Yemine rağmen yüzde 45 oy çıktı
Yerel seçim öncesi kapı kapı dolaşan Gülen örgütüne bağlı ablalar, AK Parti’ye oy kaybettirmek için propaganda yaptı. İkna turlarında “AK Parti’ye oy vermeyin” yemini ettirildi. Kuran-ı Kerim’e el bastırıldı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 03.04.2014
- Güncelleme Tarihi: 09:55 | 03.04.2014
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk olarak 16 Şubat'ta "Olur ya paralel yapı sizin de kapınızı çalabilir. Bazı ablalar gelebilir" sözleri ile dikkat çeken ablalar, yerel seçim öncesinde sahadaydı. İddialara göre; Bağcılar, Fatih ve Yenikapı'da ev ile işyerlerine giden ablalar, tanıdıklarına "AK Parti'ye oy vermeyin. Oyunuzu CHP'ye atın" diye yemin ettirdi. İşte SABAH'a konuşan üç itirafçı ablanın iddiaları:
G.K. (48): Fatih'te işletmeciyim. Sürekli görüştüğüm kişilerle olan ilişkilerime, seçim sürecinde bir takım olayları doğru bulmadığım için nokta koydum. Fark ettiklerinden olsa gerek; benimle irtibat kurmaya çalıştılar. Aramın çok iyi olduğu bazı kişileri, beni ikna edebilmeleri adına kullanmaya başladılar. Yanıma gelerek oyumu AK Parti'den yana değil de CHP'den yana kullanmamı istediler. Ben de "Tamam" dedim ama sanırım gönülsüz olduğum izlenimi aldıkları için seçimden önceki son ziyaretlerinde Kuran-ı Kerim uzattılar. Ne yapacağımı şaşırdım. Onları kıramadığım ve biraz da korktuğum için "Tamam CHP'ye basacağım" diyerek sözlerini kabul ettim. 30 Mart sabahında sol el, sol parmağımı CHP'nin üzerine bastım, oylarımı da AK Parti'ye verdim.
A.Y. (56): Yenikapı'da işyerim var. Dağıtım yaptıkları işyerime gerçekleşen ziyaretlerde Kuran-ı Kerim çıkartarak söz almak istediler. Bazı insanlardan oy pusulalarının fotoğrafını çekmelerini istediklerini duyduk. Seçimler için getirilen cep telefonu yasağı ile o planları da suya düştü.
E.I.T. (44): 17 Aralık süreci sonrası başlayan ve seçimlerden hemen önce ev ve iş yerlerine sık gerçekleştirilen ikna turlarında AK Parti'ye oy verilmemesi adına yapılan çalışmalarda benden ısrarla yemin alınmak istendi. Söz konusu taleplere uymayan insanlar aksi halde dinsizlikle suçlanacaktı. Yapılan ziyaretlerde çeşitli vaatlerde bulunuldu. İnsanların dini duygularını hiç düşünmeden açık açık istismar ettiler ve dini kullandılar.
G.K. (48): Fatih'te işletmeciyim. Sürekli görüştüğüm kişilerle olan ilişkilerime, seçim sürecinde bir takım olayları doğru bulmadığım için nokta koydum. Fark ettiklerinden olsa gerek; benimle irtibat kurmaya çalıştılar. Aramın çok iyi olduğu bazı kişileri, beni ikna edebilmeleri adına kullanmaya başladılar. Yanıma gelerek oyumu AK Parti'den yana değil de CHP'den yana kullanmamı istediler. Ben de "Tamam" dedim ama sanırım gönülsüz olduğum izlenimi aldıkları için seçimden önceki son ziyaretlerinde Kuran-ı Kerim uzattılar. Ne yapacağımı şaşırdım. Onları kıramadığım ve biraz da korktuğum için "Tamam CHP'ye basacağım" diyerek sözlerini kabul ettim. 30 Mart sabahında sol el, sol parmağımı CHP'nin üzerine bastım, oylarımı da AK Parti'ye verdim.
A.Y. (56): Yenikapı'da işyerim var. Dağıtım yaptıkları işyerime gerçekleşen ziyaretlerde Kuran-ı Kerim çıkartarak söz almak istediler. Bazı insanlardan oy pusulalarının fotoğrafını çekmelerini istediklerini duyduk. Seçimler için getirilen cep telefonu yasağı ile o planları da suya düştü.
E.I.T. (44): 17 Aralık süreci sonrası başlayan ve seçimlerden hemen önce ev ve iş yerlerine sık gerçekleştirilen ikna turlarında AK Parti'ye oy verilmemesi adına yapılan çalışmalarda benden ısrarla yemin alınmak istendi. Söz konusu taleplere uymayan insanlar aksi halde dinsizlikle suçlanacaktı. Yapılan ziyaretlerde çeşitli vaatlerde bulunuldu. İnsanların dini duygularını hiç düşünmeden açık açık istismar ettiler ve dini kullandılar.
DİĞER