Kılıçdaroğlu’nu zor günler bekliyor
Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı kalkarsa paralel çete üyesi olduğu iddiasıyla yargılanabilir. Hukukçular, “Kılıçdaroğlu, casusluk eylemine iştirak etmiştir, hakkında dava açılmalı” diyor.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 21.04.2014
- Güncelleme Tarihi: 13:09 | 21.04.2014
Paralel çetenin; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun arasında geçen gizli görüşmeyi internette yayınlanmadan önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na dinletmesi, 17 Aralık ve 25 Aralık kirli operasyonundaki montajlı illegal ses kayıtların CHP Grup toplantısında dinletilmesinin Türk Ceza Kanunu'na göre (TCK) suç olduğu bildirildi.
Hukukçular, Dışişleri Bakanlığı'ndaki casusluk olayının bir an önce araştırılmasını ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konuyla ilgili bir bağlantısı varsa, derhal hakkında fezleke hazırlanarak Meclis'e gönderilerek dokunulmazlığının düşürülmesi gerektiğini söyledi.
TUNA: KILIÇDAROĞLU'NUN SUÇU KATMERLİ SUÇTUR
AK Parti eski Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, Dışişleri Bakanlığı'ndaki casusluk olayıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmaya başladığını ve casusluk olayına Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bir şekilde ortak olduğunun delillerle ortaya çıktığını söyledi.
Söz konusu olayın Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç oluşturduğunu da belirten Tuna, "Casusluk eyleminde ilk böceği koyan, o dinlemeleri oradan alıp örgüt merkezine götüren, Kemal Kılıçdaroğlu'na dinleten örgütlü bir suç işlemiştir. Örgütlü suçlarda suça karışan kişilerin tutuklanması gerekiyor" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinleme skandalıyla ilgili Kemal Kılıçdaroğluyla hakkında dava açılması gerektiğini ifade eden Hüsnü Tuna, "Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekili olduğu için, hakkında fezleke hazırlanarak Meclis'e gönderilir ve Meclis'te gereği yapılır. Kılıçdaroğlu hakkında da aynı süreç işletilmelidir. Türk Ceza Kanunu'nda devletin gizli görüşmelerinin belgelerini yayınlayan suç işlemiş olur. Kılıçdaroğlu bu casusluk suçu dışında devletin gizli görüşmelerini, belgelerini grup toplantısında ifşa etmesiyle ikinci bir suç işlemiş oluyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun suçu katmerli suçtur. Hem casusluk eylemine iştirak etmiş, hem de Başbakana ait gizli görüşmeleri ifşa etmek suretiyle suç işlemiştir" ifadelerini kullandı.
ÖZTÜRK: DOKUNULMAZLIKLAR YENİDEN DÜZENLENMELİ
Heryerde Adalet Platformu Başkanı avukat Özkan Öztürk de, Türk Ceza Kanunu'nda, devletin güvenliğinin iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ses ve belgeleri siyasi ve askeri casusluk alanında kullananlar için 15 ila 20 yıl'a kadar hapis istemiyle yargılanması yönünde hükmün bulunduğunu hatırlattı.
Öztürk, "Dışişleri Bakanlığı'ndaki gizli görüşmelerin de illegal yollarla kayıt altına alınması casusluk kapsamına giriyor. Bu dinlemeleri yapanlar ve bu işle bağlantıları olanlar hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve savcılık makamı bu işin faillerini ortaya çıkarmalıdır. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu'nun, söz konusu casuslukla ilgili bir fiili bağlantısı varsa zaten suça iştirak etmiş oluyor. O halde derhal hakkında bir fezleke hazırlanarak dokunulmazlığının kaldırılması gerekir" dedi.
"Kılıçdaroğlu'nun yasadışı dinlemeleri grup toplantısında dinletmesi hakkında da gerekli soruşturmanın ve cezai konuşturmanın yapılması gerekiyor. Ancak kendisi milletvekili olduğu için grup toplantısındaki eylemlerinin dokunulmazlık kapsamında olduğunu düşünecek olursak hukuki bir sürecin başlatılması mümkün de görünmüyor" diyen Öztürk "Ülke menfaatleri ve ülkenin stratejik verilerini hukuk dokunulmazlığı zırhına bürünerek bunun kamuoyuyla paylaşılması siyasi bir nezaketsizliktir. Bu hadiseler göstermiştir ki, ülkemizin geleceği ve istikbali açısından bu dokunulmazlıklar konusunda yeniden bir takım düzenlemeler yapılması gerekiyor" dedi.
Kaynak: Yeni Akit
Hukukçular, Dışişleri Bakanlığı'ndaki casusluk olayının bir an önce araştırılmasını ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konuyla ilgili bir bağlantısı varsa, derhal hakkında fezleke hazırlanarak Meclis'e gönderilerek dokunulmazlığının düşürülmesi gerektiğini söyledi.
TUNA: KILIÇDAROĞLU'NUN SUÇU KATMERLİ SUÇTUR
AK Parti eski Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, Dışişleri Bakanlığı'ndaki casusluk olayıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmaya başladığını ve casusluk olayına Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bir şekilde ortak olduğunun delillerle ortaya çıktığını söyledi.
Söz konusu olayın Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç oluşturduğunu da belirten Tuna, "Casusluk eyleminde ilk böceği koyan, o dinlemeleri oradan alıp örgüt merkezine götüren, Kemal Kılıçdaroğlu'na dinleten örgütlü bir suç işlemiştir. Örgütlü suçlarda suça karışan kişilerin tutuklanması gerekiyor" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinleme skandalıyla ilgili Kemal Kılıçdaroğluyla hakkında dava açılması gerektiğini ifade eden Hüsnü Tuna, "Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekili olduğu için, hakkında fezleke hazırlanarak Meclis'e gönderilir ve Meclis'te gereği yapılır. Kılıçdaroğlu hakkında da aynı süreç işletilmelidir. Türk Ceza Kanunu'nda devletin gizli görüşmelerinin belgelerini yayınlayan suç işlemiş olur. Kılıçdaroğlu bu casusluk suçu dışında devletin gizli görüşmelerini, belgelerini grup toplantısında ifşa etmesiyle ikinci bir suç işlemiş oluyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun suçu katmerli suçtur. Hem casusluk eylemine iştirak etmiş, hem de Başbakana ait gizli görüşmeleri ifşa etmek suretiyle suç işlemiştir" ifadelerini kullandı.
ÖZTÜRK: DOKUNULMAZLIKLAR YENİDEN DÜZENLENMELİ
Heryerde Adalet Platformu Başkanı avukat Özkan Öztürk de, Türk Ceza Kanunu'nda, devletin güvenliğinin iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ses ve belgeleri siyasi ve askeri casusluk alanında kullananlar için 15 ila 20 yıl'a kadar hapis istemiyle yargılanması yönünde hükmün bulunduğunu hatırlattı.
Öztürk, "Dışişleri Bakanlığı'ndaki gizli görüşmelerin de illegal yollarla kayıt altına alınması casusluk kapsamına giriyor. Bu dinlemeleri yapanlar ve bu işle bağlantıları olanlar hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve savcılık makamı bu işin faillerini ortaya çıkarmalıdır. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu'nun, söz konusu casuslukla ilgili bir fiili bağlantısı varsa zaten suça iştirak etmiş oluyor. O halde derhal hakkında bir fezleke hazırlanarak dokunulmazlığının kaldırılması gerekir" dedi.
"Kılıçdaroğlu'nun yasadışı dinlemeleri grup toplantısında dinletmesi hakkında da gerekli soruşturmanın ve cezai konuşturmanın yapılması gerekiyor. Ancak kendisi milletvekili olduğu için grup toplantısındaki eylemlerinin dokunulmazlık kapsamında olduğunu düşünecek olursak hukuki bir sürecin başlatılması mümkün de görünmüyor" diyen Öztürk "Ülke menfaatleri ve ülkenin stratejik verilerini hukuk dokunulmazlığı zırhına bürünerek bunun kamuoyuyla paylaşılması siyasi bir nezaketsizliktir. Bu hadiseler göstermiştir ki, ülkemizin geleceği ve istikbali açısından bu dokunulmazlıklar konusunda yeniden bir takım düzenlemeler yapılması gerekiyor" dedi.
Kaynak: Yeni Akit
DİĞER