Kemal Şahin: Yargı ordunun yerine geçmiştir
A Haber’de yayınlanan Sevilay Yükselir’in sunduğu Yüzde Yüz Siyaset programına katılan Demokrat Yargı Genel Sekreteri Kemal Şahin, bugün tüm yargının tek bir grubun elinde olduğunu iddia etti.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 21.01.2014
- Güncelleme Tarihi: 14:54 | 21.01.2014
Şahin, geçmişte yaşanan kimi seçimlerden örnekler verdi, "Bugün HSYK seçimlerinden sonra yargı ordunun yerine geçmiş, siyaseti dizayn ediyor" dedi.
HSYK seçimleri ile birlikte gerek öncesinde gerek sonra oluşan HSYK'da hakim ve savcılar sadece yargı içi HSYK'ya bakar. Yargı içi iktidar HSYK'dır, karargah orasıdır. HSYK'nın rengi neyse Türkiye'de tüm yargının rengi odur. Bu yanlış 12 Eylül 2010 referandumuna giderken bu yanlışlığın düzeltilmesini siyasi iktidar vaat etti. Bütün halka ait bir yargı yüksek mahkemelerin oluşmasını vaat etti. Ne yazık ki bu vaadi sağlayamadı. Nasıl 2010 öncesi ordu ve yargı siyasal alanı dizayn ediyorsa, HSYK seçimlerinden sonra yargı ordunun yerine geçmiş tüm siyasal alanı dizayn ediyor. Niye yapıyor çünkü yargı bugün sadece cemaat grubunun elinde. Bunu çok net söylüyorum, Özel Yetkili Mahkemelerin oluşması 2010 referandumu sonrası olmadı, Özel Yetkili Mahkemelerin dizaynı 2004- 2005'lere gidiyor. Yargıtay'a 24 Şubat 2010'da 160 üye seçildi, 5900 aday seçime sokuldu, 4286 aday sıfır oy aldı, bir Perşembe gecesi internete160 üye yayınlandı gece 12'ye doğru Cuma günü 160 üye fire vermedi. 11 hukuk'un ertesi gün seçimi vardı, tek aday vardı seçime gidiyordu Mehmet Kılıç Bey vardı, Mehmet Bey seçilemedi, bir sonraki turda 160 kişi Mehmet Bey'i tekrar başkan seçti. Yargıtay kanunu değişti, tüm daireler o üyelerle şekillendirildi. Bugün başsavcılık seçimleri olsun, Yargıtay seçimleri olsun bütünüyle o 160 irade tek iradeydi. Cemaat bütün özel yetkilileri o şekilde oluşturdu. Danıştay'ı o şekilde oluşturdu. Türkiye'de 13 bin civarı hakim savcı var. 387 üyeli bir Yargıtay'dan, 2000 hakimli bir Yargıtay'dan bahsediyoruz, Yargıdaki iş yükü azalsın diye güya o daireler oluşmuştu. Hayır, tek renge büründü. Ana karargah, HSYK, Danıştay, Yargıtay, Özel Yetkili Mahkemeler, Komisyonlar,Başsavcılıklar sadece bir grubun elinde.
HSYK seçimleri ile birlikte gerek öncesinde gerek sonra oluşan HSYK'da hakim ve savcılar sadece yargı içi HSYK'ya bakar. Yargı içi iktidar HSYK'dır, karargah orasıdır. HSYK'nın rengi neyse Türkiye'de tüm yargının rengi odur. Bu yanlış 12 Eylül 2010 referandumuna giderken bu yanlışlığın düzeltilmesini siyasi iktidar vaat etti. Bütün halka ait bir yargı yüksek mahkemelerin oluşmasını vaat etti. Ne yazık ki bu vaadi sağlayamadı. Nasıl 2010 öncesi ordu ve yargı siyasal alanı dizayn ediyorsa, HSYK seçimlerinden sonra yargı ordunun yerine geçmiş tüm siyasal alanı dizayn ediyor. Niye yapıyor çünkü yargı bugün sadece cemaat grubunun elinde. Bunu çok net söylüyorum, Özel Yetkili Mahkemelerin oluşması 2010 referandumu sonrası olmadı, Özel Yetkili Mahkemelerin dizaynı 2004- 2005'lere gidiyor. Yargıtay'a 24 Şubat 2010'da 160 üye seçildi, 5900 aday seçime sokuldu, 4286 aday sıfır oy aldı, bir Perşembe gecesi internete160 üye yayınlandı gece 12'ye doğru Cuma günü 160 üye fire vermedi. 11 hukuk'un ertesi gün seçimi vardı, tek aday vardı seçime gidiyordu Mehmet Kılıç Bey vardı, Mehmet Bey seçilemedi, bir sonraki turda 160 kişi Mehmet Bey'i tekrar başkan seçti. Yargıtay kanunu değişti, tüm daireler o üyelerle şekillendirildi. Bugün başsavcılık seçimleri olsun, Yargıtay seçimleri olsun bütünüyle o 160 irade tek iradeydi. Cemaat bütün özel yetkilileri o şekilde oluşturdu. Danıştay'ı o şekilde oluşturdu. Türkiye'de 13 bin civarı hakim savcı var. 387 üyeli bir Yargıtay'dan, 2000 hakimli bir Yargıtay'dan bahsediyoruz, Yargıdaki iş yükü azalsın diye güya o daireler oluşmuştu. Hayır, tek renge büründü. Ana karargah, HSYK, Danıştay, Yargıtay, Özel Yetkili Mahkemeler, Komisyonlar,Başsavcılıklar sadece bir grubun elinde.
DİĞER