Twitter’ın çifte standartı
Twitter, Facebook ve YouTube...
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 14.04.2014
- Güncelleme Tarihi: 15:23 | 14.04.2014
Ve geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi, TİB'in Twitter'e kapatma kararını iptal etti. Yüksek Mahkeme, Twitter'in erişiminin engellenmesi kararını, "Hak İhlali" olarak değerlendirdi. AYM'nin bir çok soru işaretine neden olan kararı tartışmaları daha da alevlendirdi. Bu kararla birlikte, Türk Mahkemeleri'ni tanımayan ve her türlü kanunsuzluğa ev sahipliği yapan Twitter'e göz yumulduğu iddiaları gündeme geldi. Ayrıca, hakaret, tehdit, şantaj ve dolandırıcılık mağduru binlerce vatandaşın hukukunun göz ardı edildiği öne sürüldü. Diğer birçok ülkeye karşı oldukça yapıcı davranan Twitter'ın Türk Devleti'ne uyguladığı çifte standarda da anayasa mahkemesinin böylece destek vermiş olduğuna dikkat çekildi. Oysa ki Twitter'ın, 1 Temmuz - 31 Aralık 2013 tarihlerini kapsayan şeffaflık raporuna göre, başta Amerika olmak üzere birçok ülkeden gelen bilgi taleplerini karşıladığı bazı hesapların da kapatıldığı ortadaydı. Twitter engellemelerine dünyadan birçok örnek bulunuyordu. Twitter Ekim 2013'te Alman Hükümeti'nin talebi üzerine neo-nazi hesaplarını engellemişti. Batıda bir diğer çifte standart örneği ise Fransa'da Ekim 2012'de yaşanmıştı. Her türlü özgürlüğü savunduğunu iddia eden Paris Hükümeti, Twitter'daki Yahudi aleyhtarı Twitlere yasak getirmişti. Antisemitik fotoğraflar hızla silinmiş, ırkçı hesap hemen kapatılmıştı.5 Yıla Kadar da hapis cezası öngörülmüştü. Twitter'in çifte standardına başka örnekler de vardı. İngiltere örneği çok daha çarpıcıydı...
Ülke 2011 yılında bir dizi ayaklanmalara sahne olmuştu. İşte o ayaklanmalar sırasında mesajların Twitter'dan yayıldığına dikkat çeken İngiltere başbakanı David Cameron Twitter'a erişim yasağı getirebileceğini açıklamıştı... Ancak olayların yatışmasıyla tedbir kararı alınmamıştı. Ayrıca İngiliz yargıçlar internet üzerinden isyana katılmaya çağrı yapmak ve kundaklama olaylarını teşvik ettikleri gerekçesiyle, 20 ve 22 yaşındaki iki kişiye 4'er yıl hapis cezası vermişti. Kararın gerekçesinde cezanın gelecekteki muhtemel benzer olaylar için caydırıcı niteliği taşıdığı açıklaması da dikkat çekiciydi.
Türkiye'de ise tartışmalar sürerken sorumluluğunu yerine getirmeyen sosyal medya şirketi Twitter kısmen de olsa geri adım atarak Türkiye'de bir ofis açmaya karar verdi. Peki, daha önce milli çıkarlar ve ülke menfaatleri olduğunda bir araya gelen hükümet ve muhalefet son yıllarda neden ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda müşterek bir tavır takınamıyor? Oysaki, dünya genelinde milli güvenlik ve ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda devletler bakın nasıl davranıyor? 2010 yılının kasım ayı ortalarıydı.. Wikileaks belgeleri, dünyanın gündemine bomba gibi düşmüştü... Amerika Birleşik Devletleri'nin istihbarat faaliyetleri ortalığa saçılmıştı. ABD'nin gizli istihbarat faaliyetlerini içeren binlerce gizli Belgeyi, Jullian Assange internet üzerinden yayınlamıştı... Avustralyalı gazeteci ve internet aktivisti Julian Assange, organizasyonun görünen yüzüydü. ABD ordusuna ait gizli belgeleri Julian Assange'ca sızdıran ve halen tutuklu bulunan er Bradley Manning'iydi. Belgeleri sızdıran er Bradley Manning görev yaptığı Kuveyt'teki Camp Arfijan üssünde tutuklanmıştı. Olayın ardından büyük tartışmalar yaşanmış, devlet sırları böyle ifşa edilemez denilerek, uluslararası soruşturma başlatılmıştı. Bugünlerde Türkiye'ye sosyal medyayı kapatıyor, özgürlüğü kısıtlıyor eleştirisinde bulunan Amerika o zaman hiç de öyle düşünmemişti. Amerika Wikileaks sitesine erişimi engellemiş, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avustralya da siteyi yasaklayan ülkeler arasında yer almıştı. Amerika, Wikileaks belgelerini internetten yayımlayan Assange'a dünyayı da adeta dar etmişti. Assange, yaklaşık 2 yıldır sığındığı Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'nde hapis hayatı yaşamak zorunda bırakılmıştı.
Bu büyük sızıntının ardından, Amerika tam 3 yıl sonra büyük bir skandala daha sahne oldu. 2013 yılında bu kez de bilgisayar uzmanı bir CIA çalışanı Edvard Snowden, gizli belgeleri basına sızdırdı. Eski CIA ajanı Snowden ABD Anayasası'na karşı hareket etmek, devlete ait bilgileri çalmak ve casuslukla suçlandı. Amerikalı yetkililer tarafından bir kaçak olarak görülen Snowden, halen Rusya'da geçici sığınma altında yaşıyor.