk eliyle olmasından dolayı son derece anlamlıdır.
MİRZABEYOĞLU'NUN HÂLÂ CEZAEVİNDE OLMASI VİCDANLARI KANATIYOR
Mirzabeyoğlu Davası esasında bir terör örgütü davası değildi, bir fikir suçu davasıdır. Hiçbir terör eylemine katıldığına ilişkin bir tespit yok. Buna ilişkin bir iddia bile yok. 28 Şubat sürecinde fikirlerinden dolayı mahkum edilmiştir. Kaderin ne garip cilvesidir ki 28 Şubat süreciyle bütün ülkeyi mağdur eden insanların yargılamaları tutuksuz yapılırken, Mirzabeyoğlu'nun 16 yıldır cezaevinde olması, bu ülkede yaşayan her insanın vicdanını kanatıyor. Bu kanamanın bir an önce durdurulması için bir çözüm bulunup, bu davanın da yeniden yargılama prosedürüne tabi tutulup Salih Mirzabeyoğlu'nun özgürlüğüne kavuşmasının elzem olduğunu düşünüyorum. Hepimizin ortak beklentisi budur.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.